English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Patrik

Patrik translate Turkish

137 parallel translation
MadeIena Ana Paradine... se Ia acusa del asesinato de Richard Patrick Irving Paradine... el pasado 6 de mayo.
Madelena Ana Paradine. Richard Patrik Irving Paradine'i öldürmekle suçlanıyorsunuz. 6 Mayıs tarihinde.
No me gusta la gente que practica demasiado.
Bu tip aşırı patrik yapmalara karşıyım.
Viva el Papa.
Çok yaşa Patrik!
Mire, mire como Complacen al Papa. Alejesen.
Bak, bak Patrik nasıl da mutlu.
Estimado Monseñor...
Kutsal Patrik,
Para que presione al Papa?
Neden Patrik'i baskı altına alacak bir tebliğ yazmıyorsunuz?
Patrick ha estado insultando a la hermana Elizabeth.
Patrik, Rahibe Elizabeth'e isimler taktı.
Va a una tienda de discos, compra unos CDs, almuerza en Patrick's va a la Caja de Ahorros de Assured Trust.
Tower Records'dan CD alıyor, Patrik'in Yerinden yemek yiyor Assured Trust'a gidip etrafı yokluyor.
Tal vez debería hablarnos sobre Patrik Scott
Belki de bize biraz Patrick Scott'tan bahsetmelisiniz.
Patrik era un estudiante excelente
Patrick, harika bir öğrenciydi.
Me preguntaron que era lo que sabía de Patrik Scott No lo que el jurado creyó averiguar
Patrick Scott hakkında benim bildiklerimi mi soruyorsunuz yoksa jürinin bulduklarını mı?
- Si muchísimo cariño - ¿ Tanto como le tenía a Patrik Scott?
Evet, ona çok yakınım. Patrick Scott'a yakın olduğunuz kadar mı?
ESPECIALES DE TRAGOS TODO EL DIA.
Aziz Patrik Günü'ne Özel Gün Boyu İndirim!
¡ Feliz Día de San Patricio, fracasado!
Mutlu St. Patrik günü, enayi!
Hace horas que es San Patricio y no estoy borracho todavía.
St. Patrik Günü başlayalı dört saat oldu ve hala sarhoş değilim.
Damas y caballeros, lo que están viendo es una indiferencia total por las cosas que representa el Día de San Patricio.
Bayanlar ve baylar, gördükleriniz St. Patrik Günü'nün temsil ettiği şeylere tamamen saygısızlıktır.
En realidad no conozco muy bien a Patrick.
Patrik'i o kadar iyi tanıdığımı söyleyemem.
La noche anterior celebramos el día de San Patricio y ella pensó :
Aziz Patrik günü kutlaması için dışarı çıkmıştık.
Saluda a San Patricio de mi parte.
Aziz Patrik'e benden selam söyle kancık.
Ayudar a Patrick a llevarse a Cassandra fue un momento perfectamente dedicado a Dios.
Patrik'e, Cassandra'yı eve götürmesinde yardımcı olmak en mükemmel Tanrı-merkezci anlardan biriydi.
Así que...... tú eres el consultor técnico de la pelñicula de Ben y Patrick.
Demek Ben ile Patrik'in filminin teknik danışmanısın.
He tratado y tratado de hacer entender a Patrick, cuanto pierde manteniendo esta alianza, pero todo fue en vano.
Patrik'in anlaması için tekrar tekrar denedim bu birlikteliğin ona nelere malolacağını anlaması için ama işe yaramadı.
¡ ¿ Qué diablos fue eso? ! ¿ Entonces, esto no fue un intento de asesinato a Patrick Darling?
Bu da neydi böyle? O halde bu Patrik Darling'e düzenlenmiş bir suikast girişimi değildi?
Patrick, no te preocupes, todo va a salir bien.
Patrik, sakın korkma, herşey yoluna girecek.
- "Patrik, 1.5..."
- "Patrik, 1.5..."
"Patrik, 1.5 necesita una nueva familia."
"Patrik, 1.5'un aileye ihtiyacı var."
- Patrik.
- Patrik.
Su nombre es Patrik.
Onun adı Patrick.
- Nos enviaron al Patrik equivocado.
- Bize yanlış Patrick'i yolladılar.
- ¿ El Patrik equivocado?
- Yanlış Patrik?
- Donde está nuestro Patrik?
- Bizim Patrik nerede?
Patrik Eriksson, 15 años. Madre :
Patrik Eriksson, 15 yaşında.
Patrik ha cometido varios crimenes :
Patrik bir çok suç işlemiş :
Me pregunto como estará nuestro Patrik.
Bizim Patrick'in ne yaptığını merak ediyorum.
La policía tendrá que llevarlo hasta que encontremos a nuestro Patrik.
Gerçek Patrick'i buluncaya kadar, polisin onu alması gerekli.
- Lo estamos haciendo por el bien de nuestro Patrik.
- Bunu kendi Patrick'imizin hatrına yapıyoruz.
Esto es para Patrik.
Bu Patrik için.
Patrik ofreció moverlas a un mejor lugar mañana.
Patrik daha iyi bir görünüş için, onların yerlerini değiştirmeyi önerdi
Patrik?
Patrik?
Este asunto es sobre Patrik Eriksson
Bu Patrik Eriksson ile ilgili bir sorun.
Nuestro Patrik tiene un año y medio, no es un adolecente.
Bizim Patrik bir buçuk yaşında, genç birisi değil.
"Sven y Göran Skoogh se encuentran a partir de este momento exentos del contrato concerniente al alojamiento de Patrik Eriksson."
"Sven ve Göran Skoogh, Patrik Eriksson ile ilgili olan yerleştirme kontratını böylelikle muaf tuttular."
"Patrik Eriksson será devuelto a Rönnbo, a ser efectivo inmediatamente."
"Patrik Eriksson mümkün olduğunca çabuk Rönnbo'ya tekrar yerleşecek"
Patrik!
Patrik!
- Patrik...
- Patrik...
Escuchame, Patrik. No vamos a darnos por vencido hasta que te encuentren una familia.
Dinle beni, Patrik.Bir aile bulununcaya kadar, seni bırakmayacağız.
Patrik va a quedarse hasta que puedan encontrarle una familia decente.
Patrik'e uygun bir aile bulununcaya kadar, O burada kalacak.
Hablaré con Patrik.
Patrik ile konuşurum
Me pregunto porque no pueden conseguir una familia para un chico tan bueno como Patrik.
Bu sevimli çocuk Patrik için, neden hala uygun bir aile bulamadıklarını merak ediyorum.
- Si es sobre Patrik...
- Eğer sorun Patrik ile ilgiliyse...
Cuando Patrik vino a nosotros, el... Ya había pasado 10 años en familias adoptivas e instituciones.
Patrick bize geldiğinde... 10 yılını bakım evinde ya da hapiste geçirmişti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]