English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Raider

Raider translate Turkish

199 parallel translation
McLAREN DISPARA PRIMER TIRO CONTRA FRAUDE... Frank Raider, Richard Phillips...
McLAREN'DEN İLK ATIŞ... Frank Raider, Richard Phillips...
En 48 horas, nos reunimos con la lancha de asalto M.
48 saat içinde Raider M ile buluşacağız.
"El submarino podría intentar encontrarse con lancha de asalto alemana S, U o M".
"U-Boat'ın Alman Raider S, U ya da M ile buluşacağı sanılıyor."
Si tenemos la suerte de dar con el submarino, podría conducirnos a una de sus lanchas antes de que llegaran los nuestros.
Evet. Ve U-Boat'ı bulacak kadar şanslı isek, yardım gelmeden önce bir Raider ile karşılaşmak bizim için pek iyi olmayacaktır.
Tomb Raider III.
Tomb Raider III.
Señorita, por si quiere saber con quién está tratando yo solía andar con los hombres de QuantriII.
Kiminle karşı karşıya olduğunuzu bilmek istersiniz belki ben Quantrill'in Raider çetesindeydim.
¿ Sabías que Henry cocinaba para la banda?
Henry'nin Raider çetesinin aşçısı olduğunu biliyor muydunuz?
¿ Para los hombres de QuantriII?
Quantrill'in Raider çetesinde aşçı mıydı?
Oh, Raider. ¿ Cómo estas amigo?
Hey, Raider. NasıIsın dostum?
¡ Deje de molestar!
Beni ve Raider'ı rahatsız etmeyi kes!
¡ Raider!
Raider!
Raider.
Raider.
¿ Raider?
Raider?
Raider One ha esta volando debajo del radar, dirigiendose a la Isla del Tesoro
Akıncı Bir radar tarama alanının altına indi, adanın etrafından dolaşıyorlar.
Señor, Raider One esta en la zona de desembarque.
Efendim, Akıncı Bir indirme alanında.
Soy una maestra de inglés, no la maldita Tomb Raider.
Alt tarafı İngilizce öğretmeniyim, Tomb Raider değil herhalde.
No sé, ver la tele, jugar al Tomb Raider...
Hmm, bilmem. Televizyon izlemek, Tomb Raider oynamak.
No sé, ver la tele, jugar al Tomb Raider... Digo en la cama.
Televizyon izlemek, Tomb Raider oynamak.
Y te pareces al demonio que cuida la tumba de "Tomb Raider".
Ve Tomb Raider'daki mezarı koruyan iblis gibi duruyorsun.
El salón es como el de la casa de Lara Croft... en Tomb Raider 2 de PlayStation.
Büyük Balo Salonu, PlayStation'daki Tomb Raider 2'de Lara Croft'un evindeki gibi.
Corre, nena.
Oh, Raider bebeğim. Hop.
Porque te están matando... te están estrangulando los psicóticos fans de los Raiders.
Neden? Çünkü... psikopat Raider taraftarları boğazına yapışırlar.
Hacía de un saqueador tusken o un merodeador de las arenas.
Bir Tusken Raider ya da Kum Adam oluyordum.
Las notas de Starbuck sobre el Cylon Raider son un desastre.
Starbuck'ın Cylon Raider hakkındaki notları berbat.
El jefe quiere que le dé una patada y la saque de la cama... para que lo ayude a entender esa nave de asalto suya. Pero, obviamente, necesita descansar.
Şef, seni yataktan sürükleyerek çıkartmamı ve Raider'ını anlamasına yardım etmeni istemişti ama dinlenmeye ihtiyacım olduğu belli oluyor.
- Nave invasora cylon, marca 738, carom 005.
- Cylon Raider, rotası 738-005.
- Una nave.
- Tek bir Raider.
Nave invasora, marca 881, carom 247.
Tek bir Raider, rotası 881-247.
Detectada nave invasora en marca 881, carom 24...
Cylon Raider, rotası 881-24- -
Es la misma nave.
Aynı Raider. - Ne?
Una nave invasora, mismas señales.
Tek bir Raider, yanı uçak.
Uno de los problemas que hemos tenido... con la nave invasora que capturamos es intentar descifrar su unidad MRL.
Elimizdeki Raider'la ilgili en büyük problemimiz ışık ötesi hız sürücüsünü çözmekti.
¿ Y el hecho de que abandonó Galáctica... sin decir dónde iba ni cuándo iba a regresar... en el preciso momento en que apareció una nave invasora cylon...
Nereye gittiğini ve ne zaman döneceğini kimseye haber vermeden Galactica'yı terk etmesine ve tam o sırada bir Cylon Raider'ın aniden görünmesine ve garip hareketler yapmasına...
La nave invasora normalizó su patrón de vuelo hace dos minutos.
Raider'ın uçuşu 2 dakika önce düzeldi.
Galáctica, Hot Dog. ¡ La nave ha zarpado!
Hot Dog'dan Galactica'ya. Raider gitti.
- Es una nave de asalto cylon, señor.
- Cylon Raider, efendim.
Se acerca una nave de asalto cylon.
Cylon Raider yaklaşıyor.
Galáctica, la nave cylon tiene marcado "Starbuck".
Galactica, Cylon Raider'ın üstünde "Starbuck" yazıyor.
Tomb raider
- Tomb Raider.
Tomb raider. Tomb raider. Tomb raider será.
Tamam, Tomb Raider.
" ¿ Quedaste descerebrado por hablar con fanáticos de los Raiders?
" Nesin sen, Raider fanatikleriyle çok konuştuğu için ölen adam mı?
Soy profesora de Inglés, no la jodida Tomb Raider.
Alt tarafı İngilizce öğretmeniyim, Tomb Raider değil herhalde.
- ¿ Qué tenemos? - 2 Raiders, acercándose deprisa.
- 2 Cylon Raider hızla yaklaşıyor.
Inicien la pauta de búsqueda delta. Apolo, tengo 2 Raiders Cylon, en formación cerrada.
Apollo, 2 Cylon Raider yakın düzende yaklaşıyor.
Hotdog, los Raiders están a tus 8, voy por ellos.
Hotdog, Raider solunda, saat 8 yönünde.
Apuntando al segundo Raider.
- İkinci Raiderı hedef alıyorum.
Perdimos 2 Raiders para recuperar las imágenes de la flota, pero creo que el sacrificio valió la pena.
Görüntüleri aktaran 2 Raiderı kaybettik ama bence bu fedakârlığa değdi.
No lleva un transpondedor colonial y es demasiado grande para ser el Raider Cylon de Thrace.
Koloni sinyali almıyoruz ve Cylon Raider olmayacak kadar da büyük.
Es demasiado grande para ser el Raider Cylon de la Teniente.
Teğmen'in Cylon Raider'ı olamayacak kadar büyük.
¿ Robar el Raider Cylon y luego salir hacia Caprica?
Cylon Raider'ı çaldın ve sonra Caprica'ya gittin.
- ¿ Qué?
Aynı Raider.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]