English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Oíd

Oíd translate Turkish

422 parallel translation
¡ Maestro, oíd la confesión de un hombre destrozado!
Efendi, zavallı bir adamın itirafını dinle.
¡ Oíd, oíd, oíd!
Suç üstü yakalandı. Giysisi kan içindeydi.
¡ Oíd, oíd, oíd!
Sessizlik sağlansın! Susun!
Les dije : "Oíd, tengo trabajo".
Bakın hanımlar, işim var, dedim.
Oíd, si alguno de vosotros quiere llevarse el ternero, que vaya echando un dólar por disparo aquí.
İçinizden bir şans daha isteyen varsa şapkaya bir dolar atsın.
- ¡ Oíd, vosotros dos! - ¡ Oye, tú!
- Hadi bakalım, yürü.
¡ Oíd, os lo suplico!
Ne olur dinleyin.
¡ Oíd!
Hey!
Oíd, chicos.
Hey arkadaşlar.
Oíd.
Hey.
Oíd sus nombres por última vez.
Şimdi son kez olarak isimlerini dinleyin.
Oíd, fieles creyentes.
Dinleyin müminler!
¡ Callad! ¡ Oíd al gorrión!
Susun, susun, çalıkuşunu dinleyin!
Oíd el viento silbar.
Rüzgarın uğultusunu dinleyin.
¡ Oíd! ¡ Oíd!
Dinleyin beni!
Oíd todos. ¿ Sabéis que la primera vez que papá me dio un beso, me desmayé?
Biliyor musunuz, Koca Baba beni ilk öptüğünde bayılmıştım.
Oíd esto.
Şunu dinleyin.
Oíd, hombres, necesito 20 voluntarios.
Şimdi, 20 gönüllü istiyorum.
¡ Oíd bien, todos vosotros!
Hepiniz iyi dinleyin.
¡ Oíd, carceleros! ¡ Es una pérdida de tiempo!
Hey, Screws, vaktini boşa harcıyorsun
Dice cosas sin sentido. ¡ Oíd!
O bazan anlamsız konuşuyor. Sadece dinle'
Oíd, oíd, creo que esto os interesará.
Sanırım bunlar ilginizi çekebilir.
¡ Oíd todos!
Adamlar!
Oíd : voy a avisar a Marechal.
Bakın, Maréchal'i uyaracağım.
Oíd, podéis hacer lo que queráis.
Bakın. Siz ikiniz, istediğinizi yapın.
Entonces, oíd.
Öyleyse açık açık anla.
Oíd, el letrado Rinaldi se ha hecho nombrar teniente de alcalde.
Dinleyin, avukat Rinaldi belediye başkan vekilliğine atanmış.
Oíd los dos no olviden lo que les voy a decir.
Şimdi, ikiniz de diyeceklerime kulak verin.
¡ Oíd tíos!
- Hey, durun bakalım!
Oíd, chicos.
Beyler. Geldik.
Oíd al productor.
Yapımcıyı dinle.
- ¡ Oíd al Dios Todopoderoso!
- Evin efendisi konuştu!
Estoy nerviosa. Oíd cómo late mi corazón.
Ah, ama heyecanlıyım Kalbimin atışını dinleyin
¡ Oíd todos!
Dinleyin!
Oíd su sabiduría, comprobad su ingenio observad su elocuente oratoria, inclinaos y escuchad.
Aklı dinleyin, zekaya tanık olun hitabetteki belagatı görün, kulak verin.
- Oíd qué bien tocan.
Dinle Tonino, ne kadar güzel çaldıklarını dinle.
Oíd esto. "Las centrales nucleares son instalaciones de seguridad, y como tales, protegidas por el18 del Código Penal de los EE.UU."
Dinleyin. "Nükleer santrallar birinci derecede güvenlik bölgeleridir ve özel yasalarla koruma altındadırlar."
Están rezando ; oíd mi súplica, no sea que mi fe se torne desesperación.
Dua ediyorlar ; yerine getir ki, inanç dönüşmesin umutsuzluğa.
Oíd,
Şimdi dinleyin...
Oíd, cabrones. Sobreviviré.
Pis herifler, yaşayacağım.
Oíd, chicos, ha llegado el momento.
Hey arkadaşlar Doğru zaman geldi
Oíd, chicos, yo os libraré de todo... con mi canción.
Hey dostlar Bütün sıkıntılarımı atacağım
Oíd, chicos, no hay nada... que no esté dispuesta a hacer por vosotros.
Hey dostlar Yapmayacağım hiçbir şey yok Sadece sizin için
- ¡ Oíd!
- Tüh!
- ¡ Oíd vos! ¡ Perro de Islandia!
- Sana Tüh, İzlanda iti
- Eh. Oíd.
- Herkes baksın.
- Oíd, os cuento un chiste rápido.
- Size kısa bir fıkra anlatayım.
Oíd.
Dinleyin.
¡ Oíd!
Dinleyin!
"Hermoseada" es una expresión vil, mas oíd.
Güzelliklerin en güzeli, olmayacak söz.
¡ Oíd, caballeros del torneo!
Duyduk duymadık demeyin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]