Translate.vc / Spanish → Turkish / Oã
Oã translate Turkish
40 parallel translation
Dije que le recibirá a porque he oà do que usted es un hombre serio, que hay que respetar.
Seni görmeyi kabul ettim, çünkü ciddi ve saygıdeğer biri olduğunu duydum.
He oà do que no està ¡ contento... ... con la familia Corleone.
Corleone ailesinden fazla memnun değilmişsin.
Que mandemos a Michael a oà r su proposicià ³ n.
Teklifini dinlemesi için Michael'ı yollamamızı istiyor.
- Hay que oà r lo que proponen.
- Onlarla görüşmeliyiz.
iMis oà dos!
Kulaklarım!
He oà do llegar varios coches.
Gelen arabaların seslerini duyuyorum.
- Sà , es la historia l oà do tambià © n.
- Evet, bu hikayenin bu kısmını ben de işittim.
LF i quiere oà r una buena idea, I iremos a una fuente mà ¡ s inteligente que tão.like una cuà ± a de queso.
Eğer iyi bir fikir duymak isteseydim senden daha akıllı bir kaynağa başvururdum. Peynir gibi delik aklınla...
 ¿ Acaso me oà ste prometerle algo?
Benim bir söz verdiğimi duydun mu?
Si no vas a oir el partido... ... debes saber el resultado para fingir qÏ... e lo oà ste.
Madem oyunu dinlemediniz bari sonucu öğrenin de dinlemiş gibi yapın.
Oye'oà qÏ... e algunos de los chicos van a renÏ... nciar.
Bazılarının tereddüt ettiğini duydum.
Mi intencià ² n no es interrumpir'seà ± or'pero creo que hay algo que todos deben oà r.
Bölmek istemem, efendim, ama duymanız gereken bir şey var.
OÃ sobre eso.
Bunu duydum.
Esperamos que no se haya vuelto a lastimar... ... pero pude oà r el golpe desde el balcà ² n de la prensa.
Umarız omzunu tekrar sakatlamamıştır ama ben bu basın kulübesinden bile darbe sesini duydum.
Er, où est...
Er, oà ¹ est...
Yo estaba dormido, y me despertà © cuando oà gritos.
Uyuyordum, uyandığımda bağırışlar duydum.
 ¿ No oà ste?
- Duymadın mı?
 ¿ De verdad quieres oà r hablar de eso?
Bunu gerçekten bilmek istiyor musun?
Lo oà cuando estaba diciendo.
Neye güldüğünü anladım.
Lo he oà do tambià © n.
Ben de anladım.
Tengo que oà r.
Bilmem gerekiyor.
No lo oà piar.
Öttüğünü duymadım.
Lo que toda mujer quiere oà r.
Her kızın duymak istediği söz.
Los oà hablando en la estacià ³ n.
Sizi karakolda konuşurken duydum.
 ¿ No necesitamos gafas o tapones de oà dos?
Gözlük ya da kulaklık falan lazım değil mi?
 ¿ No oà ste a Brooks?
Brooks'u duymadın mı?
Una pregunta :  ¿ Has oà do de un 126?
Bir şey soracağım, 126 diye bir şey duydun mu?
 ¿ Y oà algo de armas militares y Omar?
Askeri silahlarla, Omar'la ilgili şeyler olmuş.
Yo tengo oà dos acá ¡ afuera, como tú.
Benim de senin gibi muhbirlerim var.
No quiero oà r eso.
Bunu dinlemek istemiyorum.
- OÃ gritos.
- Bağırtılar duydum.
-  ¿ Cuà ¡ ntas voces oà ste?
- Kaç kişinin sesini duydun?
 ¿ Oà ste, Ange?
Duydun mu Ang?
Tal vez debiste tomarme por los hombros y susurrarme algo sexi al oà do.
Bilmiyorum. Belki de omzumdan tutman, kulağıma şöyle harbiden seksi bir şeyler fısıldaman gerekiyordu.
Disculpe, mamá ¡ de Shandra, pero eso es lo mà ¡ s tonto que he oà do.
Özür dilerim, Shandra'nın annesi, ama bu duyduğum en aptalca şey.
Bueno, oà que Jersey Boys es buena.
Jersey Boys güzelmiş diye duyduk.
He oà do buenos comentarios de esa.
Onunla ilgili güzel şeyler duymuştum bak.
-  ¿ Has oà do hablar de ella?
- Hiç duymuş muydun? - Hayır.
 ¿ Oà ste eso?
Duydunuz mu?
 ¿ Oà ste lo que dije?
Beni duydun mu?