Prescott translate Turkish

Prescott nombra cuatro puertos que hayan tenido gran importancia estratégica en esta guerra.

Prescott, bu savaşta büyük stratejik önemi olan 4 deniz limanı sıralıyor :

Bueno, la Sra. Prescott no recibe 25 dólares y toda la Enciclopedia Británica.

Bayan Prescott, 25 dolar ve bir set Britannica almıyor.

Es nuestro jefe, Paul Prescott.

Patronumuz, PauI Prescott.

Creo, Capitán Prescott que su plan es el mejor.

Anlıyorum, yüzbaşı Prescott, sizin yönteminiz en doğrusu.

- ¿ Tiene fe en ese plan Prescott?

Bu işleme inancın var mı?

Prescott quiere verme inmediatamente.

Prescott derhal gelmemi istemiş.

Es el Capitán Prescott, del Servicio de lnformación.

Yüzbaşı Prescott, istihbarat adamı.

La Srta. Huberman desea ver al Capitán Prescott o al Sr. Devlin.

Bayan Huberman Yüzbaşı Prescott veya bay Devlin ile görüşmek istiyor.

No creo que me necesite de momento, Capitán Prescott.

Bana burada daha fazla ihtiyacınız kalmadı değil mi, Yüzbaşı Prescott?

Gracias, Capitán Prescott. Seguiré con los oídos bien abiertos.

Teşekkürler, yüzbaşı Prescott, kulaklarımı açık tutacağım.

- Soy Agnes Prescott.

- Bayan Agnes Prescott.

Hay uno que va a Kingman, Ash Fork, Prescott, Iron Springs...

Kingman, Ash Fork, Prescott, Iron Springs...

"Prendergast, Prescott, Prestwood".

"Prendergast, Prescott, Prestwood."

Contratamos a Prescott y Webb como sus diseñadores asociados.

Bay Prescott ve Bay Webb'i ortak tasarımcılarınız olarak atadık.

Nos atacan, Prescott.

Bu bir saldırı, Prescott.

Sé perfectamente por qué está aquí, Srta. Prescott.

Neden buraya geldiğinizi biliyorum, Bayan Prescott.

Buenas noches, Srta. Prescott.

İyi akşamlar. Bayan Prescott.

- Srta. Prescott, ¿ puedo pasar?

- İçeri girebilir miyim Bayan Presscott

" Para Mary Prescott.

" Mary Prescott.

- ¿ Nos vamos, Srta. Prescott?

- Kalkalım mı, Bayan Prescott?

Inspección, Srta. Prescott.

Arama için geldik Bayan Prescott.

Madame Prescott, siento tener que molestarla.

Madam Prescott sizi rahatsız ettiğimiz için özür dileriz.

Srta. Prescott, el reloj, por favor.

Bayan Prescott, saati verin lütfen.

Venga con nosotros, Srta. Prescott.

Bizimle gelin, Bayan Prescott.

Tenga cuidado, Srta. Prescott.

Dediğinize dikkat edin Bayan Prescott.

Creo que podemos evitar la trampa de la Srta. Prescott.

Bence Bayan Presscott'ı alt edebiliriz.

Sabe, Srta. Prescott he oído sobre el sentido del humor de los norteamericanos pero intentar sacar del país un reloj sin valor es muy raro.

Amerikan mizah anlayışı hakkında çok iyi şeyler duymuştum ama değersiz bir saati sınırdan gizlice kaçırmaya çalışmak bu çok garip bir şey.

Me temo que tenemos que dejarla ir, Srta. Prescott.

Korkarım gitmek zorundayız Bayan Prescott.

Hay un médico en Prescott.

Prescott'ta iyi bir göz doktoru var.

Por nuestra oficina no ha pasado.

Prescott'taki büromuz aracılığıyla gelmedi.

Gasté dinero para mejorar este territorio. Mandé cabilderos al consejo, financié minas, aserraderos.

Bu arazinin geleceği için para döktüm lobicileri Prescott Meclisine gönderdim maden kamplarını ve hızarhaneleri finanse ettim.

- No. No está en Phoenix ni en Prescott.

Phoenix ya da Prescott'ta adından bahseden yok.

Buenos días, Srta. Prescott.

Günaydın, Bn. Prescott.

No diga eso.

Prescott, böyle demeyin.

No se puede hablar con ella. Sólo se la puede escuchar.

Maggie Prescott'a bir şey söylenemez.

La Srta. Prescott, por favor.

Bn. Prescott, lütfen.

Su secretaria le atenderá.

Bn. Prescott'un sekreteri sizinle ilgilenecek.

- A Susan Meredith Prescott Place 416, apartamento 32.

Susan Meredith, 450 Prescott, apartman 32.

La familia Prescott.

Prescott ailesi.

Muy hospitalario de su parte, Sr. Prescott. Pero a veces me despierto y me voy.

Çok misafirperversiniz, Bay Prescott ama ben, bazen uyanınca hemen yola koyulmayı yeğlerim.

Prescott, creo.

Sanırım Prescott'tı.

- ¿ Srta. Prescott?

- Bayan Prescott?

Srta. Prescott, por favor.

Bayan Prescott, lütfen.

Ud. significó algo para él.

Onun için önemli biriymişsiniz sanırım, Bayan Prescott.

Oro, Srta. Prescott.

Altın, Bayan Prescott.

Posee una mina de oro, señorita.

Bir altın madeniniz oldu, Bayan Prescott.

¿ Es usted por ventura la Srta. Lily Prescott?

Siz bayan Lily Prescott olabilir misiniz acaba?

Cleve Van Valen a su servicio, Srta. Prescott.

Cleve van Valen, Bayan Prescott, hizmetinizdeyim.

Srta. Prescott le ofrezco un día de trabajo por un salario honesto.

Bayan Prescott! Sizden dürüst bir iş karşılığında, hak edeceğim ücreti istiyorum.

No, Srta. Prescott.

Aman, Bn.

No diga eso.

Prescott, öyle demeyin.