Translate.vc / Spanish → Turkish / Patronum
Patronum translate Turkish
3,312 parallel translation
Él es Stuart Davis, mi jefe.
Bu da patronum Stuart Davis.
Yo soy Teresa Lisbon, y soy su jefa.
Bu da patronum değil. Ben Teresa Lisbon ve onun patronuyum.
Mi mamá y mi jefe.
Annem ve patronum.
Sabe, usted ya no es mi jefa.
Biliyor musun, artık patronum değilsin.
Estaba con mi jefe, Charles.
Patronum Charles ile beraberdim.
Mi jefe lo lee.
Patronum okuyor o zımbırtıları.
Pero a veces, invitados, como mi jefe, pueden malinterpretar cuando te sientas en sus piernas y les das ensalada ambrosía con tus dedos. ¿ Pusiste tus dedos dentro de la boca del jefe de tu padre?
Ama bazen konuklar, mesela patronum kucağına oturup ona ellerinle ambrosya salatası yedirmeni. yanlış yorumlayabilir. Parmağını babanın patronunun ağzına mı soktun?
La cosa es que mi jefe, él no está aquí ahora mismo.
Asıl mesele şu ki ; patronum şu an burada değil.
Mi jefe no está.
Patronum burada değil.
¿ Alguien puede confirmar que estaba allí?
Nerede olduğunu onaylayabilecek biri var mı? Patronum.
Dios, soy un jefe divertido.
Ben geyik bir patronum.
Aunque su ex-mujer... que es también mi jefa... me mataría si estuviésemos juntos.
Deli eski karısına rağmen... patronum karısı kocasıyla çıkarsam beni öldürürdü.
Es uróloga, sexóloga, y mi jefa, la jefa de todos en St.
Ürolog ve seksolojist. Patronum- - Herkesin patronu- -
Acaba de contestarme enseguida, porque soy la jefa.
Hemen cevap yazdı, çünkü ben patronum.
Mi jefe ya esta enojado conmigo.
Zaten bu hızla, patronum sihirlenmiştir.
Tu nunca haces retoques.
Patronum, ne zamandan beri düzenlemelerle uğraşır oldunuz? Hemen gidin.
Y no me hable más así, no es mi jefe.
Bak, benimle artık öyle konuşma. Sen benim patronum değilsin.
Mi jefe te puede ayudar con eso.
- Patronum bu konuda sana yardım edebilir.
Mi jefe, Walter Chase, perdiendo dinero en las mesas de ruleta.
Patronum Walter Chase, rulet masalarında para kaybederdi.
Mi jefe dijo que los policías no les gusta galletas de la fortuna.
Patronum polislerin şans kurabiyelerini sevmediği söyledi.
Polla de mi jefe s.
Patronum horozdur.
Mi jefe quería que la tuvieras.
Patronum bunu sana vermemi istedi.
Mi jefe habla con compañía de barcos.
Patronum denizcilik şirketiyle konuşacak.
Mi jefe no le va a gustar eso.
- Öyle mi? patronum öyle demedi.
Conozco a ese hombre, es mi puto jefe.
Bu adamı tanıyorum. Lanet olası patronum.
Si se lo llevan mi jefe me matará.
Alırsanız patronum öldürür beni.
El chofer está en el archivo
Şoför kayıtlarda... " Patronum dışarı çıktı :
" Mi jefe salio.
" Patronum dışarı çıktı.
creo que mi jefe acaba de matar a alguien.
Sanırım patronum birisini öldürdü.
Mi jefe salio de la casa y dijo,
Patronum evden dışarı çıktı ve...
Mi agotado jefe decidió burlarse de mí frente a un chico universitario increíblemente atractivo.
Kafası dumanlı patronum, inanılmaz seksi üniversiteli çocuğun önünde benimle dalga geçmeye karar verdi.
Amber, Willy, mi jefe.
Amber, Willy patronum.
Mi jefe, Stoddard, me dijo que Carmine Polito era la persona más discretamente influyente en el estado de Nueva Jersey.
- Patronum Stoddard, bana onun New Jersey eyaletinin en güçlü adamı olduğunu söyledi.
Mi jefe ya está muy molesto.
Patronum zaten çok kızgın.
Y José Y mi jefe me dijo que lo hiciera ayudarle, así que te voy a ayudar usted, y ya sabes, como, ¿ cómo?
Patronum sana yardımcı olmamı söyledi, bu yüzden ben sana yardım edeceğim, ne gibi, biliyor musun? Ve Jose. Robin'in Batman'e yardım etmesi gibi.
Uno es mi jefe.
Biri patronum.
Bueno, no es sólo un amigo. ¡ Es mi nuevo jefe!
Aslında bir arkadaş değil benim yeni patronum.
Mi jefe, Shohaib me ha enviado... para usted.
Patronum, Shohaib beni sana gönderdi.
solo mi meta es rawal. Lo haré... muchas gracias y seguir adelante.
Sen kendine geldiğinde, ve patronum Rawal'ı geçirdiği anda ben sana teşekkür edip gideceğim.
Mi jefe chino envía a su gente aquí a comprar carne para sus restaurantes.
Çinli patronum restoran için et almaya elemanlarını buraya gönderiyor.
Es mi jefe.
O benim patronum.
- Mi jefe está nervioso.
- Patronum geliyor.
Mi jefe es un pervertido, y tengo que usar un uniforme.
Patronum sapığın teki ve bir üniforma giymek zorundayım.
Richard es mi superior. Él es mi jefe.
Richard mükemmel biri ve benim patronum.
Y luego, cuando mi jefe me hizo que despidiera a Marvin del trabajo que le había dado...
Sonra, patronum Marvin'i işten attırınca...
Yo no. Mi mente no ve ningún dinero en lo que dices.
Patronum senin yaptığın işte para bile göremez.
Es mi jefe, trabajo en seguridad para él.
Kendisi patronum olur. Güvenlik olarak çalışıyorum.
Mi antiguo jefe, Harold Cornish, accionista aqui.
Eski patronum Harold Cornish, buraya ortak.
Es mi jefe, Harold Cornish.
Patronum Harold Cornish ile beraberim.
Y es mi ex-jefe.
Ayrıca kendisi eski patronum olur.
Mi jefe me va a matar.
- Selam. - Erken çıktığım için patronum beni öldürecek.