Translate.vc / Spanish → Turkish / Pete
Pete translate Turkish
10,735 parallel translation
- Es una maldita broma, Pete.
- Taşak geçiyor lan Pete.
Ohh, gracias Pete, vítores.
- Teşekkürşer Pete, şerefe.
Pete, toma esto para mí.
Pete benim için kabul et.
Pete.
Pete.
Soy el Pequeño Pete.
- Benim adım Küçük Pete.
¿ Y tu padre es el Gran Pete?
- Babanın adı ne peki, Büyük Pete mi?
Tu hijo que te quiere, Pequeño Pete.
Sevgili oğlun Küçük Pete.
¿ Sí, Pequeño Pete?
- Efendim Küçük Pete?
Buenas noches, Pequeño Pete.
İyi geceler Küçük Pete.
Pequeño Pete tiene un pezón de más.
Küçük Pete'in fazladan memesi olması gibi.
- Soy Pequeño Pete.
- Ben de Küçük Pete.
¡ Es muy grande, Pequeño Pete!
Çok büyük Küçük Pete!
¡ Soy tu hijo Pequeño Pete!
Adım Küçük Pete. Oğlunum!
Tu hijo que te quiere, Pequeño Pete, orgulloso miembro de Los Ridículos seis.
Sevgili oğlun Küçük Pete. Alakasız Altılı'nın gururlu üyesi.
Pete, estoy aquí para ayudarlo a enfrentarlas.
Yüzleşmene yardım etmek için buradayım, Pete.
Diga su nombre, Pete.
- Söyle adını, Pete.
- Está bien, Pete.
- Sıkıntı yok, Pete.
Ahora y siempre, Pete.
Şimdi ve her zaman, Pete.
- Desde Pete, ¿ cierto?
- Pete'den beri, değil mi? - Pete'den beri.
- Desde Pete. Tom me contó. Un enorme pito.
- Tom, penisinin kol kadar olduğunu söyledi.
Debes agradecer de que tú y Pete no se casaron.
- Boşanmaymış. Pete ile evlenmediğin için şükretmelisin.
No me sorprende que Pete te engañara.
Pete'in önüne gelen kızla yatması beni şaşırtmıyor.
¡ No existe ningún Pete!
Pete falan yok ki!
Hay un tipo allí llamado Pete.
Adamın adı Pete.
- Oye, Pete. Que me cuentas?
- Selam Pete.
- Oye, ¿ Cómo estás, Pete?
- Selam n'aber Pete?
Vamos, Pete.
Hadi ama Pete.
Pete va a hacerse cargo de Dow.
Dow işini Pete devralacak.
Sí, pero tendrás una generosa indemnización si ayudas a Pete a conseguir tus cuentas.
- Evet, ama cömert bir kıdem tazminatı alacaksın. Tabii Dow da dâhil tüm müşterilerini Pete'e güvenle aktarmada yardımcı olursan.
Quieren que envuelva para regalo todas mis cuentas y se las dé a Pete.
Tüm müşterilerimi bir hediye paketi yapıp, Pete'e vermemi istiyorlar.
Eh, ¿ no te lo dije?
Söylemedim mi sana? Pete aradı.
Pete llamó. Él quiere hablar conmigo acerca de algo.
Benimle bir şey hakkında konuşacakmış.
Tú y Pete son guardias de seguridad desarmados.
Sen ve Pete silahsız güvenlik görevlilerisiniz.
- No, Petey.
- Yapma Pete!
¿ Qué piensas, Pete?
Sen ne dersin Pete?
Oye, Pete, ve a busca mi capa, ¿ sí?
Pete, paltomu getirir misin?
Bajo el nombre de "El inglés Pete Hicox" tengo una recompensa federal de 15 mil dólares por mi cabeza.
"İngiliz Pete Hicox" adıyla başıma on beş bin dolar federal ödül var.
- Sigue hablando, Pete.
- Konuşmaya devam et Pete.
- Oye, ¿ cómo te va?
- Nasıl gidiyor? - Merhaba, Pete.
¿ Cuál es el problema, Pete?
Sorun ne, Pete?
A Pete Brummel.
Pete Brummel.
Sí, ese es mi nombre de pila. Pero Pete sabe que prefiero Ricki.
Evet, o benim gerçek adım fakat Pete, Ricki'yi tercih ettiğimi biliyor.
Gracias, Pete.
Sağ ol, Pete.
- ¡ Cállate, Pete!
- Kes sesini, Pete!
Buenas noches, Pete.
İyi geceler, Pete.
Pero he cambiado.
Fakat değiştim, Pete.
Debo ser honesto con Ud., Pete.
Sana karşı açık olacağım, Pete.
Hola Pete.
Merhaba Pete.
Ya conoces a Pete.
Pete'i biliyorsun.
¡ Oye, Pete!
Pete!
- Mira, Pete...
- Bak, Pete...