Translate.vc / Spanish → Turkish / Popó
Popó translate Turkish
593 parallel translation
No es ese popó de rata que venden en la costa.
Sahilde itekledikleri o bebek laksatifli fare b.kuna benzemez.
¿ Se dio cuenta que se hizo popó?
Altına yaptığının farkındasınız. Evet, farkında.
La bebé no para de llorar desde que te fuiste, y se hizo popó.
Ağlamayı kesmedi. Altına yaptı.
¿'Popó'?
O da nedir?
- ¡ Se hizo popó! - Popó...
Altın yaptı.
¿ En Hungría no hay popó?
Macaristan'da bebekler altlarına yapmazlar mı?
Sólo comen, duermen y hacen popó.
- Ben değiştiririm. - İyi fikir.
Quiero hacer popó.
Su dökmem lazım.
No pienso hacer popó ahí. Tengo mi orgullo.
Standartlarım var benim.
¿ Comerse el popó y el pipí?
Kaka ve çiş mi yiyor?
Pero comerse el popó y el pipí es demasiado horrible.
Ama kaka ve çişini yemesi? Düşüncesi bile korkunç!
¿ Te quedarás ahí toda la noche, Srita. cara de popó?
Bütün gece orada mı kalcaksın, Bayan Bitkin Yüz?
Con mucho trabajo y estudio, Podrías en realidad ascender en el trabajo hasta La limpieza de popó de los animales más grandes.
Çok çalışıp, kendini geliştirirsen, daha büyük hayvanların pisliklerini temizlemeye terfi edebilirsin!
Es decir, no hay razón de un jorobado Y un recogedor de popó peleen.
Yani, bir kambur ile pislik kazıyıcısının kavga etmesi için bir neden yok ki!
Es un caca popó.
O bir ka-ka poo-poo.
Es un popó caca.
O bir poo-poo ka-ka.
- ¡ Popó caca!
- Poo-poo ka-ka!
Sólo ponte algo que no tenga popó de palomas.
Ama güvercinlerin pislemediği bir elbise giy.
Le gustan los animales y los niños y está dispuesto a cambiar pañales con popó.
Hayvanları, çocukları seviyor, ve gerektiğinde popolarını yıkayabilecek.
¿ Tenías que decir la palabra "popó"?
Popoları sözünü kullanmam gerekiyor mu?
Das la vuelta al mundo, para conocer otra civilización y lo primero que preguntas es, "¿ Cómo se dice" popó "? "
Dünyanın diğer yarısından ilginç bir topluma gelirsiniz ilk sorduğunuz şey "Sizde'b.k'a ne deniyor?"
Sabe a popó.
Bok gibi tadı var.
En el popó.
- Kakasında.
Marcel, ¿ hiciste popó dentro del zapato?
Marcel, ayakkabıya kaka mı yaptın?
Veíamos la televisión, se hizo popó en el zapato de Monica...
Televizyon izliyorduk, o Monica'nın ayakkabısına kakasını yaptı...
Espera. ¿ Hizo popó en mi zapato?
Bir dakika. Ayakkabıma mı yaptı?
- Hizo popó en mi zapato.
- Ayakkabıma kaka yaptı.
Necesitan aprender dónde hacer popó.
Kaka yapacakları yeri öğrenmeliler.
Frank hizo popó de 60 cm. La medimos ".
Frank bir metrelik kaka yaptı. Ölçtük. İğrenç bir şey bu.
No es popó de broma, ¿ verdad?
Sahta kaka falan değil, değil mi? - Hayır.
Mientras camino hago popó.
Yürürken popom hep sallanır.
¿ Popó?
Yoksa büyüğü mü yaptık?
Es hora del plan B. ¿ Dónde están los porta popó?
Carol, lazımlık nerede?
Ponte repelente de insectos y si tienes que hacer popó, no te limpies con zumaque venenoso.
Böcek spreyini kullan ve eğer kaka yaparsan poponu, sakın zehirli sarmaşıklar ile temizleme.
¿ Te hiciste popó?
Kaka mı? Kakan mı geldi?
¿ La cubierta de popó es lo que yo creo?
Geminin kıçı gerçekten olduğunu düşündüğüm şey mi?
- Necesito hacer popó.
Kaka yapmam gerekiyor.
Quiero decir popó.
Yani, kakaya.
Checkers hizo popó.
Checkers kaka yaptı.
El perro del Presidente no hace popó, sino "sus necesidades".
Başkanın köpeği kaka yapmaz. "İşini yapar."
A hacer popó.
Kaka.
Di eres un popó y vete al popó
Kaka-kafa, kakalık Bu kaka soğuk gibi
- Di eres un popó
- Kakalık
- Y vete al popó
- Ve "bu kaka soğuk" gibi
Por primera vez, hice popó en lo de Big.
Büyük'ün evinde ilk kez kakamı ettim.
Es una buena señal que me sienta tan cómoda con él como para popó.
- Bence bu çok iyi bir işaret. Yani Büyük'ün evinde kakamı edebilecek kadar rahat hissetmem.
El dinero te distancia del popó.
Para demek kakanı edebilmek için uzaktaki tuvalete gidebilirsin demektir.
Nunca hice popó en la casa de un novio.
Sevgilimin evinde asla kakamı etmedim.
¿ Popó de un avión?
Bir uçaktan mı boşaldı?
Se hizo popó.
Altına yaptı.
Popó.
Kaka.