Translate.vc / Spanish → Turkish / Raton
Raton translate Turkish
142 parallel translation
- La orden del raton. - si.
Mus siparişi.
- En Boca Ratón... y no quería viajar con tanto dinero encima.
Boca Raton ve o kadar miktarda nakit parayı yanımda taşımak istemedim.
Soy yo, Raton Chieh!
Benim, Sıçan Chieh!
62 mil capacidades, 45 mil posters de publicidades y para mi vacaciones gratis en Boca ratón, en palm beach, polo y club campestre
62000 kisi kapasiteli. 45 V.I.P. odasi. Ve benim için Boca Raton plus, Palm plaji ve polo och country klüb'e bedava üyelik.
te conseguire un raton y una pieza de hoja de metal.
Sana bir fare ile metal levha alacağım.
me siento como un gran raton.
Kocaman bir fare gibiyim.
subete en tu raton y largate de aqui.
Farene bin ve buradan defol.
- Temperatura Alfa, respiracion alfa,... el raton parece estar bien doctor Connors...
Her zaman senin davranışlarına saygı gösterdim. Ondan uzak dur Kafka! Eddie.
Adentro encontrará una foto autografiada del gato y el raton favoritos de America.
Ekli olan şey imzalı Amerika'nın favori kedi ve faresi.
¿ Un raton gigante?
Dev bir fare mi?
Vive en Boca Ratón, Florida.
Annesi Boca Raton, Florida'da yaşıyormuş.
Quizás Boca Ratón era su casa de verano.
Belki de Boca Raton'daki, kışlık evdir.
- Señor, necesito su permiso... para reservar boletos a Boca Ratón, Florida.
- Efendim, Boca Raton, Florida'ya iki bilet ayırtmak için izin istiyorum.
Adivina de qué murió una paciente suya en Boca Ratón.
Bil bakalım Boca Raton'da ölen hastalarından biri kim?
- ¿ Uno, de Nueva York a Boca Ratón?
- Tek yön, New York'tan Boca Raton?
- Carajo. ¡ No puedes jugar al gato y el raton con un avion!
Boş ver onu. Lanet olası bir uçakla kim korkak oyunu oynama!
La primera vez que me enamoré fue en junio de 1975, en Boca Ratón.
İlk kez 1975 Haziranı'nda aşık oldum, Boca Raton'da.
Nada de lleuvia mañana en Andrews, pero lloverá en Boca Raton.
Yarın Andrews'da yağmur yok. Ama Boca Raton yağışlı.
Tuvimos que desviar el avión hacia Boca Raton.
Uçağı Boca Raton'a indirmek zorunda kaldık.
¿ Has estado en Boca Ratón, Florida?
Hiç Florida'da, Boca Raton'da bulundun mu?
Habia un raton, estaba intentando...
Bir fare vardı, yakalamaya çalı...
Si, sabes, no tuve que pasar el dia del trabajo con tu tia Marsha en Boca Raton.
İş günümü Teyzen Marsha'yla Boca Raton'da geçirmek zorunda da değildim.
Y ahora el raton.
Şimdi de fare.
Tecnicamente, soy una rata, no un raton.
Aslında, sıçanım fare değilim.
Pensaba en Boca Ratón.
Boca Raton'u düşünüyordum.
Podrias usar la mitad para una ensalada... y la otra mitad para golpear al raton. Estupendo.
Mükemmel.
- Hola, raton de biblioteca.
- Merhaba, kitap kurdu.
Por eso me faltan 17 meses para retirarme.
Bu yüzden Boca Raton'daki evimin taksitleri bitiyor.
Te quedan 17 partes para Boca Ratón.
Boca Raton'daki ev için 17 taksit kaldı, değil mi?
" Me los comere con un raton.
"Onları fareyle yerim."
Firma Jen Schwalbach, Boca Raton, Florida. "
Jen Schwalbach, Boca Raton, Florida. "
El primo del raton Mickey cree que lo invitamos a comer a casa.
Sevgili Mickey kuzenini tavamızı ev yapsın diye çağırmış.
Raton!
Fare!
, un raton!
Fare!
Por donde saco al raton?
Bu fare buraya nerden girdi?
Raton.
Fare.
no he visto mucho, pero mi familia solia ir a ver el cascanueces y yo tuve mi primer sueño erotico con el Rey Raton.
Yani fazla görmedim ama ailemle her yılbaşında Fındıkkıran'ı izlemeye giderdik... ve ayrıca ilk seksi rüyamı Fare Kral'la görmüştüm.
YO CUBRO A SUPER RATON. OK, ESPERA.
Minik fareyi ben alırım.
- Creo que en Boca.
- Boca Raton mu?
Siempre con esa ropa. Listo para jubilarse en Boca Ratón.
Bu kıyafetiyle Boca Raton'a benziyor.
No te asustes. Soy yo, Ratón.
Benim, Raton.
¡ Van a matar a Ratón!
Raton'u öldürecekler!
Sí, había una pequeña manada encallada en la costa de Boca Ratón el mes pasado, y fuí uno de los biólogos que ayudaron a protegerlos
Evet, geçen ay Boca Raton'ın kıyısında sahile vurmuş olan küçük bir grup vardı, onları korumak için çağırılan biyolojistlerden biriydim.
No tanto como tener que comprar a los padres de Judith un apartamento.
Emekliliklerinde Judith'in anne ve babasına Boca Raton'da alacağım.
¿ Qué quieres, pequeño raton?
Ne var küçük fare?
Ningun raton de iglesia, nuestro cardenal,
Kilise faresi değildi, bu kardinal.
- ¿ Boca Ratón?
- Boca Raton?
Estaba en Boca Ratón ;
Boca Raton'daydım.
Es el único que conozco.
Ben Boca Raton'dan başka Boca duymadım.
De acuerdo, bien, Paris, Kenya... y Boca Raton.
Tamam, güzel.
Hemos achicado la búsqueda.
Ya, Paris, Kenya... ve Boca Raton Bunları azaltmalıyız.