English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Polis

Polis translate Turkish

65,620 parallel translation
¿ Qué pasa con la patrulla de la policía?
- Polis devriyesine ne olacak?
- No soy la policía.
Polis değilim ben.
Bueno, antes de que llegue la policía y arruine las cosas, ¿ por qué no solo disfrutamos del momento?
Polis gelip eğlenceyi bozmadan önce neden bu anın keyfini çıkarmıyoruz?
-'¡ Policía armada, estás arrestado!
- Polis, etrafın sarıldı!
No es un policía.
Polis olmayan biriyim.
Se supone que debemos reunirnos con el jefe de la policía.
Polis şefiyle görüşmemiz gerekiyor.
¿ Dónde está el otro oficial?
Diğer polis nerede?
- No hay otro oficial.
- Diğer polis yok.
Hay otro oficial, acaba de pasar por esa puerta.
Başka bir polis girmişti o kapıdan.
Doyle, las estaciones están en la ciudad.
- Doyle. Polis merkezi şehrin ortasında.
POLICÍA ASESINADA EN EMBOSCADA, COMPAÑERO SUSPENDIDO
Ortağı açığa alındı. Polis memuru sürüldü.
Escucha, Mikki, encontré el viejo reporte de homicidio del tío Tim... - en los archivos de Boston. - Sí, ¿ y?
Dinle Nikki Boston Polis Arşivi'nde Tim Amca'nın otopsi raporuna ulaştım.
Sí.
Polis misin? - Evet.
Este caballero es Policía. Está buscando a una tal Lola.
Bu bay polis, Lola isminde birini arıyor.
Y luego regresé. Me unía la Policía.
Sonra da geri döndüm ve polis oldum.
Viajé bastante para ser Policía.
Bir polis için ben de çok gezdim sayılır.
¿ Qué vas a hacer, llamar a la Policía?
Ne yapacaksın, polis mi çağıracaksın?
Dijo que te suspendieron de la Policía de Boston.
Boston Polis'inde çalışırken açığa alındığını söyledi.
- La Policía está investigando.
- Polis araştırıyor.
Puede que sea tu Isla, jefe, pero es nuestro caso. Y este tipo es un buen Policía.
Burası senin adan olabilir, ama bu dava da bizim ve bu adam iyi bir polis.
Me hice Policía por lo que pensaba que mi padre había hecho.
Babamın yaptıklarından dolayı polis oldum.
La serie de asesinatos ha desconcertado a la Policía... Mientras la Policía ha vinculado la pérdida... de oro a cada escena del crimen.
Polisleri bile şaşkına çeviren bu cinayetler serisinde polis çalınan altınların olduğundan da bahsediyor.
Policía, ¡ no te muevas!
Polis! Kıpırdama!
En una estación de policía, idiota.
Polis Karakolundayız, seni aptal!
Tened en cuenta que uno de vosotros es un agente de policía de alto rango.
Bilmenizi isterim ki, aranızdan biri yüksek rütbeli bir polis memuru.
¿ Policía?
Polis mi?
La policía.
Polis.
Lamento cualquier inconveniente y quiero darle las gracias otra vez por todo el trabajo que su parroquia ha hecho con la Liga de Atletismo de la policía.
Sıkıntı yarattığımız için özür dilerim ve kilisenizin, Polis Atletizm Kurumu'yla yaptığı bütün çalışmalar için size yeniden teşekkür etmek isterim.
Que si eres un ciudadano respetable, la policía te tratará con respeto.
Toplumun namuslu bir üyesiysen, polis sana saygılı davranır.
Elliot, abre la puerta o llamo a la policía.
Elliot şu lanet kapıyı aç yoksa polis çağıracağım.
Policía, Sr. Fillmore.
Polis Bay Fillmore.
Unos oficiales de policía quieren verte, Dougie.
Polis memurları seni görmeye gelmiş Dougie.
Policía.
Polis.
Fue la número uno de su promoción en el Harvard de la policía.
Harvard Polis Okulu'nda sınıf birincisiydi.
Porque mi sueño es que el cuerpo de policía y Batman sean un equipo.
Çünkü benim hayalim, polis gücünün Batman'le bir ekip olması.
- Hola, señora policía.
- Merhaba polis hanım.
Hice jiu-jitsu brasileño en el Harvard de la Policía.
Harvard Polis Okulu'nda jujitsu öğrenmiştim.
Hola, señora policía.
Merhaba, polis hanım.
¡ La mitad de los policías son peces!
Polis gücünün yarısı balığa döndü.
Policías y Rescatistas mantienen esperanza de encontrar sobrevivientes.
Polis ve kurtarıcılar umut tutuyor Hâlâ canlı bulunabilirler.
La policía o La Mano los encontrará, pero habremos terminado para entonces.
Sonunda El ya da polis onları bulacaktır ama o zamana kadar işimizi halletmiş olacağız.
Nada de policía hasta que averigüe lo que quiero saber.
Bilmek istediklerimi öğrenene dek polis yok.
¿ En la policía?
Polis mi?
Nuestros policías los interceptaron en la carretera.
Polis memurlarımız otobanda önlerini kesip onları tutukladılar.
¡ Policía!
Polis!
La policía está imponiéndose.
Polis kontrolü eline aldı.
La policía se ocupa del caso pero entre nosotras, quisiera seguir investigando.
Polis olayı araştırıyor ama aramızda kalsın, araştırmaya devam etmek istiyorum.
- ¿ Sin la policía?
- Polis olmadan mı diyorsun?
Policía.
- Polis.
DEPARTAMENTO DE POLICÍA DE GOTHAM
GOTHAM ŞEHRİ POLİS TEŞKİLATI
HARVARD DE LA POLICÍA
HARVARD POLİS OKULU

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]