Translate.vc / Spanish → Turkish / Pido
Pido translate Turkish
13,059 parallel translation
Pido disculpas a la gente de Defiance.
Defiance halkından özür dilerim.
Solo pido un... debate abierto sobre su efecto en sus culturas de acogida.
Sadece konuk kaldıkları ülkelere etkilerini açıkca tartışmak istiyorum.
- ¡ Pido la televisión!
- Televizyon benim!
¡ Pido la televisión!
- TV benim!
Pido 10 minutos para asegurarme que Méndez y su familia están fuera de peligro.
Mendez ve ailesinin zarar görmediğinden emin olmak için 10 dakika istiyorum. Hadi ama, Max.
Ahora que te pido un favor, huyes de mí.
Şimdi senden bir iyilik istiyorum ve bende de kaçıyorsun.
Todo lo que pido es un adelanto.
Sadece avans istiyorum.
Así que te lo pido a ti.
O yüzden senden yapmanı istiyorum.
No te pido que confíes en mí.
- Senden bana güvenmeni istemiyorum.
Pido si se me permite...
Sadece ayaklarınızda size tapınmama izin verin.
Te pido como Al Fayeed que soy que me permitas acceso al dinero que mi abuelo me dejó.
Bir Al Fayeed olarak senden, dedemin bana bıraktığı parayı istiyorum.
Pido que cada uno de vosotros entregueis vuestra declaración a mis detectives. antes de que te vayas.
Gitmeden önce her biriniz dedektiflerime ifade verin.
Digo, no pido detalles pero siempre me dice a mí lo que quiere, ¿ de acuerdo?
Yani, detayları sormam ama bana zaten sadece istediği şeyleri söylüyor, değil mi?
Todo lo que pido es que no haya represalias contra mis hombres.
I sormak bütün benim erkeklere karşı hiçbir misilleme olmasıdır.
Todo lo que pido es un Tweet.
Tek istediğim tweet atmanız.
Quizá no, pero te pido que lo hagas tú.
- Belki ama senden bunu istiyorum.
Les pido que cuestionen mi caracter... más adelante.
Sizden benim karakterimi daha sonra sorgulamanızı istiyorum.
No pido clemencia.
Ben Ieniency sormayın.
Amber y yo vamos allí, con una gran bolsa de dinero, entraremos con él... y con el tiempo le pido que limpie nuestros beneficios.
Ben ve Amber oraya büyük bir çanta parayla gideceğiz. Yanına yaklaşacağız. Nihayetinde de karımızı aklamasını isteyeceğiz.
La única cosa que pido a cambio es que otorguéis una amable consideración al Barón Pryce.
Karşılığında sizden Baron Pryce'ı samimi olarak düşünmenizi rica ediyorum.
Últimamente te pido mucho que confíes en mí.
Son günlerde senden çok şey saklamanı istedim.
No, usted caminó a través del fuego para mí, y yo le pido que caminar a la derecha de nuevo.
- Hayır, benim için kendini ateşe attın ve yeniden bu işe dönmeni istiyorum.
Os pido que les impresionéis.
Onları etkilemenizi öneririm.
No has sido otra cosa que un duro trabajador para Allsafe, así que te pido disculpas.
Allsafe için sıkı çalışmaktan başka bir şey yapmadın. O yüzden özür diliyorum.
Te pido disculpas si me dejé llevar un poco antes.
Orada kendimi biraz fazla kaptırdıysam benden özür dilemek zorunda olacaksın.
Me metería en muchos líos si se rompe, por eso le pido que sea consciente de que es su... calibración es muy delicada.
Kırılırsa başıma bir sürü dert açılır. Bu yüzden sizden dikkatli olmanızı rica etmiştim. Ayarları çok ama çok hassastır.
No te pido que lo hagas.
Senden bunu yapmanı istemezdim.
No te pido que estés pegada a mí.
Kalçanda cırt cırtlı bant mı var diye sormuyorum.
Y, cada vez que voy, pido el mismo vino un Lafite de 1918.
Ayrıca her gittiğim de aynı şişeden sipariş ederim. 1918 tarihli bir Lafite.
Por favor, se lo pido como madre, no como jueza.
Lütfen. bir anne olarak rica ediyorum ; yargıç olarak değil.
Me pido los cigarros.
- Sigara bulursak benim ona göre.
Pido disculpas si he venido demasiado rápido, lamento su pérdida.
Aceleci davrandıysam özür dilerim. Başınız sağ olsun.
- Pido disculpas.
- Özür dilerim.
No pido que sigas.
Senden takip etmeni istemiyorum.
En ese caso, pido que se suspenda la licencia de esa empresa.
Eğer öyleyse askıya alım kararını o şirketin ruhsatına taşıyorum.
Le pido disculpas por no haber sido capaz de atravesar esto por usted, por el país.
Sizin için, ülke için bunu yapamadığımdan dolayı üzgünüm.
No te pido que trabajes gratis.
Bedavaya çalışmanı istemiyorum.
Te pido que trabajes por tu vida.
Hayatın için çalışmanı istiyorum.
- Solo le pido que espere...
- sadece tutmak için soruyorum...
Solamente lo pido porque estoy en un apuro.
Bunu istiyorum senden çünkü dardayım.
Me pido la ducha primero.
İlk duş benimdir.
Le pido... que mire dentro de su corazón y haga lo que es correcto.
Senden rica ediyorum, lütfen kalbini dinle ve doğru olanı yap.
Todo lo que pido es que intentes entender.
Tek istediğim beni anlaman.
Porque siempre te celas cuando le pido algo a otra persona
Çünkü ne zaman senin dışında birinden bir şey istesem çok kıskanç davranıyorsun.
Es la última vez que te pido ayuda para un examen de historia, Rick.
Bir daha senden tarih sınavım için yardım istersem ne olayım Rick.
Si desean matarme, solo les pido que lo hagan rápido.
Beni öldürmek istiyorsanız, çabuk yapmanızı rica ediyorum.
Yo estaba fuera de línea, Y yo pido su perdón.
Haddimi aştım,... sizden affınızı diliyorum.
Le pido a mi mamá a me escuche, eso es todo.
Ben yalnızca annemden beni dinlemesini istiyorum hepsi bu.
¡ Pido que lideres!
Liderlik etmeni istiyorum!
Ahora, te pido que me ayudes con esto.
Şimdi ben de senden aynısını rica ediyorum.
Es todo lo que pido.
Tek istediğim bu.