English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Pon

Pon translate Turkish

10,821 parallel translation
Pon esto en tu jaula.
Bunu kafesine koy.
Pon a mi padre en cuarentena.
Babami karantinaya alin.
Pon a mi padre en cuarentena.
Babamı karantinaya alın.
No lo sé, tal vez pudiéramos pasar el rato de nuevo pronto o algo llámame o pon-me un mensaje.
Bilmiyorum. Belki bir ara yine takılırız. Beni ara veya bana mesaj at.
Pon que lo cerramos el viernes.
Cuma gününe anlaşmıştık.
Eva Sinclair ha retomado el control de su cuerpo, dejando a Rebekah atrapada y sin poder, así que haz tus hechizos y encantamientos y pon a mi hermana de vuelta en su verdadero cuerpo.
- Eva Sinclair beden kontrolünü eline aldı. Rebekah da kapana kısılıp güçsüz kaldı. O yüzden büyülerini sihirlerini yap da kız kardeşimi gerçek bedenine taşı.
Lo siento por tu amiga, pero si Eva vuelve a tener el control de su cuerpo... entonces necesitas dejar a las brujas Pon ese cuerpo abajo.
Eğer Eva bedeninin kontrolünü yeniden sağladıysa cadıların o bedeni yok etmesine izin vermeniz gerekiyor.
- Oye, Bob, pon el manos libres.
- Selam Bob. Hoparlöre ver beni. - Tamam.
Eddie, pon una orden de detención para Snart.
- Eddie, Snart'ı birimlere bildir.
¡ Pon la videollamada!
Sadece kamerayı aç!
Pon las manos en el volante.
Ellerini direksiyona koy.
No me importa cómo, pon Petrov al teléfono.
Remy, ne yap ne et, Petrov'a telefonla ulaş.
Pon tu trasero en el suelo, ya mismo.
Kıçını şuraya koy, hemen.
- Pon una buena canción, y bailaré contigo.
- Güzel bir şarkı seçersen seninle dans edeceğim.
Pon a Frankie al teléfono, ¿ podrías?
Frankie'yi arar mısın?
Pon esa mierda detras de ti. ¿ Vale?
Tüm bunları geride bırak.
Solo pon a todos en, uh...
Sadece herkesi, uh...
Pon tus manos detrás de la cabeza.
Ellerini başının üstüne koy.
¡ Rápido! Pon esa cosa en reversa y sal de ahí ahora.
Aracı geri vitese al ve çıkar hemen kıçını o uçaktan!
Pon las drogas a Chuckie.
Mallarý Chuckie'ye yerleþtir.
Pon a Chuckie en el maldito teléfono ahora. Hay una especie de emergencia.
Acil bir durum çýktý da.
Tú pon el precio.
Fiyatı sen belirledin.
Pon a Daniel en esa puerta y trae la furgoneta.
Kapıya Daniel'ı koy ve kamyoneti getir.
¡ Pon presión en ella!
- Baskı uygula! Bastır!
¡ Pon presión! Lo sé, lo sé, lo sé.
- Anlıyorum, anlıyorum, anlıyorum.
Pon los pies en alto, échate una siesta.
Ayaklarını uzat, biraz kestir.
Pon tu mano aquí.
Elini buraya koy.
Consigue una orden, pon a Keefer a ello.
Keefer'a arama izni almasını söyle.
Pon "trabajando en conjunto".
"Yakın çalışarak." yaz.
Muy bien. ¡ Pon la guitarra en el suelo!
Pekala. Gitarı bırak!
Pon el cartucho en la recámara.
Kurşunu içine koy.
( Brad te juro, pon eso... )
( Brad yemin ederim, koy onu yerine... )
No vamos, aquí, pon tus manos en esto.
Hadi gitmiyoruz, elini buraya koy.
No estoy pidiendo, pon el dinero en el bolsillo.
Dilenmiyorum, parayı cebime koy.
¡ Pon el dinero en el bolsillo!
Hadi öde, bu da ne?
Pon tu mano izquierda en el borde de la mesa.
Sol elini masanın kenarına koy.
Pon la página en la mesa. Y muévete hacia atrás.
Sayfayı masaya bırakıp uzaklaş.
Pon 2 gramos de Cefotetan. aqui.
2 gram sefotetan ver.
Pon esto en tu boca y estare de vuelta en un minuto.
Bunu ye ve bana bir dakika daha ver.
Y por el amor de Dios, pon tus documentos en orden.
Belgelerin hazır, değil mi?
Pon a Liam sobre tu regazo.
Hayır. Liam'ı sen kucağına al.
Pon todos los ventiladores juntos.
Ne kadar fan varsa getirin.
Pon el hombro detrás.
Omzundan da güç al.
Pon a todo el mundo a salvo.
Herkesi güvenli bir yere götür.
Pon hombres en el muelle.
Rıhtıma adam koy.
Mira. Pon tu mano aquí.
Elini şuraya koy.
Bueno, pon a mamá al teléfono.
Hadi anneni ver.
Pon al almirante Dale al teléfono.
Amiral Dale'i ara.
Pon en marcha esa cámara.
Şu kamerayı çalıştır.
Pon ese Post-it de nuevo ahora mismo.
O Post-it'i hemen geri bırak.
Pon tus manos arriba.
Ellerini yukarı kaldır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]