Translate.vc / Spanish → Turkish / Resume
Resume translate Turkish
339 parallel translation
No se preocupen por nada de eso, porque todo se resume a esto :
Bunların hiçbirini kafanıza takmayın. Çünkü her şey sonunda buraya varır.
Me resume la historia de su vida, tranquila y digna.
Durgun, monoton ve düzgün hayatından bahsetti.
Todo se resume en una cosa :
Bu neticeye vardım :
La cosa se resume en esto :
Hemen sadede geleyim o halde.
- Eso te resume, ¿ cierto?
- Ama seni özetliyor değil mi?
Eso resume los hechos que hallará en las guías de turistas, Sr. Bradshaw.
E bu da turist rehberinde bulacaklarınızı kısaca özetliyor, Bay Bradshaw.
Mi experiencia se resume brevemente. No lo he soñado :
Özetle sana şu kadarını söyleyebilirim ki :
Creo que eso resume todo.
Öyleyse bu her şeyi anlatıyor.
Oigamos cómo resume eso en islandés.
Bunları İzlandaca dilinde birkaç kelime ile özetle!
Sam, resume exactamente toda la acción de Nochevieja.
Sam, Yılbaşı gecesine ait tam planı özetle.
Trazos, entre otros, como ésta que en una sola palabra... resume la suerte de la infeliz Marianinna : "¡ Cornuda!"
Bunun gibi basit ve öz... bir kelime zavallı Marianne'nın kaderini ortaya koyuyor. "Boynuzlanmış"!
Ahora, antes de morir todo para él se resume en una única pregunta que nunca hizo.
Daha önce hiç sormadığı bir soruya.
Vuelvo del cosmos, compañeros, mi humilde experiencia, técnica, resume, ahora, la que será la vuestra, la de vuestros enemigos, la de vuestros dirigentes políticos, y la de los poetas.
kozmosdan geldim, yoldaşlarım, mütevazi teknik tecrübelerim şuanda sizinkini taklit ediyor, düşmanlarınızınkini, politika liderlerinkini ve şairlerinkini.
Un giro desafortunado de los acontecimientos, eso resume mi opinión.
Talihsiz olaylar dizisi, benim görüşümün özeti budur.
" La teoría de Lenin se resume así :
" Lenin'in teorisi şu anlama geliyor :
- Esto lo resume.
- Bu kadar.
Me dirijo a organizar un evento que resume el espíritu de mi partido.
Partimizin bir dönüm noktasına gelen bu dönemde organize yapmayı birkaç gün bırakıyorum.
Le digo que estoy muy contento de Vd., y que todo se resume en su bondad a darme a Mariane.
Diyorum ki babacığım, beni çok mutlu ettiniz. Marianne'ı bana vermenizle dünyalar benim oldu.
No se resume una vida en un relato.
Kimsenin yaşamı bir anlatıma sığmaz.
- ¿ Crees que eso resume tu vida?
- Sence bu hayatını özetliyor mu? - Hayır.
- Ah, entiendo. - En realidad, no resume nada.
Hiçbir şeyi özetlemiyor, gerçekten.
Esa espantosa frase resume cómo se siente Maggie.
Christine, bu bayağı sahne Maggie'nin hislerini özetliyor.
Eso resume esta práctica.
Bu gölgedir.
Eso resume más o menos la historia de mi vida.
Aşağı yukarı hayat hikayem böyleydi.
Creo que, bueno, resume de lo que es la canción.
Bence, yani, temelde sarkının konusu su.
Y todo se resume en eso :
Hepsinin özünde yatan bu.
El Chino lo resume : La vida es dura, si piensas que es dura
Zor olduğunu düşündüğünüz sürece hayat zordur.
Eso resume el pensamiento general que existe.
Bu konudaki gerçeği bilmek istiyorsan, genel kanıyı aşağı yukarı bu özetler.
El tratado resume el plan de Richelieu de forjar una alianza con Buckingham
Antlaşma, Richelieu'nün, Buckingham'la ittifak kurma planını içeriyor.
Grande ni siquiera lo resume.
Büyük onu yeteri kadar iyi anlatmıyor.
En realidad se resume en nuestra habilidad para aceptar.
"Bu kabul etme yetenegimizi gerçekten kisiyor"
Si, Eso lo resume todo
Evet, tam olarak öyle.
Diría que eso lo resume.
Bu doğru bir saptama.
Vamos, resume.
Devam et, başka...
Uno de ellos nos resume la teoría.
Bunlardan biri teoriyi rayına oturtuyor.
Probablemente dijo que era un mentiroso, manipulador, traicionero... -... ¿ eso lo resume todo?
Muhtemelen yalan söylediğimi, çıkarcı, kazık atan biri olduğumu söyledi... bu hepsine isabet etti mi?
- Entonces resume tu busqueda.
.Öyleyse araştırmana devam et.
Resume medidas que si se aplicaran ahora equilibrarían nuestro presupuesto en seis meses.
Şimdi uygulanırsa 6 ay içinde bizi normal bütçeye döndürecek tedbirler içeriyor.
Eso lo resume bastante bien.
- Bu daha çok özetlemek oldu.
Eso lo resume todo.
Bu, durumumuzu hemen hemen özetler.
Todo se resume en una pregunta.
Bunların hepsi tek bir soruya geliyor, Scully.
Hay una cita que resume todo esto.
Durumu iyi özetleyen bir cümle var.
¿ Eso resume las cosas?
- Böyle mi oldu yani?
"Vaya" lo resume bastante bien.
"Vay" her şeyi güzelce özetliyor.
Lo que se resume a un asunto no resuelto :
Bu da bizi çözülmemiş ufak bir soruna getirir :
Nada resume mejor a Nueva York. Escucha, Ed.
New York'ta bundan fazlasını elde edemezsiniz.
No, eso lo resume bastante bien.
- Bu herşeyi oldukça özetliyor.
- La vida se resume en unos pocos momentos.
- Hayatta önemli olan yaşanan birkaç an.
¿ O le envío su foto y un resumé?
- Çok sürmez size gönderirim. - Teşekkür ederim.
Habla con él y trae su foto y resumé.
Ya, öyle mi? Taguchi hala Akiko'yu tercih ediyor.
Nos va a enviar una foto y un resumé.
Lütfen teklifi geri çevir.