Translate.vc / Spanish → Turkish / Poirot
Poirot translate Turkish
3,120 parallel translation
No, Srta. Lemon, eso no es para Poirot.
Hayır, Bayan Lemon, bu Poirot'ya göre değil.
El médico dice que debe ir, Sr. Poirot, y yo también.
Doktorunuz buna katılmıyor, Bay Poirot. Ve ben de öyle.
¡ Bueno, no esperará que el Sr. Poirot vaya solo!
Bay Poirot'nun tek başına gitmesini beklemiyordunuz ya? !
Hercules Poirot.
Hercule Poirot.
¡ Hercules Poirot! ¡ El famoso detective!
Hercule Poirot, ünlü dedektif!
No estará aquí por trabajo, Sr. Poirot...
İş gereği mi buradasınız, Bay Poirot?
¡ Oiga, Poirot!
Vay canına, Poirot!
Sr. Poirot, le presento a una vieja amiga mía.
Bay Poirot. Bu bayan eski bir arkadaşım...
Hercules Poirot, y el capitán Hastings.
Hercule Poirot ve Yüzbaşı Hastings.
¡ Ah, sí, Sr. Poirot!
Oh evet, Bay Poirot.
William, acompaña al Sr. Poirot y al capitán Hastings a sus habitaciones, por favor.
William, Bay Poirot'ya ve Yüzbaşı Hastings'e odalarını göster lütfen!
¿ Cómo se siente, Poirot?
Nasıl hissediyorsun, Poirot?
Es por su bien, compréndalo, Poirot.
Bu senin iyiliğin için, Poirot...
- Monsieur ¡ Poirot!
Bay Poirot!
Pero una cosa sí le digo, Sr. Poirot, esa mujer sólo trae problemas.
Size şu kadarını söyleyeyim, Bay Poirot : o kadın bir başbelası.
Y yo sé quién es Ud. ¡ Es Hercules Poirot!
Ben sizin kim olduğunuz biliyorum, Hercule Poirot'sunuz!
Es muy interesante lo que dice, Sr. Poirot.
Söyledikleriniz ilginçti, Bay Poirot...
De todas formas, no hace falta ser "hombre de iglesia"
Her neyse... Kötülüğü tanıyabilmek için din adamı olmanız gerekmez, Bay Poirot.
¿ Sr. Poirot?
Bay Poirot?
La resolución del asesinato es demasiadas veces obra de Poirot, mon ami.
Cinayet, çoğunlukla Poirot'nun çözmesi gereken bir şeydir, dostum.
La sauna es un sistema muy usado en toda América, Sr. Poirot.
Buhar dolabı Amerika Kıtası'nda çok yaygın kullanılır, Bay Poirot.
¿ Así que es Hercules Poirot, eh?
Demek siz Hercule Poirot'sunuz, ha?
Aquí está, Poirot.
Ah geldin mi, Poirot.
Mala suerte, Sr. Poirot.
- Kör talih ha, Bay Poirot?
Venga a sentarse aquí, Sr. Poirot.
- Böyle buyrun, Bay Poirot!
¿ Quiere jugar Ud., Sr. Poirot?
Mesela siz, Bay Poirot?
- Ah, hola, Sr. Poirot. - Monsieur Redfern.
- Merhaba Bay Poirot.
¿ Sr. Poirot, está intentando Ud. decirme algo?
Bay Poirot, bana bir şey mi söylemeye çalışıyorsunuz?
Muy bien, Poirot.
- İyi misin, Poirot?
¿ Y qué, cómo se encuentra, Poirot?
- Nasıl hissediyorsun, Poirot?
¡ Sr. Poirot!
Bay Poirot!
- ¡ Sr. Poirot!
- Bay Poirot!
¿ Necesita algo, Poirot?
- Bir şeye ihtiyacın var mı, Poirot?
Supongo que no querrá acompañarme, Sr. Poirot.
Bana katılmaz mısınız, Bay Poirot?
Poirot y el mar no son compatibles, eh?
Poirot ve deniz birbirlerine göre değiller!
No. ¡ Poirot!
Hayır! Poirot!
Vaya a buscar al Sr. Poirot.
Bay Poirot'yu çağırın!
- Sí. Ud. Dijo que estaba casada, Poirot.
Kadın evliydi demiştin, Poirot.
¿ Qué está Ud. Buscando, Poirot?
Ne arıyorsun, Poirot?
No creo que encuentre nada en ninguna de esas botellas, Poirot.
O şişelerde bir şey bulabileceğini sanmam, Poirot.
Su peor problema, Poirot, es que siempre tiene que complicar lo más sencillo.
Her şeyi çok karmaşıkmış gibi gösterme sorunun var senin, Poirot!
Oh, Sr. Poirot. Le estaba esperando.
- Mr. Poirot, Sizi bekliyordum.
Sí, Sr. Poirot, aún estoy aquí.
Evet, Mr. Poirot, hala buradayım.
¡ Sr. Poirot, Ud. Ha ido de vacaciones, no a trabajar!
Oh, Mr. Poirot, çalışarak geçen bir tatil olmamalıydı bu.
Marshall y dadas las circunstancias de su muerte y el hecho de que el Sr. Poirot participa en el caso...
ve, ölüm koşullarını da dikkate alırsak, ayrıca Bay Poirot da işin içinde olduğuna göre..
¿ Qué?
Bay Poirot!
¡ Sr. Poirot! ¿ Me lo han dicho en serio que nadie puede salir de la isla?
Kimsenin adadan ayrılamayacağı doğru mu gerçekten?
Bueno, no se preocupe, Poirot.
Merak etme, Poirot.
Bueno, no se preocupe, Poirot.
Endişelenme, Poirot.
¿ Con quién ha estado hablando, Sr. Poirot?
Kimle konuştunuz siz, Bay Poirot?
¡ Sr. Poirot!
- Bay Poirot!