English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Parce

Parce translate Turkish

70 parallel translation
"Les baisers sont comme des bonbons... qu'on mange parce qu'ils sont bons."
" Les baisers sont comme des bonbons... qu'on mange parce qu'ils sont bons.'"
Parce que soy el único que se está divirtiendo.
İyi vakit geçiren tek kişi benim gibi gözüküyor.
-'Parce que je ne sais pas, mes chers.'- ¿ Solía usted visitar a Tomato?
- Tomato'yu sık ziyaret eder miydiniz? - Her hafta.
Estas viejas casas... ¡ Parce que tienen sus propias ideas!
Bu eski evlerin kendi ruhları vardır.
Y no me digas que era francés, parce que je parle francais, mamita.
Fransızca olduğunu söyleme. Je parle Français.
¿ Qué te parce?
Nasıl olur?
Parce que tenemos muchos invitados hoy!
Bugün birçok konuğumuz var gibi görünüyor!
Oh, parce que Kyle esta comentando mi comentario en pantalla, asegurate de comentar en. # kyle _ esta _ frustado.
- Peki, pis bir osuruk gibi kokuyor.
Parce que je n'ai pas eu la chance de pratiquer.
Pratik yapma imkanı bulamamıştım.
Oh, gracias por venir, Des Información. Kyle parce empeorar.
Kyle çok daha kötü görünüyor.
¿ No te parce?
Sence?
A primera vista, parce un desierto sin vida, pero miren bien y notarán una red de rastros y huellas.
Ilk bakista burasi ölü bir cöl gibi görünür ama daha yakindan bakarsaniz izlerin ve yollarin oldugunu fark edersiniz.
Parce que está atorada.
Sıkışmış gibi görünüyor.
A ver hombre. Parce, ella tiene que tener 50 y la otra 62.
Bunda 50, diğerinde de 62 tane olması gerekiyor.
Parce, esa mercancía está completa.
Hepsi burada.
¿ Sabe qué, Parce?
Neyse..
Hoy la casa no parce la misma
Bugün, bizim ev sanki bizim ev değil gibi.
Todo parce estar en orden.
Her şey düzgün görünüyor.
Parce un bolita de papel de algún tipo.
Bir tür kâğıda benziyor.
Entonces comienza a responder mis preguntas porque puedo hacer esto todo el día.
Alors réponds à mes questions parce que je peux faire ça toute la journée.
- Parce sorprendida.
- Şaşırmış görünüyorsun.
- Parce que c'est une femme. - Pero sobre todo que es una mujer.
Ama asıl sorun kadın olmasıydı.
Parce que... ( Porque... )
Parce que.
Uh, hey, que paso, parce?
Çak bana! Selam.
Parce que j'ai le jeu, mes iennes.
parce que j'ai le jeu, mes iennes.
Tal parce como un oso bebe.
Yavru ayıya benziyordu.
Parce que no te gusta mucho, ¿ no?
Miktarı fazla görünmüyor değil mi?
Parce que estás perdiendo el control, Clay.
Kontrolü kaybettiğini hissediyorum, Clay.
Porque ahora mismo, parce que Robert está un poco más emocionado por esta campaña que tú.
Çünkü, Robert bu kampanya için senin olduğundan daha çok heyecanlı görünüyor.
Parce que ahora sí me necesitan.
Sanirim artik var.
Jay-mo's. Y parce ser el lugar preferido de Kaman y su chica porque todas las fotografías fueron tomadas ahí.
- Jay-mo's. Burası Kaman ve sevgilisinin favori mekanı olmalı, çünkü resimler hep orada çekilmiş.
Parce como de Shackleton...
Birazcık Shackleton...
Temprano esta mañana, trabajadores de la construcción encontraron lo que parce ser un cráneo humano parcialmente intacto.
Sabahın erken saatlerinde, inşaat işçileri kısmen zarar görmemiş bir insan kafatası bulmuştur.
Parce que hubiera despertado en una tierra extraña.
Sanki çok tuhaf bir yerde uyanmışım gibi geliyor.
¿ Quieres tener una conjetura sobre lo que me parce ser un idiota a día de hoy?
Bugün nasıl bir moron olarak göründüğümü tahmin etmek ister misin?
Parce que alguien quiere verme las bolas. Aw, quieren que le hagan cariño en la panza.
Taşaklarımı gör sen bir de.
Parce superficial.
Sıyırmış gibi görünüyor.
Parce que pasa cada mañana o al final de la tarde.
Bu olaylar sabahları ve akşama doğru gerçekleşiyormuş.
PERO BETH CONFUNDIÉNDOLA POR UN HOMBRE, ¿ ESO TE PARCE LÓGICO?
Ama Beth onu erkek sanmış.
¿ Así que esto te parce un homicidio?
- Sana cinayet gibi mi geliyor? - Tabii ki.
Me parce un sitio raro para venir a divertirse.
Eğlenmeye gelmişler. Eğlenmek için tuhaf bir yer.
Tu padre parce un gran hombre.
Baban büyük bir adammış sanırım.
Parce que no te gustan los caballos miniatura.
- Minyatür atları sevmiyormuşsun gibi geldi.
Parce que Hassan no ha sobornado a las personas correctas
Görünüşe göre Hassan yanlış bahçeye girmiş.
Me parce golpeada y magullada.
Hırpalanmış, yaralı, ama hala burada.
Parce que las dos Kiera estaban enviando video en el momento en que la otra fue asesinada.
Görünüşe göre iki Kiera'da diğerinin öldüğü zaman zaman video gönderiyorlardı.
Lanzado en 2009, el Kepler estuvo observando una pequeña parce / a de la Vía Láctea durante cuatro años.
2009'da fırlatılan Kepler tam dört yıl Samanyolu'nun küçük bir parçasına baktı.
Parce doloroso.
Kötü görünüyor.
Después de todo este alboroto... Me parce un poco decepcionante.
Onca süreçten sonra pek iç açıcı gelmiyor.
Parce fresca, podría ser del bote del asesino.
Yeni gözüküyor, katilin botundan gelmiş olabilir.
sería el papel del Kazekage-sama... es porque le parce bien.
Öyleyse o rolü Kazekage-sama mı üstlenecek? Şansımıza teklifte bulunan kendisi oldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]