Piper translate Turkish

Piper balonchik?

Biber gazı demek?

Llevaré a Piper a la Montaña Rusa.

Piper'la kaymaya gidiyoruz - Tabi

El agresor se llama Steven Piper.

Failin adı Steven Piper.

¿ Habéis oído hablar de Piper?

Siz çocuklar, aslında Piper'ı tanıyorsunuz.

Sr. Piper, ¿ puede contarnos de dónde recibió su inspiración al escribir el "Código de conducta y honor de los superhéroes del gran noreste de Los Angeles"?

Bay Piper, acaba "Kuzeydoğu Los Angeles" Gerçek Yaşam Süper Kahramanlar Birliğinin Yönetmelik Kuralları " nı yazarken hangi kaynağı kullandınız?

Sr. Piper, ¿ puede por favor leer en alto al tribunal la última regla del código de conducta y honor de su asociación?

Mr. Piper, mahkemeye yüksek sesle okuyabilir misiniz lütfen sizin takımın yönetmeliğinin son kuralını?

Puedo entender por qué el sr. Piper no quiere responder a esa pregunta.

Bay Piper'ın bu soruyu neden cevaplamak istemediğini anlayabiliyorum.

¡ Piper!

Piper!

Se sacaron la semana pasada desde el coche patrulla del Sr. Piper, y establecen el carácter intencional.

Bay Piper'ın geçen haftaki devriye arabasından alındı ve niyetin ne olduğunu açıklıyor.

Sr. Piper, ¿ no pesaba la víctima nueve kilos más que usted, y era 8 cm. más alto?

Bay Piper, maktul sizden 20 kilo ağır ve 20 cm daha uzundu, değil mi?

Sr. Piper, ¿ puede usted volar?

Bay Piper, uçabilir misiniz?

Bien, sr. Piper, dice que no puede volar.

Pekala Bay Piper, uçamadığınızı söylediniz.

¿ no intentó huir? Sr. Piper, ¿ no estaba usted tan aterrado por este criminal convicto que saltó al otro edificio antes de luchar con él?

Bay Piper, bu tehlikeli ve sabıkalı zanlıdan kaçmak için onunla dövüşmek yerine karşı binaya mı atladınız?

De ahora en adelante, creo que será Steven Piper.

Sanırım artık, Steven Piper olacak.

Te recomiendo un tipo, David Piper veré si puede atenderte a ti primero el lunes a la mañana.

Sana arkadaşım David Piper'ı öneririm. Pazartesi sabahı ilk iş seni görmesini söylerim.

Deberías hablar con Piper, él es el indicado.

Piper'la görüşmelisin adamımız o.

Me dijo que todavía no has ido a verlo.

Dün Piper'le görüştüm ve ona geri dönmediğini söyledi.

Bueno, cálmate... No me pidas que me calme, Sr. Piper.

Tamam sakinleşin biraz... bana sakin olmamı söylemeyen Bay Piper.

Hola, habla David Piper.

Benim David Piper.

Sí, Lachlan está aquí por Mr. Piper.

Bay Piper'i aramıştım.

Echo de menos a Piper un montón.

Ve Piper'ı çok özlüyorlar.

Apenas y podía conmigo y con Piper.

Piper'la kendi masraflarımı bile zorla karşılıyorum.

Jaden, Madison, Brie y el pequeño se llamará Piper.

Jaden, Madison, Brie, en küçüğü de Piper.

Y esta es Piper.

Ve bu da Piper.

- Piper, déjala en paz.

- Piper, onu rahat bırak.

- Piper, déjala.

- Piper, rahat bırak anneni.

- Piper, cállate.

- Piper, sus artık.

- ¡ Piper!

- Piper.

Piper, vamos.

Piper, Hadi.

Piper.

Piper.

Piper, ¡ cállate!

Piper, kapa çeneni.

Muy bien, Piper, ayúdame a servir.

Pekala, Piper, bana servise yardım et.

- ¡ Isaac, Piper!

- Isaac, piper!

- ¡ Piper!

- Piper!

Vamos, Piper.

Çabuk ol, Piper.

¡ Piper, vamos!

( Anneciğinden sevgilerle xxx ) Piper, haydi.

¡ Vamos, Piper!

Koş, piper!

Por el amor. Piper.

Sik işte beni.

Calla.

- Piper. - Sus.

- ¿ Dónde quieres que lo ponga, Piper?

O zaman nereye koymamı istersin Piper?

Piper.

- Evrak.

Polly y Piper.

Polly ve Piper.

Los testigos afirman que Piper Chapman llevaba dinero de drogas.

Görgü tanıkları Piper Chapman'ın uyuşturucu parasını taşıdığına şahitlik ediyor.

Piper Chapman era parte de la banda.

Piper Chapman şebekenin bir parçasıdır.

Piper...

Piper...

¿ Te gustan los coños, Piper?

Amcık sever misin Piper?

- ¿ Amy?

- Amy? - Piper?

- ¿ Piper?

- Telefonu ver.

¿ Qué se supone significa esto?

Ne demek istiyorsun? - Piper.

- Piper. - Solo tengo un minuto.

- Sadece bir dakikam var.

Ella es la única chica, la mayor parte del tiempo y eres nuestra única prima, por lo que, vas a ser como una invitada de honor. Piper especialmente.

Bilhassa Piper.