English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Pauli

Pauli translate Turkish

81 parallel translation
A las 23 : 45, la llevó al hotel S. Pauli, donde la asesinó.
23 : 45'te onu St Pauli Oteli'ne götürdü ve onu orada öldürdü.
Así como Charles Darwin supo que debía existir una criatura con un pico alargado volando en algún lugar en Madagascar, un físico del siglo XX llamado Wolfgang Pauli... buscaba desesperadamente una partícula para rescatar uno de los pilares de la física moderna,
Tıpkı Charles Darwin'in Madagaskar civarında yaşayan bir canlıyı tahmin etmesi gibi Wolfgang Pauli adlı bir 20. yüzyıl fizikçisi modern fiziğin temellerinden birini kurtarmak için umutsuzca bir partikülün peşindeydi : Enerjinin korunumu yasasını.
Entonces, ¿ dónde va la energía que se pierde? En 1930... Wolfgang Pauli predijo que debe haber una partícula sin descubrir, que cuantifique la energía faltante
1930 yılında Wolfgang Pauli bu kayıp enerjiyi açıklayan keşfedilmemiş bir parçacık olması gerektiğini öngördü.
En ese entonces Pauli se lamentaba Que dicha partícula fantasma pudiera ser tan diminuta, rápida y evasiva que nunca pudiese ser detectada
O zamanlar Pauli, böyle bir hayalet parçacığın asla tespit edilemeyecek kadar küçük hızlı ve kaçak olmasından endişe ediyordu.
Una St Pauli Girl.
Bir "St. Pauli Girl".
Dos cervezas. Rápido.
İki tane Pauli alalım.
en una expedición... a los saunas de Los Angeles... o a los peores bares de St. Pauli en Hamburgo.
Los Angeles'taki saunalardan tut da Hamburg'da Aziz Pauli'deki en basık barlara kadar.
Tanta cerveza brotaba de mi, que parecía La chica de Mount St. Pauli *. [* Marca de cerveza alemana que tiene la imagen de una camarera del s. IXX en la etiqueta] Vamos, cuéntales.
Ağzımdan o kadar çok bira fışkırdı ki St. Pauli Girl yanardağı gibi oldum.
El sector St. Pauli de Hamburgo, Alemania, es la zona roja.
Almanya Hamburg'un St. Pauli bölgesi genelev mahallesidir.
¿ Conoce el Efecto Pauli, Teniente?
Pauli Etkisini bilir misiniz, teğmen?
El Dr. Wolfgang Pauli era físico en la Tierra a fines del siglo XX.
Dr. Wolfgang Pauli 20. yüzyılın sonlarında bir fizikçiymiş.
Se convirtió en una broma entre los otros doctores quienes lo llamaron el Efecto Pauli.
Bu diğer doktorlar arasında alay konusu olmuş ve Pauli Etkisi ismini vermişler.
Así que, por primera vez tenían pruebas de que no era real hasta que averiguaron que en ese momento preciso sí se encontraba en un tren que pasaba justo enfrente.
Böylece ilk kez Pauli Etkisinin gerçek olmadığına dair kanıtları olmuş. Ta ki, tam alet patladığı anda Pauli'nin trenle laboratuarın önünden geçtiğini öğrenene kadar.
Esa es la de Paulie, ésta es la mía, y... ésta es la tuya.
Bu Pauli'nin, bu benim, ve... bu da senin.
Ahora no puedo hablar. ¿ Qué dices, Pauli?
- Şu anda konuşamam.
Aunque no estoy seguro que entienda cómo la repulsión Pauli pueda ser rápidamente revertida.
Pauli itme gücünün nasıl tersine döndürüldüğünü pek anlayamadım.
La Catedral de la Cerveza St. Pauli Girl.
Aziz Pauli Girl Katedrali. [5]
Háblale a Paulie.
Pauli'yle konuş.
Ya tenemos la resonancia de Paul, y he consultado con el Dr. Straley en Sloan-Kettering.
Pauli'nin tomografi sonuçları geldi, ve Dr. Straley'le görüştüm.
Soy buena... siendo la esposa de Paul.
Harika olduğum şey, Pauli'nin karısı olmaktı.
Uh, Paulie me dijo que estabas aqui afuera esperando, asi que..
Pauli burada beklediğini söyledi ve...
fue desarrollada primeramente por Wolfgang Pauli, una de las estrellas emergentes de Bohr.
İlk olarak Bohr'un yükselen yıldızlarından Wolfgang Pauli tarafından geliştirildi.
Pauli tomó la bizarra idea de los "saltos cuánticos" de Bohr y la transformó en uno de los conceptos más importantes de toda la ciencia.
Pauli, Bohr'un tuhaf kuantum atlamaları fikrini alıp bütün bilimin en önemli kavramlarından birine çevirdi.
La idea de Pauli fue presentada por el poco inspirador título de Principio de Exclusión.
Pauli'nin fikri Dışlama İlkesi gibi sönük bir isimle geçer.
Lo que la idea de Pauli trataba de explicar era lo siguiente.
Pauli'nin fikrinin cevaplamaya çalıştığı soru buydu :
Lo que Pauli hizo fue traer otra idea de la nada.
Pauli'nin yaptığı başka bir kuantum ilkesi uydurmaktı.
Pauli dijo que existía otra regla cuántica que crudamente fijaba que cada piso podía acomodar solo un número fijo de electrones.
Pauli kabaca, her katın yalnızca belli bir sayıda elektrona yeri olduğunu belirten başka bir kuantum kuralının olduğunu söyledi.
Así que el principio de Pauli realmente es la base sobre la que descansa toda la química y finalmente la biología.
Bu şekilde, Pauli'nin prensibi tüm kimyaya, ileri biyolojiye ve geri kalanlara temel oluşturur.
El Principio de Exclusión de Pauli fue el mayor adelanto en la mecánica cuántica de Bohr.
Pauli'nin Dışlama İlkesi Bohr'un kuantum mekaniği için önemli bir atılımdı.
Pauli no explicó porque funcionaba su principio.
Pauli, ilkesinin neden işe yaradığını açıklayamadı.
Bohr y Pauli se estimularon con la mecánica de matrices.
Bohr ve Pauli matris mekaniğinden ürkmüşlerdi.
Allí está Pauli, un tipo de aspecto extraño.
İşte Pauli, tuhaf görünen adam.
Heisenberg y Pauli.
Heisenberg ve Pauli.
Pauli mira con aire satisfecho a Schroedinger, algo así como el gato mirando a la leche.
Schrödinger'in ötesindeki Pauli bir hayli kendini beğenmiş gibi görünüyor, süt bulmuş kedi gibi...
¡ Por favor, Pauli!
Lütfen Paul!
¡ Disfrútala, Pauli!
Tadını çıkar Pauli!
Pauli, no he olvidado los 170 euros.
Pauli, 170 Euro'yu unutmuş değilim.
Nunca es tu culpa, Pauli, nunca.
Hayır canım, hiç senin hatan değildir zaten Pauli, hiç değildir.
- ¡ Oye Pauli!
- Hey Pauli!
¿ Pauli?
Pauli?
Nos la arreglaremos. ¡ Pauli, apúrate!
Biz hallederiz, Pauli hadi bakalım!
¡ Ahora a la derecha, Pauli!
- Şimdi sağdan Pauli!
¡ Apúrate, Pauli!
Acele et Paul!
- Éste es el negocio, Pauli.
- Burada iş yapıyoruz Paul.
¡ Pauli, para aquí!
Pauli, dur burada!
¿ No sabes tocar, Pauli?
Sizin oralarda kapıyı çalmadan mı girerler Pauli?
¡ Pauli, obsérvame!
Pauli, izlesene ya!
Vamos con Pauli.
Hadi Pauli'ye gidelim.
Pero esa fue una rara falla de su imaginación porque la ciencia siempre está buscando una manera de ir aún más profundo. Una generación más tarde,
Bir kuşak sonra Pauli'nin nötrinoları gerçek anlamda ilk kez bir nükleer reaktörün yaydığı radyasyonda tespit edildi.
Los neutrinos de Pauli fueron detectados por primera vez en la radiación de un reactor nuclear
Onları o zamandan beri biraz zorlukla da olsa bulmaya devam ediyoruz.
¿ Qué dices, Pauli?
- Ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]