Translate.vc / Spanish → Turkish / Pensión
Pensión translate Turkish
2,497 parallel translation
¿ Y qué me espera al final de mis días? Una pensión mediocre y problemas de espalda.
Ve bu işin sonunda beni boktan bir emeklilik ve bel ağrısı bekliyor.
Al final se va a retirar a aquí con su pensión de la CIA... y le dirá a usted y a la Corte Internacional que se pudran.
Sonunda, burada CIA'den emekli olacak ve sana ve savaş suçları mahkemesine "cehenneme gidin" diyecek.
Y encontré una pensión muy mona, donde podemos pasar la noche.
Gece kalıp sabah kahvaltı edebileceğimiz güzel bir yer buldum.
Se divorció de ti y ni siquiera paga la pensión alimenticia.
Orada boşanmaya karar vermiş ve sana para göndermemiş.
- Pago mi pensión cada semana.
- Her hafta kiramı ödüyorum.
Ahorré un poco, y tu padre tiene una pensión por invalidez.
Az bir şey biriktirmiştim. Babanın da maluliyet aylığı var.
Querrán tu pensión.
Sonra emekliliğine el koyacaklar.
No te puedo ofrecer seguro de salud ni pensión pero están cubiertas casa y comida.
Sana sağlık sigortası falan sağlayamam ama yiyecek ve yatacak işleri sorun olmaz.
No hay relojes de oro, planes de pensión.
Altın saatlerim, emeklilik planlarım ok.
El problema con la pensión es que no dura toda la vida.
Sorun şu ki hayat boyu emekli maaşı ödenmeyecek.
No en esta pensión, pero afuera hay otras.
Bu doğru. Ama başkaları da var.
La Señorita Justina es la dueña de esta pensión.
Justina, Pansiyonun sahibi.
Perdería mi pensión.
Emeklilik maaşımı kaybederim.
Tengo hijos en la universidad y la pensión alimenticia por pagar.
Kolejde çocuklarim var ve ödemelerini yapmis durumdayim.
¿ Y si las cosas salen mal, no hay pensión?
Ne yani, sorun çıkarsa emekli maaşı yok mu?
Con lo que tú comes, de todos modos, nunca llegarás a tener una pensión.
Böyle yemeye devam edersen emekli olana kadar yaşamazsın.
Dom, hablo en serio sobre esa pensión.
Dom, emeklilik maaşı konusunda ciddiyim.
Maldito estúpido, no pueden sacarte tu pensión.
Sen sahiden salaksın. Emeklilik maaşını elinden alamazlar.
Porque, ¿ un ex esposo mala paga que nunca tuvo que pagar pensión alimenticia a propósito, de nada y no puede pagar por la boda de su única hija?
Perişan hâldeki eski koca hiç nafaka ödemesine bile gerek kalmamış biri bir şey değil, bu arada biricik kızının düğün masraflarını bile karşılayamıyor mu?
Va a haber una votación para la reinversión del fondo de pensión. - Si quieren venir... - ¡ Maldita sea, Bob!
Emekli ikramiyesinin yatırımıyla ilgili bir oylama yapılacak yani siz de gelmek isterseniz...
Se le metió en la cabeza que le habían ganado con trampas y regresó a la pensión por su rifle Henry.
Dolandırıldığını düşünmüş. Sonra Henry marka tüfeğini almak için pansiyona dönmüş.
Busco al hombre que mató a mi padre, Frank Ross, frente a la pensión monarca.
Monarch pansiyonunun önünde babam Frank Ross'u vurarak öldüren adamı arıyorum.
No estoy pagando por hablar. Puedo tener toda la charla que necesito y más en la pensión Monarca.
Konuşmak için para ödemiyorum, ihtiyacım olan konuşmayı pansiyonda da yapabilirim.
"¿ Por qué, te echaron y te sacaron la pensión?"
Seni kovup maaşını mı kestiler? "
Además de la pensión.
Geçim endeksli maaşın olacak.
Es algo sucio pero es mejor que una pensión.
Biraz kirli ama sonuçta pansiyondan daha iyidir.
Después de que me fui, alquilé una pequeña pensión en el Barrio Latino donde lloré durante días.
Gittikten sonra Le Quartier Latin'deki küçük bir pansiyonda bir oda tuttum ve günlerce ağladım.
¿ No hay algún modo de salir de esto hasta que pueda optar por mi pensión el año próximo?
Acaba bunu, gelecek yıl emekliliğimi hakedeceğim zamana kadar ertelemek mümkün olabilir mi?
Me redujeron la pensión.
Emekli maaşımdan kesildi.
Todo el mundo sabe en la fuerza que él es un mal chiste de mierda... un drogadicto tostado, un alcohólico empedernido... sólo meándose en el tiempo hasta que obtuviera su pensión.
Polis gücündeki herkes o adamın lanet bir alay konusu olduğunu bilir- -... taa ki emekli olana kadar,... içini eriten alkolüyle tüm zamanını mahveden bir pislik.
- Es el talón de la pensión.
- Emekli maaşım o.
Veranos libres a cambio de una pensión de mierda.
Üç kuruş maaş için yaz tatillerinde de çalışmak.
Y ahora necesito papeles para mi pensión.
Ve şimdi Emeklilik mağaşım için kağıtlara ihtiyacım var.
¿ Pagan pensión para los porteros?
Fedailer için emekli mağaşı?
Me quedan por reunir algunos papeles de la pensión y luego volveré.
Yinede emeklilik maaşı belgelerini toparlıcam ve geri gelicem.
Quería que cobrara su pensión.
Onun emekli mağaşını almamı istedi.
Postergué el pago del cheque de pensión alimenticia de este mes y ella- -
Bu ayki nafakayı ileri bir tarihe...
Mira el lado bueno, ya no tendrás que pagar pensión.
Bir de iyi tarafından bak, artık nafaka ödemek zorunda değilsin.
Me espera una pensión maravillosa dentro de dos años.
İki yıl sonra emekli olacağım.
Y gracias a tus jodidas era un empleado sin pensión, sin ahorros, sin nada.
Ve işi batırman sayesinde emeklilik maaşı, birikmiş parası olmayan bir çalışandım.
Entonces era una pensión.
O zamanlar sadece bir pansiyondu.
Pero estoy segura de que recibirá una buena pensión.
İyi bir emekli maaşı alacağından eminim.
Él no tiene ni siquiera una pensión.
Maaş bile almıyor.
¿ Una pensión de qué?
Ne maaşı?
¡ La pensión alimenticia te costará un riñón!
Nafaka için bir böbreğini satıyor olacaksın!
Hasta ahora somos una comuna, no me pidas pensión alimenticia.
Şimdiye dek sıradan insanlardık, sadece, benden nafaka isteme.
Pero aún estoy pagando pensión alimenticia.
Hâlâ nafaka ödüyorum ama.
Necesitas beneficios, estabilidad laboral, una pensión.
Bir çıkarın olmalı, iş güvencen, maaşın olmalı.
El asunto a discutir es el monto de la pensión alimenticia de Carla y si permitirá o no al Sr. Childs visitar a sus hijos.
Tartışılacak tek mesele ne zaman taşınacağınız. Tartışılacak mesele Carla'nın nafaka miktarı ve Bay Childs'a çocuklarını görme hakkı verip vermeyeceğidir.
Me demandas por pensión alimenticia?
Benden boşanmak için nafaka mı istiyorsun?
- Sí, porque si pago las compensaciones, se agregan a lo que ya he aportado y de esa manera... me pagan la pensión completa. ¿ Pagar trimestrales?
Gebe ilaçlarını almak için mi?