Translate.vc / Spanish → Turkish / Pit
Pit translate Turkish
489 parallel translation
Está a lo largo del camino de nuestro "New Pit".
Yeni ocağımızın yolunun üzerinde bir yer.
. Estaban intentando suprimir al "Old Pit Group".
Eski madende çalışanları tehdit etmek için.
¿ "Old Pit Group"?
Eski Madende çalışanlar mı?
nuestras minas las controlaban la "Old Pit" y la "New Pit". Y en "Old Pit" organizamos la Segunda Union. Pero hemos tomado una actitud modesta.
Madenimizde eski gruptan da işçiler var ve ikinci sendikayı eski ekiple birlikte kurduk ama gayet sakin ve sessiz yapmıştık.
Pretendía visitar la "New Pit" porque 8 de la 1ª Unión vinieron a vernos.
Yeni açılan ocağa gidecektim çünkü birinci sendikadan sekiz kişi bize katılmıştı.
Los chicos de "New Pit" nos llamaban traidores y lacayos de la Compañía. Al principio, "New Pit" era... el apoyo principal puesto que nosotros eramos pequeños. Pero no es tan simple.
Yeni ocaktaki işçiler, bizim hain olduğumuzu ve şirkete dalkavukluk yaptığımızı söylüyorlarmış ama işler o kadar da basit değil.
Así que éramos solo una rama de "Old Pit". Y deberíamos ser capaces de llevarnos bien. Pero la Compañía trató de echarnos.
Biz de sadece eski ocakların geri kalanlarıydık....... ve iyi anlaşabilmemiz gerekiyordu ama şirket bizi devre dışı bırakmak istedi.
Primero decidieron despedir a algunos chicos de "Old Pit".
Önce eski ocaklardan gelen bizler arasından bir kaçını işten çıkardılar.
Y los chicos de "New Pit" se quedaron en paro.
Yeni ocaktakiler de duruma ilgisizdi.
Ponme con la oficina de New Pit.
Bana yeni ocağın ofisini bağlayın.
Soy Otsuka de "Old Pit".
Ben eski madenden Otsuka.
Llama el Señor Otsuka de "Old Pit".
Eski Madenden Bay Otsuka arıyor.
Sí. Me detuve 10 minutos a cambiar las bujías.
Evet, buji değişimi için on dakikalık pit duruşu da dahil.
La clase va a celebrar una fiesta en el Purple Pit.
Purple Pit'de sınıfın sömestr partisi var.
El Purple Pit está prohibido a los profesores de la universidad.
Ama Purple Pit bu fakültenin sınırlarının dışında kalır.
Se me habrá olvidado porque el Purple Pit no es lo que se supone que es.
Herhalde aklımdan çıktı, ama Purple Pit hak ettiği üne asla kavuşamadı.
Te parece bien que quedemos en el Purple Pit?
Daha sonra Purple Pit'de buluşmaya ne dersin?
Perdone que lo diga, Dr. Warfield, en el Purple Pit.
Bu mekan... alınmayın Doktor Warfield... Purple Pit.
A las chicas que suelen estar en los boxes.
Hatunlar. Pit alanının etrafında dolananlar.
Hay mucha actividad en boxes y hemos tenido suerte con el tiempo.
Pit alanında muazzam bir hareketlilik var ve şanslıyız ki harika bir hava var.
Está en los boxes.
- Pit alanında.
¿ Con los pilotos?
Pit alanına mı, sürücüler falan?
No me gusta que estén aquí mientras trabajo.
Yine de burada çalışmayan kimseyi pit alanında istemiyorum.
Luego trabajo en los boxes y en algunas ferias del condado.
Pit alanlarında ve kasaba panayırlarında çalışmış diye duymuştum.
Atentos en el taller y en el garaje.
Pit ve garaj alanı, dikkat.
Jeremías Pitt!
Jeremiah Pit!
¿ Vas a estar en boxes?
Bugün pit alanında olacak mısın?
Apuesto que Infernus mira a Andrómeda de la misma forma que un pit bull miraría a un gran filete jugoso.
Bence Infernus ta Andromeda'ya bir pit bull'un, sulu bir bifteğe baktığı gözle bakıyor.
- Tengo que ir al baño.
- Pit stop yapıyorum.
Los entrenadores de perros "pit bull" lanzan sus perros a una batalla hasta la muerte.
... pitbull sahiplerince, köpekler ölümüne kapıştırılarak yapıIıyor.
Un perro "pit bull" es capaz de sobrevivir cinco o más peleas durante su violenta vida.
Şiddet dolu hayatı boyunca bir pitbull, en az 5 maçtan sağ çıkabilir.
Es dueño del Cock Pit y cuatro o cinco lugares más.
Cock Pit'in sahibi. Dört, beş başka yeri de var.
Es cliente regular del Cock Pit y del Anvil.
Cock Pit ve Anvil'in müdavimidir.
Pero debemos modernizarnos, en especial la mina de Oakwood para explotarla hasta la última posibilidad.
Özellikle de Oakwood Pit'i. Son olasılık olarak...
¿ Tiene el número de pit bull?
Yedek kulübesinin numarasını biliyor musun?
Sammy, el yo lo veo es que no puede hacer ningún daño y la psiquiatría se ha recorrido un largo camino ya que "The Snake Pit" edad.
Sammy, gördüğüm kadarıyla sana bir zararı olmaz ve psikiyatri, tımarhane çağından bu yana çok gelişti.
Marty, siento llegar tarde, es que no habia comida preparada.
Marty, geciktiğim için üzgünüm ama Pit'te Açık Büfe gecesiydi ben de dayanamadım, şişene kadar yedim.
Donde vivimos no admiten perros, y siempre he querido un bull terrier.
Köpek beslememize izin vermiyorlardı. Hep bir pit bull almak istemişimdir.
- ¿ Qué tal el entrenamiento de pit bulls?
- Pit Bull eğitmek ister misin?
Con Pete Maxwell.
Pit Maxwell'in yerinde.
Tengo un amigo que enseña en una escuela de entrenamiento de pit-bulls.
Pit-bull eğitimi okuluna giden arkadaşlarım var.
Ahora tengo uno feroz.
Artık bir Pit Bull'um var.
Yo tenía un pit bull :
Benim pitbull var ya.
Ojalá pudiéramos haber hecho desayuno en el hoyo de melocotón.
- Keşke Peach Pit'te kahvaltı yapabilseydik.
Bueno, estare con mi hermano toda la tarde, si quieres podemos encontrarnos en el peach pit sobre las 6?
- Bütün öğlen kardeşimle beraber olacam, Peach Pit'te buluşalım mı saat 6 gibi?
Si, he conseguido un trabajo en el peach pit.
- Evet, Peach Pit'te çalışmaya başladım.
Sabes, cuando hablas así, Sólo quiero ponerme de rodillas Y morder tus tobillos como un pit bull.
Böyle konuştuğunda dizlerimin üzerine çökmek ve senin ayak bileklerini bir Pitt Bull gibi ısırmak istiyorum.
- Un pit bull asesino.
Katil bir pitbull.
Soy un pit bull. Soy un pit bull.
Ben bir pitbulum.
Soy un pit bull malo.
Kötü bir pitbulum...
El club Croc Pit.
Croc-Pi kulübü.