Translate.vc / Spanish → Turkish / Petersburg
Petersburg translate Turkish
453 parallel translation
En las líneas ante Petersburg su único rancho es un poco de maiz.
Petersburg önündeki savaş savunma hatları, tek tayınları kavrulmuş mısır.
SAN PETERSBURGO
ST. PETERSBURG
San Petersburgo.
Saint Petersburg.
Después de la elegancia de San Petersburgo pensarás que somos unos bárbaros.
Petersburg'dan ve o şık muhafızlardan sonra herhalde biz sana barbar gibi geliyoruzdur.
Viene de San Petersburgo.
St. Petersburg'dan geliyor.
- En San Petersburgo la conocen todos.
St. Petersburg'da herkes onu tanır.
Hemos hablado de usted todo el viaje.
St. Petersburg'dan beri yolda hep sizi konuştuk.
Un soldado de San Petersburgo.
Üstelik bir St. Petersburg muhafızı.
- Mañana vuelvo a San Petersburgo.
- Yarın St. Petersburg'a dönüyorum.
No sabía que volvías a San Petersburgo tan pronto.
St. Petersburg'a bu kadar çabuk döneceğinizi bilmiyordum.
Aquí está San Petersburgo.
Burada, St. Petersburg'dayız.
Qué suerte, Ana, recibir clases del mejor jugador de croquet de San Petersburgo.
Şanslısın Anna, St. Petersburg'daki en iyi kroket oyuncusundan ders alıyorsun.
Todo San Petersburgo estará allí.
St. Petersburg'daki herkes orada olacak.
- ¿ Nos trajiste algo de San Petersburgo?
- St. Petersburg'dan bize bir şey getirdin mi?
- No vengo de San Petersburgo.
- St. Petersburg'dan gelmedim.
Pero mañana me iré a San Petersburg.
Ama yarın St. Petersburg'a gidiyorum.
Es una serie de danzas sacadas de un ballet completo llamado "el Cascanueces" que él escribió una vez para la Ópera de San Petersburgo.
St. Petersburg opera salonu için yazdığı, Fındıkıran isimli bir bale eserinden alıntılmış danslardan oluşmaktadır.
Cuando actuó en San Petersburgo... el Zar iba a cada representación.
St. Petersburg'da söylediği zaman... Çar her gösterisine gelmiş.
Eso nunca podría pasarme en San Petersburgo.
Bu St. Petersburg'da kesinlikle başıma gelmezdi.
En San Petersburgo, emociona a todo un regimiento, y como prueba de amor el zar ordena a sus oficiales beber champán en su zapato.
Saint-Petersburg'da, tüm alay kadehini ona kaldırmıştı ve ona olan sevgisini kanıtlamak için Çar askerlerine şampanya servisini onun terliği ile yapmaya karar vermişti.
Está el barón, en París, luego el príncipe Krasvenski en San Petersburgo. Ya son 42.
St. Petersburg'dakiyle beraber 42 etti.
Boris Andreivich Chernov, de San Petersburgo, antiguo banquero.
Boris Andreivich Chernov. Eski St. Petersburg'lu.
- Correcto. ¿ En primavera?
- Winter Palace, St. Petersburg. - Doğru. Baharları?
Con respecto al comportamiento, he estado observándola, y me ha complacido.
Kendimi, St. Petersburg Kraliyet Tiyatrosundaki koltuğumda... hissetmemi sağladınız. Davranış biçimine gelince... izliyordum.
En San Peterburgo.
Petersburg da.
Nuestra casa estaba en San Petersburgo, tenía libros...
Petersburg'daki evimizde kitaplar vardı.
Supongo que no sabrás que Helena murió en San Petersburgo.
Elena'nın St. Petersburg'da öldüğünü duymamışsındır.
¿ Ser escuchado en San Petersburgo? "
St. Petersburg'da duydun mu? "
Yo nací en San Petersburgo y me casé en Saratov.
Ben Petersburg'da doğdum, ama sonra Saratov ile evlendim.
Te envidio, vas a San Peterburgo.
Seni kıskanıyorum. Petersburg'a gidiyorsun.
Y mi trabajo en San Petersburgo durará sólo dos días.
Ve Petersburg'ta sadece bir kaç günlük iş var.
Y el discurso del profesor Blistanov. Es una verdadera lástima.
Saint Petersburg'dan Profesör Blistanov'un konuşmasını da kaçırırız.
No es San Petersburgo, pero la biblioteca es buena.
Petersburg'a benzemez. Çok iyi bir kütüphanesi var.
Ese perico capitalino acaba de llegar en busca de Ia respuesta definitiva.
Bu Petersburg ayak direyenlerden.. .. sonunda bir cevap geldi.
Por Io visto, su madre está impaciente por irse a San Petersburgo.
Annesi Petersburg'a hareket edecek diye ölecek gibi oluyor.
En San Petersburgo el podría casarse con cualquier dama de honor.
Petersburg'da istediği gibi onurlu bir hizmetçi ile evlenebilir.
¿ Será posible que ella no quiera irse a San Petersburgo?
O Petersburg'a gitmek istemiyor!
Yo no pude informarme tanto, porque soy nuevo aquí.
Petersburg'un yabancısı olduğum için yer hakkında pek bir şey öğrenemedim.
Entonces vino un paje de San Petersburgo.
Petersburg'dan bir asilzade gelmişti.
Según me enteré, vine para aquí... a informarles de que el señor Svidrigáilov, tras enterrar a su esposa, partió urgentemente a San Petersburgo.
Biliyor muydunuz? Anında haberim oldu. Burada olma sebeplerimden biri de size Bay Svidrigaylov'un, eşinin cenazesini defnedip apar topar Petersburg'a doğru yola çıktığını söylemekti.
Que todos en San Petersburgo sepan... que los hijos de un noble piden limosna, aunque su padre sirviera en cuerpo y en alma... y, se puede decir, que muriera en el servicio.
Ömrü boyunca dürüstlükle, bağlılıkla hizmet etmiş hatta bir bakıma görevi başında ölmüş soylu bir babanın çocukları nasıl dileniyor bütün Petersburg görsün!
Mientras que en San Petersburgo conoció las mujeres y el vino.
Petersburg'a geldiği zamanlar onun için sadece kadınlar ve şarap varmış.
Una semana en Venecia con Madama... ella se va a San Petersburgo con bebe... usted regresa a Londres con violín.
Venedik'te bir hafta, Madam bebekle St Petersburg'a döner, siz de kemanla Londra'ya dönersiniz.
Robe este reloj del Observatorio Astronómico, en Peters.. burgo.
Bu saati astronomi rasathanesinden çaldım. - Petersburg'te. - Çok iyi.
- En San Petesburgo.
- Petersburg'da.
Te veo en San Petersburgo esta noche.
Bu gece St. Petersburg'da görüşmek üzere.
Esta es una bala. Una bala fabricada en San Petersburgo.
Burada bir mermi var, St. Petersburg'da yapılmış bir mermi.
El zar está aquí en Petersburgo para bendecir a las tropas.
Çar askerlerimizi kutsamak için burada, Petersburg'da...
" Señor Ios trabajadores y habitantes de San Petersburgo venimos a verlo, Señor en busca de la verdad, la justicia y protección.
" Efendim St. Petersburg işçileri ve yaşayanları olan bizler sizi görmeye ve sizden doğruluk, adalet ve himaye istemeye geldik.
Mi pequeño se desangra. Y yo estoy en Petersburgo.
Bebeğim kanıyor ve ben Petersburg'dayım.
- Padre, ¿ puede imaginarla...
- Peder, Concetta'yı..... Viyana'da ya da Saint-Petersburg'da bir büyükelçi karısı olarak düşünebiliyor musunuz?