Translate.vc / Spanish → Turkish / Podemos
Podemos translate Turkish
156,816 parallel translation
- Si nos ven los guardias... - No podemos dejarlo.
- Bekçiler bizi görürse...
¿ Por qué no podemos quedarnos a ver?
Neden kalıp izlemiyorum?
No podemos cambiar el pasado y quedarnos con el futuro.
Geçmişi değiştirip geleceği elimizde tutamayız.
No podemos arriesgarnos a transportar ese aparato por esa máquina.
Makineyi bu cihazla yollama riskine giremeyiz.
No podemos regresar.
Geri dönemeyiz.
Podemos decir que somos sanadores todo lo que queremos, pero todo lo que realmente estamos haciendo es solo la pelea del reloj.
Hepimize şifacılar diyebiliriz, ama tek yaptığımız sadece zamanla savaşmak.
Así que no podemos realizar un seguimiento de ellos nunca más?
Yani artık onları izleyemiyor muyuz?
No podemos simplemente seguir persiguiéndolo.
Onu kovalamaya devam edemeyiz.
No podemos esperar por él.
Onu bekleyemeyiz.
Creo que desencadenó la inmolación, pero podemos volver atrás.
Sanırım intihara ayarlandı, ama geri getirebiliriz.
Podemos hacer el medio más tarde.
Ortayı daha sonra yaparız.
No vamos a parar hasta que tengamos una, pero no podemos hacerlo solos.
Bulana kadar durmayacağız, ama bunu yalnız yapamayız.
Podemos hablar con él.
Onunla konuşuruz.
Vale, me alegro de que seas humano y de que seas otra vez capaz de experimentar el concepto del sabor, pero ¿ al menos podemos bajar el volumen de los ruidos?
Tamam, insan olduğun ve lezzet kavramını tekrar kazandığın için bende mutluyum ama en azından sesini kısabilir misin?
Tal vez ahora que estáis juntos, ¿ podemos poner una calificación por edades para los espacios comunes?
Pekala, belki şimdi biz şey ortak alanlar için bir izleyici kitlesi üzerinde anlaşabilir miyiz?
Podemos dividirlo al 50 por ciento.
50-50 bölüşebiliriz.
Podemos empezar a llamar...
Aramaya başlarız...
Os lo contaré todo, tan solo dejadme meterme en la ducha y luego podemos celebrarlo.
Size her şeyi anlatacağım sadece duşa girip çıkmama izin verin.
¿ Podemos confiar en que Alcala responderá apropiadamente?
Uygun davranacağı konusunda Alcala'ya güvenebilir miyiz? Tabii ki hayır.
¡ No podemos!
Ne? Götüremeyiz!
¿ Podemos volver a centrarnos?
Ana noktamıza dönebilir miyiz?
¡ No podemos!
Götüremeyiz!
¿ Podemos seguir?
Devam edebilir miyiz?
No podemos crear Sangre Nocturna a menos que vayamos al espacio, pero Luna puede.
Eğer uzaya gitmezsek Karakan yapamayız., ama Luna yapabilir.
Podemos inyectarnos su médula ósea.
Onun kemik iliğini kendimize enjekte edebiliriz.
No podemos salvarlos si no quieren ser salvados.
Eğer onlar kurtarılmak istemiyorsa onları kurtaramayız.
Una vez que los refuerzos lleguen, podemos bordear por el oeste
Takviyeler ulaştığında, tapınağın çeyreğine
Si cualquiera puede ser natblida, si cualquiera puede llevar la Llama, entonces ya no podemos confiar en la sangre.
Eğer herhangi biri karakan oluyorsa, eğer herhangi biri alevi alabiliyorsa, O zaman artık kana güvenemeyiz.
En lo que todavía podemos confiar es en la espada.
Ama kılıca hala güvenebiliriz.
Llevaremos estas cosas al faro, veremos qué otras cosas podemos encontrar en la isla.
Bu eşyaları ve adada bulabildiğimiz başka şeyleri deniz fenerin getireceğiz.
¿ Podemos volver al trabajo, por favor?
Lütfen işe geri dönebilir miyiz?
Thelonious, podemos salvarles.
Thelonious, onları kurtarabiliriz.
No podemos arriesgarnos.
Bunu riske edemeyiz.
También podemos hacer eso.
Bunu da başarabiliriz.
Si tomamos la dosis correcta, podemos irnos todos así.
Doğru dozu almış olursak Hepimiz huzura erebilliriz.
Así es como podemos vivir con nosotros mismos.
Kendimizle böyle yaşıyoruz işte.
Vale, no puedo. No podemos abrir la escotilla.
Bırakamam, kapağı açamayız.
Juntos podemos afrontar lo que sea.
Birlikte her şeyin üstesinden geliriz.
¿ Podemos hablar un minuto?
Biraz konuşabilir miyiz?
Podemos hablar de eso cuando llegues.
Geldiğinde daha detaylı konuşuruz.
Lo mejor que podemos hacer es un sorteo para las plazas restantes.
İzleyeceğimiz en iyi yol, kalan yerlerden bir barınak tutmaktır.
No todos podemos ser personal esencial o tener a una hermana que es la reina de los terrícolas.
Hepimiz gerekli eleman olamayız ya da yerlilerin kraliçesi olan kardeşimiz yok.
¿ Podemos hablar, Octavia?
Bir şey diyeyim mi Octavia?
Es lo mejor que podemos hacer ahora mismo.
Şimdilik yapabileceğimiz en iyi şey bu.
Todavía podemos salvar a todo el mundo.
Hâlâ herkesi kurtarabiliriz.
No podemos hacerlo.
Bunu yapamayız.
No podemos esperar mucho más.
Daha fazla bekleyemeyiz.
Raven dice que podemos.
Raven öyle söylüyor.
No podemos llegar dentro. Ese es el problema. Sin energía, no podemos abrir la puerta del hangar.
- İçeriye giremeyiz, sorun bu, enerji olmadan hangar kapısını bile açamayız.
Mira. Si volvemos ahora, podemos llegar hasta él.
Eğer şimdi gidersek o'na ulaşabiliriz.
Podemos pegarlo con pegamento.
Yapıştırabiliriz.