English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Portó

Portó translate Turkish

329 parallel translation
que es portado por el SS-Standartenführer Jakob Grimminger... el mismo hombre que portó esta enseña durante el fallido golpe de estado de Munich en 1923
Jakob Grimminger tarafından taşınan Blutfahne, the'Kanlı Bayrak'... bu bayrak, başarısız 1923 Münih isyanı boyunca aynı adam tarafından taşınmıştı.
Drina se portó bien con su madre.
Drina annesine iyi davranıyordu.
¿ Qué tal se portó en West Point?
West Point'te nasıldınız?
Se portó tan bien con todo esto, que casi me enamoro otra vez de ella.
Meseleye öyle harika bir mantıkla yaklaştı ki, neredeyse ona yeniden aşık olacaktım.
Se portó muy bien. Tranquila.
Ama artık bitmişti.Mükemmeldi.
Se portó bien cuando salió.
Çıktıktan sonra elini ayağını bu işlerden çekti.
Me dijeron que se portó como un policía.
Polis gibi davranıyormuş, bana dediklerine göre.
Sí, se portó tan bien como podía.
Evet, sana her kapıcı gibi müşfik yaklaştı.
Se portó bien. Sólo le dije que tenía que vivir y lo comprendió.
Yaşamak zorunda olduğumu söyledim, o da bana katıldı!
- Whit nunca se portó mal contigo, ¿ verdad?
Bak, Whit seni hiçbir zaman kötü bir işin içine sürüklemedi, değil mi?
Muy buena, se portó genial.
Çok nazik, gerçekten çok tatlıydı.
Creo que tu novio se portó como un tonto.
Erkek arkadaşın aptallık yapmış.
¿ Qué tal se portó Tim en la iglesia?
Küçük Tim kilisede nasıl davrandı?
- ¿ Por qué se portó asi?
- O zaman niye kafayı yedin?
Realmente se portó muy bien.
Çok başarılıydı.
¿ No se portó de forma inapropiada?
Yani kim olduğunuzu unutmadınız değil mi?
He oído que mi señora se portó muy espartanamente esta tarde.
Bu öglen leydimin tam bir Spartali gibi davrandigini duydum.
Mi corazón se portó como un idiota.
Kalbim bir sersem gibi davrandi.
Se portó muy bien conmigo.
Bana çok iyi davrandı, Modi.
El genio se portó bien contigo.
Cin sana nazik davrandı.
Y, por supuesto, se portó de maravilla con ella.
Ona çok iyi davrandı elbette.
Se portó peor que ninguno.
O, herkesten daha kötü davrandı.
¿ Tu perro se portó bien?
Köpeğin kendine sahip çıkıyor mu?
Se portó muy bien conmigo cuando las cosas empezaron a ir mal.
Kötü şeyler olurken bana çok iyi davrandı.
- Seymour siempre se portó bien. - Me compraba chocolatinas.
- Bana Mr. Goodbar çikolatası alırdı.
¿ Se portó bien mientras la mami no estuvo?
- Ben burada yokken uslu durdu mu? - Üç tane fincanınızı kırdı.
El Doctor se portó mal.
Doctor'u çok fena vurdu.
Papa se portó mal.
Baban olarak çok aşağılık bir iş yapmaya kalktım.
Yo la quería, pero no se portó bien conmigo.
Onu sevmiştim. Ama hiç iyi biri değilmiş.
Cole se portó bien conmigo.
Cole bana çok iyi davrandı.
Era un hombre que nunca portó un arma en su vida.
Hayatı boyunca silah taşımamış bir adam.
¿ cómo se portó mi muchacho allá en Starbuck?
Starbuck'da oğlum nasıldı?
Se portó bien.
İyiydi.
Ladrón, claro... Se portó bien y lo soltaron antes.
Her şeyi düşünen hırsız iyi halden erken serbest bırakıldı.
Se portó muy mal conmigo como para dejarla escapar.
Bana büyük bir numara oynadı. Elimden kolayca kaçtı!
- Sí. Plaucio se portó como un héroe.
Plautius kahramanca davranmış.
Se portó con mucha educación.
Çok. Çok efendi birisi.
- Se portó como un hombre.
- Oldukça çabuk öldü, oldukça çabuk.
El gerente también se portó de maravilla.
Ağbim sahip çıktı bize. Müdür de erkek adammış.
Arnold se portó fatal después.
Carolyn. - Merhaba. Emma, Arnold senden sonra çok kaba davrandı.
Se portó tan bien conmigo este verano.
Yazın davranışları bambaşkaydı.
- Siempre se portó como un caballero. - Sí.
- Hep bir beyefendi gibi davranıyordu.
Como una foca. Jack se portó muy bien conmigo.
Jack bana çok iyi davrandı.
La gente de Boston se portó muy bien conmigo.
Boston halkı bana karşı hep çok iyi olmuşlardır.
Fui yo quien se portó como una cría.
Küçük bir kız gibi davrandım.
El Sr. Striker se portó de maravilla. Los pasajeros estaban muy preocupados.
Bay Striker olağanüstüydü yolcular endişeliydi
- ¿ Y qué tal se portó?
Güney Amerika'yı arşınlarken sizin araçlardan birini kullanıyordum.
- Se portó como un ángel.
- Bugün çok usluydu.
Dimitrios se portó muy mal con nosotros.
Doğru mu?
Ayer, Anjali se portó mal con usted. En su lugar, yo dejaría de hablar con ella
Dün, Anjali sana kötü davrandı.
Se portó como un ángel.
Melek gibi uyudu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]