English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Rasputia

Rasputia translate Turkish

53 parallel translation
- Rasputia. ¿ Cómo te llamas tú?
- Rasputia. Senin adın ne?
Todo cambió cuando me hice novio de Rasputia.
Rasputia kız arkadaşım olduktan sonra her şey değişti.
Y debido a Rasputia, por primera vez en mi vida tenía yo una familia de verdad.
Rasputia sayesinde hayatımda ilk kez gerçek bir ailem oldu.
Rasputia tenía tres hermanos.
Rasputia'nın üç erkek kardeşi vardı.
Con el tiempo, Rasputia y yo nos hicimos amigos más allegados.
Zamanla Rasputia'yla daha da yakınlaştık.
Claro, lo más natural fue que Rasputia y yo diéramos el siguiente paso en la relación.
Rasputia'yla ilişkimizi bir adım daha ileriye taşımamız kadar doğal bir şey yoktu.
¡ Eso es, Rasputia!
Aferin, Rasputia!
Sólo broma. ¡ Por Norbit y Rasputia!
Şaka yapıyorum. Norbit ve Rasputia'ya.
Sé que estamos nerviosos porque nunca hemos hecho esto pero podemos tomarnos nuestro tiempo.
Rasputia, bunu ikimiz de ilk kez yaşayacağımız için gerginiz. İstersen aceleye getirmeyelim, tatlım.
Rasputia estaba llena de amor.
Rasputia öyle aşkla doluydu ki...
Buenos días, Rasputia.
Günaydın, Rasputia.
¿ Qué tienen de buenos?
"Günaydın, Rasputia" ymış.
Parece que estás hasta atrás.
Koltuk en geride duruyor, Rasputia.
Rasputia me mandó por lo de siempre.
Rasputia her zamankinden almamı istedi.
¿ Qué hace Rasputia en casa tan temprano?
Acaba Rasputia eve neden bu kadar erken döndü?
- Tú eres el maestro de tap de Rasputia.
Sen Rasputia'nın tap dans hocasısın.
¡ Me pusiste los cuernos!
Rasputia, beni aldattın!
Rasputia, hicimos votos.
Rasputia, yemin ettik.
¡ Hicimos votos, y me fuiste infiel!
Birbirimize yemin ettik, ama sen beni aldattın, Rasputia!
Has estado comiendo tanto que existe una buena posibilidad de que el coche se haya encogido.
Son zamanlarda öyle çok yiyorsun ki, Rasputia büyük ihtimalle araba küçülüyordur.
¿ Qué estás haciendo?
Rasputia, ne yapıyorsun?
¡ Rasputia, no!
Rasputia, yapma!
¡ Eres una mujer mala, egoísta, sin corazón, y te voy a dejar!
Rasputia, sen kötü, bencil, kalpsiz bir kadınsın ve seni terk ediyorum!
Kate, ésta es mi esposa, Rasputia Latimore.
Kate, bu karım Rasputia Latimore.
Rasputia, Kate.
Rasputia, bu Kate.
- ¿ Qué, Rasputia?
- Ne var, Rasputia?
- Rasputia, no puedes tomar vino.
- Rasputia, şarap içemezsin.
Rasputia me está esperando.
Rasputia beni bekliyor.
No te gustan los parques acuáticos. ¡ No!
Sen su parklarını sevmezsin, Rasputia. Olmaz.
Espero que no te moleste, le pedí a Rasputia que viniera.
Kate, umarım sakıncası yoktur. Rasputia'nın da gelmesini istedim.
¡ Es Rasputia!
Rasputia.
Rasputia, estoy hasta la coronilla de trabajo.
Rasputia, önümde halletmem gereken bir yığın evrak var.
¡ Los pintores de Crestview se indigestaron y estuvieron vomitando!
Rasputia! Crestview'deki işçiler zehirlenmiş. Her yere kusmuşlar!
¿ Rasputia?
Rasputia?
Hola, Rasputia.
Merhaba, Rasputia.
Todas en este cuarto saben que Rasputia es guapa. ¿ No lo soy?
Herkes Rasputia Latimore'un güzel olduğunu bilir. Güzel değil miyim?
Te esperan para depilarte las ingles.
Rasputia. Helga, bikini bölgene ağda yapmak için bekliyor.
Le dije a Rasputia que necesitaba reforzar el excusado y me dijo que me encargara.
Çocuklar, Rasputia'ya tuvaleti tamir ettirmek gerektiğini söyledim. O da benim halletmemi istedi.
Han de comer mucho aquí.
Rasputia ile buraya sık sık geliyor olmalısınız.
Antes, sí, pero a Rasputia ya no la dejan entrar porque Sam hizo un bufet sin límite y ella lo tomó como un reto, y se puso feo.
Eskiden gelirdik, ama sonra Rasputia kara listeye alındı. Sam bir keresinde açık büfe hazırlamıştı. Rasputia bunu kişisel bir meydan okuma olarak algıladı.
A veces pienso que no debería haberme casado con Rasputia.
Bazen Rasputia'yla hiç evlenmemem gerektiğini düşünüyorum.
Rasputia.
Rasputia.
¡ La única mujer que he amado en mi vida y que me importa es mi querida esposa, Rasputia!
Ben bugüne kadar sadece sevgili karım Rasputia'yı sevdim ve ona değer verdim!
¡ Sólo necesito a mi hermosa, preciosa esposa, Rasputia!
Benim güzel, değerli karım, Rasputia bana yeter!
¡ Vamos, Rasputia!
Acele et, Rasputia!
No te incumbe, Rasputia.
Seni ilgilendirmez, Rasputia!
- Rasputia.
- Rasputia.
¡ Y estas últimas dos semanas han significado más para mí que toda mi infeliz vida contigo, Rasputia!
Seninle geçirdiğim son iki hafta, Rasputia ile mutsuz evliliğimden çok daha anlamlıydı benim için!
¡ Rasputia!
Rasputia!
En cuanto a Rasputia y los Latimore jamás volvimos a saber de ellos.
Rasputia ve diğer Latimorelara gelince onları bir daha hiç görmedik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]