English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Quince

Quince translate Turkish

4,517 parallel translation
Cortas el pato. Lo cocinan con llama alta durante quince minutos.
Ördeğin içini açarsınız yüksek ateşte 15 dakika pişirirsiniz.
Venga... yo ya soy hombre muerto desde hace quince años.
Ben zaten... son 15 yıldır ölü bir adamdan farksızım.
Mi hija desapareció quince años.
Benim kızım 15 yıldır yoktu.
La liberación de serotonina de las heridas es mucho más alta que la liberación de histamina, así que la chica vivió lo menos quince minutos después de haber sido despellejada.
Yaralardaki artmış serotonin miktarı bağımsız histaminlerden daha yüksek, yani derisi yüzüldükten sonra yaklaşık 15 dakika hayatta kalmış.
Aquí, unas quince liras.
Burada 15 lira falan veriyorsun. Sakal tıraşı 5 lira.
Hace quince años. ¿ Cómo puedes sacar el tema ahora?
15 yıl önceydi. Bunu şimdi buraya nasıl getirdin?
Así son las cosas desde hace quince días.
Geçtiğimiz iki haftada işlerin nasıl gittiği anlamına geliyor.
Puedes conseguir quince pavos en la calle por estos.
Sokakta tanesini 15'e okutursun bunu.
# Desde los quince años llevo tacones y estuve metida en este juego #
* On beşimden beri ince topuklularımla bu alemde volta atıyorum çalımla *
Quince de 20 en todas las materias. No hay problema.
Tüm derslerde 20 üzerinden 15, orada sorun yok.
Porque, ¿ quién sabe más que un profesor de teatro retirado que no has visto en quince años?
Seni 15 yıldır görmemiş emekli bir drama öğretmeninden daha iyi kim bilebilir ki değil mi?
Tiene quince años y es un sin techo.
15 yaşında evsiz birisi.
Hace quince años, Isabel Ann Fergus fue secuestrada y presuntamente muerta.
15 yıl önce, Isabel Ann Fergus kaçırıldı ve öldüğü varsayıldı.
Una chica de quince años, con una bebé, ¿ se siente segura de dejarla con una amiga por cuatro días?
On beş yaşında bir kız çocuğu, yeni doğmuş bebeğiyle ve siz 4 gündür arkadaşıyla takılmasında sorun bulmuyorsunuz?
Hubo una época en que un policía podía quedarse a solas con un imbécil así por unos largos quince minutos.
Eskiden polislerin böylesine piçlerle 15 dakika yalnız kalmasına izin verilirdi.
Honestamente, no he hecho de niñera desde que tenía quince años.
Dürüstçe söylemeliyim ki, 15 yaşından beni bunu yapmıyorum.
Quince meses.
15 ay.
Con quince años no se es prodigio.
15 yaş harika çocuk olmak için geç.
Estate listo en quince minutos.
15 dakika içinde hazır ol.
Haremos un receso de quince minutos.
- 15 dakika ara veriyoruz.
Quince puntos no está mal.
- 15 puan hiç de kötü değil.
Sheila no era la única que perdió el apetito. para su platillo número quince, presentamos panza de cerdo y lengua de Veal, terminado con fragmentos de micro-espolones,
Aah... Bu da 15. etimiz. Domuz karnıyla beraber aralara serpiştirilmiş, marine edilmiş küçük...
- Quince minutos.
- Sadece 15 dakika.
Tres y quince.
3 : 15.
Jaime tres y quince.
James 3 : 15.
- Tiene para quince minutos.
- 15 dakika daha kalır.
- ¿ Quince minutos más?
- 15 dakika daha?
Lemon, tengo quince años.
Lemon, 15 yaşındayım.
¿ Quince mil para un cabo?
Onbaşı için 15bin dolar, ha?
El recibo de su cartera era por quince mil. Se retiró el dinero en Noviembre.
Klasöründe bulduğumuz 15bin dolarlık para çekme makbuzu, geçen Kasım'dan.
Su primo y Lyla Cutwright le dieron quince mil dólares para invertir.
Kuzenin ve Lyla Cutwright, sana yatırım amaçlı 15bin dolar verdi.
¿ Cuánto pasó? ¿ Quince años?
Ne kadar oldu?
Muy bien, tengo a quince personas que tienen problemas de coagulación.
Pekâlâ, pıhtılaşma sorunu yaşayan 15 kişi var.
Una hora y quince minutos.
Bir saat on beş dakika.
Y se despide justo después de tomarse quince días de vacaciones.
Ayrıca iki hafta tatil aldıktan hemen sonra istifasını verdi.
Dijo que tenía que estar en un sitio en quince minutos.
O 15 dakika içinde bir yerde olacağını söyledi.
Quince mil.
15 bin dolar.
Claro. Yo tenía quince años.
Tabi ki. 15 yaşındaydım.
Según me reloj, me quedan quince.
Saatime göre, 15 saat daha var.
Quince como mucho.
En fazla 15.
¿ Voy a ver a Val acerca del tipo del almacén que tuvieron que dejar ir, y hablamos en quince minutos?
Val ile, şu gönderdiğiniz depodaki adam hakkında konuşacağım. 15 dakika için konuşabiliriz.
Lucy y yo nos conocemos desde hace quince años.
Lucy ve ben, birbirimizi 15 yıldır tanıyoruz.
Escucha, hace quince años, no estaba listo para esta conversación.
Dinle, 15 yıl önce böyle bir konuşma yapmadım.
Hace quince años, los cerdos estaban en el establo y se revolcaban en el lodo. Ahora están en mega complejos y nunca ven la luz del día. Tienen una vida terrible.
Son 50 yıl içinde, domuz ahırlarında yaşayan, temiz hava alan çamurda yuvarlanıp doğal bir hayat süren domuzları bırakıp devasa endüstriyel tesislerde gün ışığı görmeden tam anlamıyla cehennem hayatı yaşayan domuzlara geçtik.
Ella debe pensar de mí y mis quince años como un simple niño.
Birincisi : On beş yaşında olan beni, sıradan bir çocuk olarak görüyordu.
Porque he vivido allí quince años, y nunca ha pasado nada malo... ¡ maldición!
Çünkü orada 15 yıl yaşadım. Ve hiç kötü bir şey olma- - Lanet olsun!
Ella hizo algo horrible de lo que se arrepiente terriblemente, y ha pagado el precio con quince años de su vida.
Çok korkunç bir şey yaptı. Yaptıklarından çok pişman. Ve 15 yılını içeride yatarak bunun bedelini ödedi.
Muy bien, quince minutos para abrir el telón, señores.
Pekâlâ, perdenin açılmasına 15 dakika var millet.
Muy bien, si llegamos ahí en quince minutos puede que podamos volver a casa con unas cuantas náuseas y sin perder pelo.
Pekâlâ, 15 dakika içinde buradan çıkabilirsek, saçımız dökülmeden... -... hafif mide bulantısıyla eve dönebiliriz.
Pero puede otorgarles quince minutos esta tarde.
Ama bugün öğleden sonra size 15 dakikasını ayırabilirmiş.
Bien, si solo tenemos quince minutos debemos aprovecharlos al máximo.
Tamam. Madem yalnızca 15 dakikamız var biz de bunu en iyi şekilde kullanırız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]