Translate.vc / Spanish → Turkish / Panties
Panties translate Turkish
110 parallel translation
Beethoven, Mozart, Chopin, Liszt Brahms, Panties...
Beethoven, Mozart, Chopin, Liszt, Brahms, külot...
Encaje de Alençon verdadero para los panties de las coristas.
Koro kızlarının külotları gerçek Alinson dantelinden olacak.
Mira, si crees que te vas a meter otra vez en mis panties, olvídalo.
Bak, eteğimin altına girmeyi düşünüyorsan unut gitsin.
¿ Y qué pasa con las bragas?
Ve ne panties hakkında?
Yo como un poco de postre y los panties me cortan la circulación.
Biliyor musunuz, bunların hepsini küçük bir tatlı yapıyor ve giydiğim pantolonlar kan dolaşımımı kesiyor.
Sólo que... te dejaré volver con la pequeña señorita panties calientes.
- Sadece sinirliydim... o kadar. - Gerçekten mi? Hemen seni geri küçük bayan seksi külotlara döndüreyim.
- Panties. Panties de seda barata. De unos dos chelines once centavos.
Çorap 25 santim, ucuz ipek, fiyatı da muhtemelen 2 şilin ve 11 sent.
Estoy poniendo la ropa en la secadora, como me dijiste... y... Hal, entró exactamente... Quiero decir, entró en el segundo exacto que las panties de su esposa estaban accidentalmente en mi cabeza.
Elbiseleri kurutucuya koyuyordum, aynen senin söylediğin gibi ve Hal, içeriye tam olarak yani tam zamanında kazara karsının külodunu kafama geçirdiğim anda girdi.
Panties, sujetadores, jerséis, tacones altos...
Külotlar, sutyenler, kazaklar, elbiseler.
Rompes sus panties con tus dientes.
Dişlerinle iç çamaşırlarını çıkart. Dişlerinle.
No, son "panties".
Hayır, çorap onlar.
¿ Qué son esos panties?
Öyle külotlu çorapla mı?
No son panties, son mallas.
Külotlu çorap değil, tayt.
Hey, como son esas panties que traes?
Hey, şu iç çamaşırları da ne öyle?
Quiero trozos de panties en mi ensalada.
Biliyorsun iç çamaşırını salatamla sonra yemeyi severim.
lanzarle tus panties al cruzar la calle?
Caddenin karşısından pantolonuna sapanla vurmak mı?
- Pinchando algunas panties. Alguien esta aflojando.
- Biri gevşek tutuyor.
Hay un potpourri en todo y panties en tu cereal.
Her yerde seçmeler var ve cipsin içinde kadın külotu.
con suerte bajaré a 1000 señoritas a la playa a las que clavaré, mi Julie nunca se enterará porque está a más de 5000 millas, en Berkshire a las 6 en punto nosotros proporcionamos condones, no se necesitan panties
İnşallah 1000 hatunu plaja toplayabileceğim, onları elden geçirmek için. Julie asla anlamayacak çünkü 5,000 mil uzakta Berkshire'da. Saat altı.
Después, saca un par de panties de tu bolsillo y agitalas un poco.
Sonra cebinden bir külot çıkart ve kadına göz kırp.
Doug y yo necesitamos un par de tus panties.
Doug'la bir külotuna ihtiyacımız var tatlım.
Soutiens de visón, panties de marta cebellina, castores tapa castores.
Vizon sutyen, siyah külot. Kunduz kürkünden örtüler.
Y viene envuelto en unos panties.
Külotuyla da birlikte paket yaptım.
No tengo nada para ti, y tu me das estas... ¿ panties?
Ben sana bişey almadım. Sen de bana - çamaşır mı?
¡ Si, panties!
Evet, iç çamaşırı!
Forman, cuando te dije que sería divertido regalarle unas panties a Donna... Me refería a que sería divertido para mi.
Forman, sana Donna'ya don alırsam komik olacağını söylemiştim hani benim için komik olacak demek istemiştim.
Panties de Karen Walker.
Karen Walker'ın iç çamaşırları.
Diles que tu hermano lisiado necesita sus panties para olfatearlas.
Sakat kardeşine külotlarını göndersinler. Bari koklayayım.
Panties. ¿ De acuerdo?
Külotları unutma. Tamam mı?
Tenia puesto un liguero y medias. Y esas panties que te gustan tanto.
Üstümde uzun çoraplar ve jartiyer vardı ve o çok sevdiğin külotum.
- Y las panties?
- Ya külot?
Mujer Libertina, no llevas panties?
Ahlaksız kadın, külot giymiyor musun?
Quitate esas panties, Y no lo tendras que hacer en frente de los demas.
Çıkar külotunu, diğerlerinin önünde bunu yapmak zorunda kalmayasın.
¿ Tienes las panties para mi?
Benim için o çoraplardan aldın mı?
viste tus panties, te ves muy bien en panties.
Pantolonun giyin, onlarla harika görünüyorsun.
Encontramos lo que parecían panties... ya seca.
Çamaşır istedi ; tabi ki, hayır dedik.
Encontramos una bolsa plástica... y lo que parecían medias panties.
Bir torba buldu ve kendine çamaşır yaptı.
Cuando yo era pequeña, mi amigo Malin y yo pusimos un anuncio en una revista porno para vender panties usados.
Küçükken, arkadaşım Malin bir porno dergisine ilan vermişti.
Así que compramos algunos panties, los metimos en el baño y nos meamos encima.
Birkaç külot alıp, üzerine işedik.
Tenemos esta gama de panties geniales,
Gerçekten harika bir çamaşır koleksiyonumuz var.
¿ Panties?
Külot?
¿ Panties?
Külotlu çorap?
¿ Tienes panties?
Külot var mı?
Sólo sujétate los panties, ¿ de acuerdo?
Kendine mukayyet ol, tamam mı?
Bueno, ya he puesto mis manos bajo tus panties.
Külotunun içine bir kere elimi soktum bile.
Anders, ¿ todavía llevas los panties que me gustan?
Anders, o güzel külot hala üstünde mi?
En vez de sonar como las panties sucias y mojadas de chica traviesa.
Kirli, lekeli ve ıslak... külotundan ilham alsana.
Guárdate eso para alguien en cuyos panties tengas oportunidad de meterte dentro.
Bu lafları, koynuna girme şansının olduğu başkalarına sakla.
Todo lo que encontre fueron panties de kitty para ocasiones especiales colgando.
Ayrıca Kitty'nin külodunu havlu askısına asılmış halde buldum.
Kelso, dime la verdad, o voy a tocarte con los panties especiales de la Sra. Forman.
Kelso, ona gerçeği söyle, yoksa Bayan Forman'ın özel iç çamaşırlarıyla sana dokunurum.
¡ ¿ También hueles mis panties, Mike? !
İç çamaşırı çekmecemi de mi karıştırıyorsun?