Translate.vc / Spanish → Turkish / Oé
Oé translate Turkish
55 parallel translation
Decían que los demonios se aparecían en el monte Oé y me envió el Mikado. No había demonios.
Oe Dağında iblisler gözüktü diyorlardı ben de Mikado adına oraya gittim ama iblis falan yoktu.
Oé, Oé, marinero...
Kırlarda ko-ko-koşar oynarmış...
Se puso a cantar, oe, oa...
# Polislerin üstüne işerim, yukarıdan, yukarıdan # # Yukarıdan, yukarıdan #
¡ Oe verdad!
Gerçekten!
- Oe broma.
- Espri olsun diye.
¿ Oe quién habla? ¡ Pequeño tirano orejudo, ridículo y anticuado! - ¡ Oe usted!
Kimden bahsediyorsunuz?
Oe Vargas me encargo yo.
Sen Vargas'ı bana bırak.
UN RECUEROO CON MILES OE BESOS PANCHO
BİR HATlRA ve BİNLERCE ÖPÜCÜK - PANÇO
Oe todas maneras, Vd. No me cree.
Fakat siz bana inanmıyorsunuz ki!
¿ Oe qué tienes miedo, socio?
Neden korkuyorsun, ortak?
¿ Oe verdad?
Sahi mi?
¿ Oe dónde ha sacado esto?
Bunu nerede buldunuz?
- Oe sus archivos, hace una hora.
- Arşivinizde. Bir saat önce.
Su trabajo sólo es fácil en un estado policial. ¡ Oe eso se trata!
Polislerin işi sadece despot bir ülkede kolaydır. Bütün iş burada!
¿ Oe drogas, sobre todo?
Genelde uyuşturucu takibi değil mi?
No sólo la acusan de tenencia de droga. - ¿ Oe qué más?
Sadece uyuşturucu bulundurmakla suçlamıyorlar. - Başka ne var?
Oe asesinato.
Cinayet.
¡ Oe remate!
Tamamen çıldırmış!
Soy Carleton Towers de la OE.
Ben YO dan Carleton Towers'ım.
- ¿ OE?
- YO?
Trabajé en la película Burn.
Burn'öe de çalıştım.
Entra a la caja, oe won.
Içeri gir seni sığır..
Sueltame oe!
Çekil üstümden çekil!
Kintaro Oe, 25 años de edad.
25 yaşında.
¿ Qu... Voy a llamar a Oe, tú ve al lugar de la reunión.
Ne... buluşma yerine git.
- Vaya a la 7 OE con Spring.
7. cadde ile Spring caddesinin köşesine git.
Ji-ja-oooh.
Ea-a-oe's
Ji-ja-oooh
Ea-a-oe's
Oe tío, este está saludando a Diosito.
Hey, Tanrı'ya merhaba diyor bu.
Oe, la batería está baja.
Adamım, şarj azaldı.
Cuidado con mi cámara, oe!
Kamerama dikkat et adamım!
Oe, Estelle, me gustan tus trenzas. y el anillo en la nariz.
- Estelle, saç örgünü sevdim, hızmanı da.
Vamos, oe.
Haydi ama.
A la mierda, oe.
Siktiret be adam.
Ah, oe, ven aquí.
Ah adamım, buraya gel.
Ah, flaca, ¡ olvídate de Madiba, oe!
Madiba'yı unutman gerek!
Si no son franceses eso significa eso significa cool.
Fransadan gelmiyorsan eger bu demek oluyorki... 'Oe!
Un chico, un tal Kazuya Oe ¿ Qué?
bi erkek, galiba Kazuya Oe ne?
Oh, Hola... Soy Oe...
Oh, merhaba ben Oe...
Oe... ¡ Los plátanos eran demasiado pequeños!
evet... muzlar çok küçük!
Como ex finalista del concurso de Literatura de Akutagawa, opino que los nuevos novelistas, cómo Ishihara y Oe,... son verdaderamente flojos.
Akutagawa Edebiyat Ödülü'nün eski bir finalisti olarak bence şu yeni türeyen romancılar, Ishihara ve Oe büsbütün salak.
Aloha'Oe.
Aloha.
Oe, despacio.
Hey, yavaş ol bakalım.
Se pronuncia con una "oe".
Goethe. "oe" ile.
Nuestro querido Goethe, pronunciado "oe".
Bak "o ve e" ile yazılan Goethe, gelmiş!
Goethe, se escribe con una "oe".
- Goethe "oe" ile. Goethe...
Goethe, ¡ con un "oe"!
Goethe "o ve e" ile.
Oe, oye, ¡ Rush!
Hey, Rush!
La OE ¿ no le dice nada? organizacion especial
Özel organizasyon hakkında ne biliyorsun?
- ¿ Oe?
- Ne?
Te quiero.
Aloha au ia'oe.