English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Peters

Peters translate Turkish

674 parallel translation
Sra. Peters. 101 Bridge Road, Crawley.
Bayan Peters. 101 Bridge Caddesi, Crawley.
EN CASA DEL TÍO PETERS.
Peter amcanızın evine gelin.
- Oiga, Peters está malherido.
- Peters ağır yaralandı.
Él es Les Peters y yo, Joe Souther, Nueva York y Kansas.
Nerelisiniz? O, Les Peters ve ben Joe Souther, New York ve Kansas.
- Les Peters.
- Les Peters.
- Éste es Les Peters.
- Bu, Les Peters.
- Sr. Peters.
- Bay Peters.
Sr. Peters, ¿ qué decía sobre trabajar con mi marido?
Bay Peters, kocamla çalışmak hakkında ne demiştiniz?
He hablado con Jeff Peters sobre la construcción de un ala para nosotros.
Bugün Jeff Peters ile binaya yapacağımız ek kanat hakkında konuştum.
Los Rance, los Peters, los Perry, los Joad.
Ranceler, Peterler, Perryler, Joadlar...
Su verdadero nombre es Clara Peters.
Asıl adı Clara Peters.
Tess Harding, Pinkie Peters.
Tess Harding, Pinkie Peters.
Dr. Lubbeck, Pinkie Peters.
Dr. Lubbeck, Pinkie Peters.
- ¿ Desea algo, Sr. Candy? - No, gracias, Peters.
- İstekleriniz bu kadar mı Bay Candy?
Me llamo Peters.
- İsmim Peters.
Magnífica. Verá. Sr. Peters, hace un momento mencionó la oficina de información de Atenas.
Bay Peters, az önce Atina'daki Kayıtlar Bürosundan bahsettiniz.
Me perdonará, Sr. Peters,... pero no entiendo de qué me está hablando.
Kusura bakmayın, Bay Peters, ama ne dediğinizi anlamıyorum.
No, Sr. Peters.
Hayır, Bay Peters.
Bien, no sé exactamente lo que el Sr. Peters decía en su carta.
Bay Peters mektubunda ne yazmış bilmiyorum.
- El Sr. Peters fue muy franco acerca de usted. - ¿ De verdad?
- Bay Peters gerçekleri açıklıkla anlatmış.
¿ Hace mucho que conoce al Sr. Peters?
- Sağ olun. - Bay Peters'i tanıyalı çok oldu mu?
Supongamos, por consiguiente, que me cuenta qué le relaciona con nuestro amigo Peters.
Onun için, dostumuz Peters ile ilişkinizin ne olduğunu söyleseniz?
Como sabe, señor,... estaba investigando la vida de Dimitrios,... y mientras lo hacía, conocí al Sr. Peters.
Bildiğiniz gibi, efendim, Dimitrios'un hayatını araştırıyordum. Bunu yaparken, bu Bay Peters'e rastladım.
¿ Lo ve? No sé cuál es mi relación con el Sr. Peters.
Gördüğünüz gibi, Bay Peters'le ne ilişkim var bilemiyorum.
La imagen de nuestro amigo Peters enfrentándose a usted con una pistola.
Dostumuz Peters'in size silâh doğrultması!
Un hombre inteligente, Peters.
Peters zeki bir adamdır.
- Entonces, si yo estuviera en su lugar,... le tomaría la palabra a Peters...
- Buyurun. - Sizin yerinizde olsam, dostumuz Peters'in dediğini yapar...
Mi amigo Peters se habrá referido a mí...
Dostum Peters size muhtemelen benim Baş Casus olduğumu söylemiştir.
Mire, Sr. Peters. Odiaría ser descortés con un caballero tan profesional como usted pero hay un límite incluso para mi paciencia.
Bakın Bay Peters, sizin gibi bir beyefendiye kabalık etmek istemem ama benim sabrımın bile bir sınırı vardır.
No soy un hombre violento.
Şiddete başvuran biri değilim, Bay Peters.
Su nombre no es Peters.
İsminiz Peters değil, Peterson.
Peters, Sr. Leyden.
Öyleyse, Bay Peterson...
Decidí cambiar de nombre.
Peters, Bay Leyden. İsmi değiştirmeye karar verdim.
Está bien, Peters. Estoy de acuerdo con usted, señor.
Tamam, Peters.
Peters es un nombre mucho más bonito.
Sizle ayni fikirdeyim, efendim.
Cuando estuve en Estambul, escuché cosas muy interesantes acerca del fin de esos contrabandistas.
Peters çok daha hoş bir isim. İstanbul'dayken, bu kaçakçıların akıbetini öğrendim.
Esto no me gusta. No me gusta.
Hoşuma gitmiyor, Bay Peters.
Adiós, Sr. Peters.
Güle güle, Bay Peters.
Walter Peters.
Walter Peters.
Ah, sí, señor Peters.
Evet, Bay Peters.
Vea, señor Peters, todas estas ventanas son de vidrios blindados.
Buraya bakınız, Bay Peters, bütün pencereler kurşun geçirmez camlardan imal edilmiştir.
Como ve, señor Peters, el banco es absolutamente inexpugnable.
Gördüğünüz üzere, Bay Peters, bankamız kesinlikle zaptedilemez.
Con objeto de ahorrar tiempo, seguiremos, ya que estoy seguro de que el agente Peters está deseando volver a casa... con su mujer y sus hijos antes de incorporarse al servicio.
Zaman kazanmak için hemen başlayalım. Ne de olsa memur Peters görev başı yapmadan önce... evine, karısına, ailesine kavuşmak için sabırsızlanıyor.
Veamos, agente Peters, aparte de la sangre, la ropa estaba seca.
Memur Peters, demek ki kanlı kısımlar hariç, elbiseler kuruydu.
Agente Peters, no deseo apartarle de su mujer e hijos... más que el fiscal del distrito, al que tanto le preocupan, pero quisiera hacerle una pregunta.
Memur Peters, ben de bu konuyu pek önemseyen savcı bey gibi... sizi karınız ve çocuklarınızdan uzak tutmak istemem... ama size bir tek soru sormak istiyorum.
Agente Peters, ¿ tiene usted mujer e hijos?
Memur Peters, karınız ve çocuklarınız var mı?
Me llamo Peter.
Adım Peters.
¿ peters?
Peters?
... el ganador del año pasado. : El Sr. Nigel Peters.
... geçen yıl Oscar Ödülü alan, Bay Nigel Peters'ı davet ediyorum.
Zack, llama a Langley Field, pregunta por Russ Peters y dile que despierte a los chicos.
Zach, Langley Alanı'ndan Russ Peters'i arar mısın? Ona, çocukları toplamasını söyle oraya geliyorum.
- Peters.
- Peters.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]