English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Pond

Pond translate Turkish

316 parallel translation
Le club de poker de los hermanos Pond.
Bazı gençler burada kalacak. Pond Kardeşlerin poker klübünde.
Es mejor que ir a bailar donde los hermanos Pond.
Brothers Pond'da dans etmenden iyidir.
¿ Vienes conmigo... donde los Pond?
Benimle Brothers Pond'a gelmek ister misin Hawkins?
Esto nos llevará a lo de los hermanos Pond, en el pantano.
Bizi Brothers Pond'ın sağından doğruca bataklığa götürecek.
¿ Quién dijo que no había mapaches por aquí?
Brothers Pond'da rakun olmadığını kim söyledi?
Debe ser por el poker en donde los hermanos Pond.
Brothers Pond'da poker oynuyordur.
¿ Has jugado alguna vez donde los hermanos Pond, Danny?
Brothers Pond'ın arka odalarında hiç kumar oynandı mı Daniel?
¿ Tienes idea de dónde está Oguranoike?
Şu Ogura Pond nerede?
El año pasado, ganó una carpa de tres kilos.
Bir düşünelim.geçen yıl Wakapoogee baso ile kazandı. 6 pond, 8 onz, sanırım.
Roger Willoughby, dos kilos, 500 gramos.
Roger Willoughby, 5 pond, 8 onz.
Roger Willoughby, dos kilos, 50 gramos.
Roger Willoughby, dört pond, sekiz onz.
Pero Thoreau no fue a Walden Pond... con un niño de nueve años.
Ancak Thoreau, yanında 9 yaşındaki bir erkek çocuğuyla... Walden Pond'a gitmedi.
Las cosas más fabulosas le suceden a una joven cuando prueba el plan Pond's de siete días.
Yedi günlük güzellik planını denediğinde çoğunlukla bir kızın başına muhteşem şeyler gelir.
Sólo me puse la crema limpiadora dos veces por semana.
Tek yaptığım şey bir hafta her gece iki kere Pond'un soğuk kremini sürmekti.
Estanque.
( Pond ) Havuz.
Esto me recuerda a Walden Pond.
Warden Göleti havasında.
Aquel Clampet tiene su propia alberca Aquel Clampet es millonario
# That little Clampet got his own cement pond That little Clampet, he's a millionaire
Susan Finley vive en la Cipreses # 14.
Susan Finley'in adresi Cypress Pond Sokağı 14.
¡ Camino del Estanque, en persecución!
Pond Road'da hala takipteyim!
Pond Street, Harrow.
Pond Sokağı.
En VIVO desde Anaheim, California...
Arrowhead Pond Anaheim dan selamlar California'da bugün...
- Sí, en Estanque Salado.
- Evet, Salt Pond'da.
"Laguna Sangrienta :" Bloody Pond "
Kanlı havuz
Las radiografías de Allison Pond.
Bunu Allison Pond'un röntgeninde bulduk.
He venido a hablarle de Allison Pond.
Allison Pond hakkında konuşmak için geldim.
¿ Y de las condiciones en las que fue hallada la señorita?
O ayrıca bayan Pond'un ne vaziyette bulunduğu hakkında da sizi bilgilendirdi mi?
Creo que la señorita Pond... estuvo con usted todo el fin de semana.
Sanırım bayan Pond cuma gününden hafta sonuna kadar sizinle birlikteymiş.
Ahora me ocupa Allison Pond.
Ve şu an elimde Allison Pond var.
General. Allison Pond estuvo en la zona de pruebas.
General, Allison Pond sizin test bölgenizin dışındaydı.
Allison Pond.
Allison Pond.
Agente Especial, se refería... al de Allison Pond, ¿ no?
Özel ajan, İsmi Allison Pond'dı değil mi?
Estoy dispuesto a darle la garantía personal del director de que el General Timms no tuvo nada que ver.
Ben müdürümüzün size kişisel bir garantisini vermek için gönderildim. General Timms'in Allison Pond'un ölümüyle hiç bir ilgisi yok.
Miente acerca de Allison Pond.
Allison Pond konusunda yalan söylüyor.
Allison Pond nunca le hizo daño a nadie.
Allison Pond hiç kimseyi incitmemişti.
Como hicieron con Allison Pond.
Tıpkı Allison Pond'a yaptıkları gibi.
Sí, la dirección es... Cypress Pond 4946.
Evet, evet... 4946 Cypress Pond.
Equipo 9-10 solicita detectives de robo en..... Cypress Pond Road 4946.
Ekip 9-10, hırsızlık dedektifi gönderin. 4946 Cypress Pond Yolu adresine.
Estamos aquí en Stark Pond en South Park donde una multitud espera con ansias que se enciende la mas grande serpiente en la historia de la humanidad.
Burada, South Park'ın Stark's Gölünde yerli halk ve bolca turist heyecanla insanlık tarihinin en büyük yılanının yakılmasını bekliyor.
Lo único que dijeron fue que vieron a la rana mexicana de mirada fija al sur del Stark Pond esta mañana.
Tek söylediği Meksika bakışlı kurbağanın Stark's Gölünün güneyinde görüldüğüydü.
No buscarás la marca del trasero de Thoreau en el estanque Walden, ¿ verdad?
Walden Pond'da Toreau'nun popo izini aramaya gitmeyeceğini söyle.
Sales por South Channel pasas junto a Rocky Neck, Tenpound Island Niles Pon, donde patinaba de niño.
Güney Kanal'ına doğru ilerle Rocky Neck'i, Tenpound Adası'nı geç çocukken paten yaptığım Niles Pond'u da geç.
Sales por South Channel pasas junto a Rocky Neck y Tenpound Island Niles Pond, donde patinaba de niño.
Rocky Neck ve Tenpound Adası'nı geçip, Güney Kanalı'na yol alın çocukken paten kaydığım Niles Pond'u geçin.
"Para finales de marzo de 1845, pedí prestada un hacha y fui a los bosques cercanos a Walden Pond donde yo..."
" Mart'ın sonlarına doğru, 1845'te, bir balta ödünç aldım Walden Gölü'nün yakınlarındaki ormana gittim.
Lo que se debe recordar del trascendentalismo es que la autoconfianza es el don más admirable. Thoreau no estaba tan solo en Walden Pond.
Transandantalistlerle ilgili hatırlamanız gereken en önemli şey şudur ; kendi başına ayakta durabilmek her ne kadar hayran olunacak bir özellik olsa da Thoreau, Walden Gölü'nde tam olarak tek başına sayılmazdı.
Sin mover la cabeza como en En el estanque dorado.
Golden Pond'da kafa sallayan değil.
Esto va a terminar como en On Golden Pond.
Giderek daha fazla "Altın Gol" filmine dönmeye başladı.
Donde vive... Fish Pond Street 16. 3er. piso.
Balıkgölü Sokağı, numara 16, üçüncü kat.
El duelo será mañana por la mañana en Kaytree Pond.
Yarın sabah Cadrie Göleti'nde düello yapılacaktır.
Le jalas la cola y, ¡ estás en el Paraíso!
- Sonra hızlıca kuyruğunu çek ve Pond cennetindesin! - Evet.
No hay mapaches por ahí
Brothers Pond'da rakun falan yoktur.
Estará al corriente de que la señorita Pond y yo tuvimos... una cierta relación.
Bayan Pond ile bir ilişkimin olduğundan haberdarsınız zaten.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]