Translate.vc / Spanish → Turkish / Pago
Pago translate Turkish
9,542 parallel translation
Está basado en el pago de una dote.
Kökü başlık parasına dayanıyor.
Un tipo iba retrasado en el pago.
Bir adam, ödemelerini kaçırdı.
Es mi primer día de pago como jefe, y estaba casi como deseándolo.
Patron olarak ilk maaş günüm, bu anı bekliyordum.
la primera pregunta que me hago es, "¿ Cuál es su pago?"
"Bu konudan ne kazançları olacak"
Especialmente oyéndolo... en un apartamento que pago yo.
Özellikle de bunu parasını benim ödediğim evde duymak.
Dale un recibo al señor Thornhill... y registra su primer pago en el libro mayor.
Bay Thornhill'e bir makbuz kes ve ilk ödemeyi deftere kaydet.
Qué bueno que no te pago por hora.
Sana saat başı ödeme yapmamam iyi bir şey.
Considéralo como el pago del alquiler.
Kira çeki yerine say.
Honestamente, no solemos recibir ningún tipo de pago. Sí.
Hatta ödeme almak bile alýþkýn olduðumuz bir durum deðil.
¿ Ese crédito de productor venía con un cheque de pago?
Yapımcı olarak ödeme aldı mı?
De haber realizado el Sr. Caspere el pago, eso habría sido.
Bay Caspere ödemeyi yapsaydı öyle olurdu.
Ahora toma tu pago y vete a la mierda.
Şimdi paranı al ve yola koyul.
Lo que necesito es un pago.
Bana para lâzım.
Pensé que usted... ¡ No te pago por pensar!
- Düşünmen için para ödemiyorum!
¡ Te pago por hacer!
İşini yapman için ödüyorum!
Qué opinas del extractor era grave sobre el pago de una semana salário- -
Bize bir hafta ücret ödeme konusunda.
Tu cliente puede aceptar el pago o vivir en la miseria hasta el desalojo.
Müvekkilin mahkeme kararıyla çıkmayı kabul edebilir veya pislik işinde yaşayabilir.
Los inquilinos toman el pago y se van, o se van sin tomarlo.
Bu kiracılar çıkış parasını alıp veya almadan giderler.
Para eso les pago, ¿ no?
Onlara bu yüzden para veriyoruz, değil mi?
Es hora de pago y estoy aquí para cobrar.
Geri ödeme zamanı ve ben de toplamaya geldim.
- Yo pago la gasolina.
- Benzin parası benden.
Te daré diez días para realizar el pago.
- Parayı getirmen için 10 gün vereceğim.
¿ Ella recibe un pago por la viudez?
Karısına bir çeşit yas parası verecekler, değil mi?
Cuando gana, ¿ debería coger el pago único o la anualidad "
"Kazanınca taksit taksit mi alsın, yoksa paranın tamamını mı?"
Por eso coges el pago único cuando ganas la lotería.
Lotoyu kazansanız, bu yüzden taksit taksit almanız gerekiyor.
Todos mis amigos son gente a la que pago :
Tüm dostlarım para verdiğim kişiler ;
Pero sin pago
Ödeme de yapılmasın sonra!
Yo te pago
Ben sana öderim.
Pero no me dejaron tener el pago inicial, con el que podría abrir una pequeña tienda o algo por mi cuenta.
Ama parayı almama izin vermediler. Bu yüzden küçük bir dükkanda veya kendi başıma bir şeylerle başladım.
Probablemente lo haya escondido cerca hasta que esté seguro del pago.
Muhtemelen ödemeyi alacağından emin olana kadar bir yere saklamış.
¡ Ellos me quitan una semana de pago, así que di con un juego de repuesto!
Bir haftalık ödemem kesilir en az. Ben de yedek anahtarlarımı aldım.
Bueno, Supongo que si nos da el pago de 9.600 dólares para el final de esta semana.
Sanırım bu haftanın sonunda kadar 9,600 dolarlık bir bakiye ödemesi yapmalısınız.
"El pago es de... $ 100.000 dólares estadounidenses a pagar a Howard Stark".
"Ücret 100,000 dolar teslimattan sonra. Ücretin adresi Howard Stark."
Yo te pago por esos registros.
Bu kayıtları ben öderim.
Van a retrasar el pago hasta sabe Dios cuando y luego regatearán el precio de cada pieza del equipo que teníamos.
Tanrı bilir ödemeyi ne kadar uzatacaklar. Her bir parçası değerli ekipman için üç kuruşluk pazarlığa girecekler!
El pago del seguro es bastante bueno.
Sigorta bayağı sağlam ödeme yapacak.
¿ El pago al cirujano plástico a cargo de la cuenta de Emilio?
Emilio'nun hesabından platik cerraha yapılan ödeme?
- ¿ Qué demonios es eso? - Nos gustaría que repasases cada centavo gastado en cuentas pendientes de pago.
- Tahsil edilebilir tüm harcama hesaplarını iki kere kontrol etmeni istiyoruz.
Vamos a tomar otro préstamo para cubrir el pago global hasta que montemos esto.
Bir kredi daha çekip borcumuzu tek seferde kapatağız - düze çıkana kadar.
Pago la primera ronda.
İlk içkiler benden.
Tiene atrasos en el pago. Atrasos considerables.
Bayağı borcunuz birikti de.
Vamos a agarrar ese día de pago.
Ödeme gününe gidelim bakalım.
- Les pago de más.
- Fazla para veriyorum.
Tiempo para recibir el pago.
Para alma zamanı.
Tiempo para recibir el pago. ¿ Qué demonios fue eso?
Ödeme alma zamanı.
El primer pago será al final de este mes, en su totalidad, como señal de buena voluntad.
İlk ödeme iyi niyetin işareti olarak eksiksiz bir şekilde bu ayın sonunda olacak.
Me dieron la llave porque yo pago la habitación.
Odanın parasını ben ödediğim için bana anahtar verdiler.
- Yo lo pago.
- Bende var.
- No le pago.
- Bilmiyoruz.
¿ Sabes lo que pago por el alquiler?
- Ne kadar kira ödediğimden haberin var mı?
Pago bien.
Yeterli olsa gerek.