Translate.vc / Spanish → Turkish / Reserva
Reserva translate Turkish
5,014 parallel translation
En la universidad fui de la reserva.
Üniversitede yedek subay bursu aldım.
Cerca, hay una reserva de los Blackfoot que nos brinda una rica diversidad cultural.
Ayrıca yakınlarda, bize zengin bir kültürel çeşitlilik veren Karaayak Kızılderili Kabilesi bölgesi var.
Un indígena de la reserva encargó un par número 50 hace siete meses.
Yedi ay kadar önce, bölgedeki Kızılderili 51 numara bir ayakkabı sipariş etmiş.
Señor Andrejevic, tengo una reserva para usted.
Mr. Andrejevic, sizin için rezervasyon yaptırdım.
Parece tener gasolina de reserva.
Deposunda hala benzin var gibi.
La tercera mayor reserva de petróleo del mundo desaparecería.
Dünyanın üçüncü en geniş petrol rezervi bu şekilde el değiştirir.
Y los pondremos en la Reserva como Comandantes.
Ve sizi donanma yedeklerine Kıdemli Yüzbaşı rütbesiyle atayacağız.
Hice una reserva para el próximo jueves en un restaurante coreano bien iluminado en el centro.
Haftaya perşembe şehir merkezinde iyi aydınlatılmış bir Kore restoranında randevu aldım.
Reserva el sexto tiro del revólver, simbólicamente, para sí mismo.
Altinci kursunu sembolik olarak kendisi için saklar.
Se convirtió en la mayor reserva de información de inteligencia militar de la historia de la humanidad.
Dünya tarihinin en büyük askerî istihbarat deposu hâline geldi.
Está fuera de la maldita reserva.
Kahrolası ipoteğini ödememiş.
Tuve que vender uno de mis riñones para conseguir una reserva, así que no se tarde.
Bu rezervasyonu yapmak için neredeyse böbreklerimden birini sattım, bu nedenle geç kalma!
Hola, yo, eh, tengo una reserva a nombre de "reestructuración", creo.
Merhaba. "Turing" adı altında bir rezervasyonum olacaktı.
He notado que mi reserva de bebidas viene disminuyendo últimamente.
Stoklarca içkimin son zamanlarda azaldığını fark ettim.
¿ Cómo se reserva una mesa en el Chez Dominique en jueves?
Perşembe günü Chez Dominique'de köşe masayı kapmayı nasıl becerirsin?
Y las ofertas especiales por reserva dan premios especiales.
Ve özel kuşlar için özel ödüller vardır.
Bueno, técnicamente no puedes hacer nada hasta que haya hablado con Allan, pero reserva un vuelo si puedes.
Teknik olarak ben Allan ile konuşana kadar sen hiçbir şey yapamazsın. Tabii yapabilirsen uçuş rezerve et.
Detener la reserva genética justo en el camino.
Sağ onun parça gen havuzu durdurur.
Reserva el Apollo.
Apollo'ya rezervasyon yaptır.
Esto es un nivel de apreciación que uno reserva para grandes obras de arte o un buen vino o...
Büyük sanat eserleri veya iyi şarap nasıl kıymet görüyorsa, bu kızlar da o klasmanda...
Oye, quería hacer una reserva esta noche para Scaramouche.
Bu gece için Scaramouche'a rezervasyon yaptırmak istiyorum.
Maggie, reserva el primer quirófano disponible.
Bulabildiğin ilk ameliyathaneyi ayarla Maggie.
Si... si llenáramos la reserva que está en la colina tendríamos suficiente agua para las fuentes y el resto de las obras.
Tepedeki su deposunu doldurursak çeşme ve binalarda kullanmak için yeterince suyumuz olur.
Encontramos la compuerta que conecta la reserva a la fuente
Süs havuzunun su deposuyla bağlantılı olan set kapağını bulduk.
En la reserva.
Emekli.
- Le Reserva, sin embargo.
- Yine de ayırt onu.
Hay alguien en la reserva que podría considerar 150 000 bastante dinero.
Rezervasyonda, 150.000 doları hatrı sayılır bir meblağ olarak görecek kişiler var.
Reserva privada.
Özel stoktan.
¿ Se está tan mal de verdad en la reserva?
Yaşam bölgenizde durum cidden o kadar vahim mi?
No voy a morir en la reserva.
Yaşam bölgemizde ölmeyeceğim.
Es el líder de los Redbones, una banda de la reserva.
Kırmızı Kemikler'in lideri. Kızılderili bölgesindeki bir çete.
No tenemos jurisdicción en la reserva.
Kızılderili bölgesinde yasal hakkımız yok.
Esto es la reserva, tíos.
Burası Kızılderili bölgesi.
No tienes nada por lo que tengas que estar en la reserva, poli.
Kızılderili bölgesinde işin yok polis.
Por lo que sé, no tienes autoridad dentro o fuera de la reserva.
Bildiğim kadarıyla yaşam bölgemizin içinde veya dışında bir yetkin yok.
Has venido a la reserva sin una orden federal.
Bölgeye federal izin olmadan geldin.
Si Collins no saca a un nuevo lanzador de reserva pronto, me quito los tubos y me tiro por la ventana.
Eğer Collins yedek kulübesinden yakında yeni bir atıcı çıkarmazsa bütün bu tüpleri falan çıkarıp kendimi camdan aşağıya atacağım.
Quiero hacer una reserva para cenar, para doce personas.
Akşam yemeği için oniki kişilik bir rezervasyon yaptırmak istiyorum.
¿ Precisa hacer una reserva para cenar, tal vez?
O zaman bir akşam yemeği rezervasyonu yapmak ister misiniz?
Jasper, en 30 minutos, toda la energia de reserva sera desviada para la continuidad de las especies.
Jasper, otuz dakika içinde tüm enerji tür devamı için tek bir yerde toplanacak.
El dispositivo de sobreescritura está funcionando con la energía de reserva.
Komut cihazı yedek güçle çalışıyor.
Según los gendarmes, usted es oficial de reserva.
Yedek subaymışsın.
A lo mejor quieres buscar un sitio nuevo para la llave de reserva.
Yedek anahtar için yeni bir yer bulmak isteyebilirsin.
- ¿ Tiene reserva?
- Rezervasyonunuz var mı?
No hay ninguna reserva con ese nombre.
Bu adla hiç rezervasyon görünmüyor.
Llámame cuando hayas hecho la reserva.
Uçak hazır olunca beni ara.
Tenemos una reserva a las 3.
- Neyi dostum? Toplanma saatimiz 3'te.
- Usa la reserva.
- Hak ediyor ama.
¡ Ya no hay reserva!
Ek bütçemiz bitti işte.
Reserva una habitación de hotel, pero dale sólo la mitad del dinero por adelantado.
Adam için bir otel odası ayırt. Ama işi yapmadan önce paranın sadece yarısını ver.
Tenemos una reserva a las 3.
Saat 3'te toplanma saatimiz.