English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Rican

Rican translate Turkish

96 parallel translation
Me niego a tu pedido de ver a Sergei en su cumpleaños.
Doğum gününde Sergei'yi görme ricanı kesinlikle reddetmek zorundayım.
Simplemente trato de decirle que yo estaría más que feliz de acceder a su requerimiento en otra oportunidad más favorable.
Ben sadece, uygun bir zamanda... ricanızı kabul etmekten... büyük mutluluk duyacağımı söylemek istemiştim.
Ahora las traerán.
Rican olacak.
Solicitud concedida.
Ricanız dikkate alınacak. Dickinson.
Geneviève es aún para mí una niña y su brusca petición me desanima
Geneviève benim için hâlâ bir çocuk... Bu ani ricanız beni biraz tedirdin etti.
Por favor dígame lo que quiere que haga.
Lütfe ricanızı söyeyin!
Sin embargo, lamento no poder conceder lo que pedís.
Yine de ricanızı yerine getiremeyeceğim.
No hay precedente para esta petición.
Böyle bir ricanın yerine getirilmesi söz konusu olamaz.
- Pasaré tu pedido a Pamela.
- Ricanı Pamela'ya ileteceğim.
Hagamos como ellos : venta directa a negros y a puertorriqueños.
Onlar gibi yapalım! Zenci ve Puerto Rican'lara mal satalım.
Su solicitud es inusual.
Ricanız son derece olağandışı.
¿ Y la petición?
Ya ricanız?
Puedo encargarme de su pedido.
Ricanızı yerine getirebilirim.
¿ Cuál es su petición?
Rican nedir?
¿ Por qué hablas de ese puertorriqueño drogara?
Neden o lanet Puerto Rican'dan söz ediyorsun?
En este momento, como solicitó, anda por ahí, libre como un pájaro.
Şu anda, ricanız üzere, bir papatya gibi özgürce ortalıklarda dolaşıyor.
No quiero hacer nada ilegal.
Umarım bu seferki rican muteberdir.
Iré a hablar con Hung Ba para explicarle nuestros problemas.
Pekala.Bölgemizi temsil edecek ve Conquer ile buluşacağım. Ricanızı açıklamak için.
Soy yo el que lo siente, porque no puedo cumplir su petición.
Üzgün olan benim, ricanızı yerine getiremiyorum.
Egeo, revoco tu voluntad. Pues en el templo, dentro de poco, estas parejas se unirán eternamente.
Egeus, ricanı geri çevireceğim zira bizler var oldukça bu aşıklar da asla ayrılmayacaklar.
Que es lo que quieres
Ricanı yaptık, başka?
No creo que los orbaneses comprendan su petición.
Orbanlılar'ın bu ricanın nedenini anlayabileceklerini sanmıyorum.
¿ Nos pide un favor a nosotros?
Bizden bir ricanız mı olacak?
Avalaré tu solicitud.
Ricanı uygun buluyorum.
Si, pero sin los bailarines y los Puertorriqueños.
Fakat dans ve Puerto Rican dışında.
Espera. ¿ Fez es Puertorriqueño?
Dur biraz. Puerto Rican, Fez değil mi?
El año pasado acordé rebajar el impuesto a la mitad.
Geçen yıl, sizin ricanız üstüne vergiyi yarıya indirdim.
A mí las mujeres me gustan como el café... ¡ portorriqueñas!
Kadınımı ve kahvemi aynı şekilde severim... Puerto Rican!
El año pasado acepté cobrar la mitad del impuesto.
Geçen yıl, sizin ricanız üstüne vergiyi yarıya indirdim.
Normalmente tu petición de asistir a esta conferencia no se habría considerado.
Normalde burada oturmak için yaptığın rican düşünülmezdi bile.
¿ Otra petición imposible?
Başka imkansız rican var mı?
Muy bien... solicitaré que los informes sean enviados aquí inmediatamente.
Pekala. Ricanızı ileteceğim, raporlar derhal buraya gönderilecek.
Seguramente me negaré, pero de todas formas puede pedir.
Büyük ihtimalle geri çevireceğim ricanızı, ama söyleyin bakalım.
No me importa que sea de mujer a mujer.
Ricanın bir kadından gelmesinin bir önemi yok benim için.
Así supe del puertorriqueño... - que andaba con Stacy.
Stacy'nin peşinde olan Puerto Rican'ı bu sayede bulmuştum.
Haré todos los esfuerzos para que se solucione satisfactoriamente.
Ricanızı yerine getirebilmek için elimden geleni yapacağım.
El Rey no se encuentra bien. Tu solicitud tendrá que esperar.
Kral kendini iyi hissetmiyor ricanı daha sonra yerine getirecek.
Little Italy, Chinatown, Barrio latino, Barrio de Puerto Rico, el Bronx, la Villa Greenwich.
Little Italy, Chinatown, Spanish Harlem, Puerto Rican Harlem, the Bronx, Greenwich Village.
Turkleton, reconsideré tu solicitud y decidí darle a Jim la nueva resonancia magnética.
Turkelton, rican üstünde düşündüm ve yaşlı Salo'ya yeni MRI cihazını verme kararı aldım.
Necesito un favor. Ya te hice uno.
- Zaten bir ricanı yerine getirdim.
¿ Cuál es el favor?
Neymiş rican?
Pareces en plena forma, pero tu deseo es mi prioridad.
Bana gayet taze göründün ama, senin rican benim için emirdir.
¡ Yo esperaría que fuera suficiente con que te lo pidiera!
Basit bir ricanın yeterli olacağını ummuştum!
¿ Puedo hacer algo más por ti?
Başka bir rican var mı?
aún cuando soy un sirviente de Dios. estás más preocupada por ese chico que por tu propia vida.
Ricanızı yerine getireceğim. Tanrı'nın hizmetkarı olarak ben kendi hayatıma böylesine saplanmışken senin gibi bir yarı insan - yarı Yoma'nın, katil denilerek hor görülmesi ve hatta şehre girmesine bile izin verilmemesi, beraber seyahat ettiği çocuğa kendinden fazla değer vermesi...
Aprecio su ruego, Gary, pero en realidad no tenemos un puesto para usted ahora mismo.
Ricanızı takdir ediyorum Gary ama gerçekten size uygun bir pozisyonumuz yok.
Sus antojos son órdenes.
Ricanız, bizim için emirdir.
Sus antojos son órdenes, Duquesa.
Ricanız benim için bir emirdir Düşes.
Sus deseos son órdenes, preciosa.
Rican emir yerine geçer, sultanım.
Cielo santo. ¿ Fue porque usted lo solicitó?
Aman Tanrım. Bu sizin ricanızla mı oldu?
Bueno, sabes Lois, debo confesar que cuando me llamaste, creo que confundí lo que me pedías por eso me apuré pero, bueno...
Şeyy, yani, Lois, itiraf etmeliyim ki... beni aradığında ricanı bir çeşit yanlış anladım diyebilirim. Bu yüzden hemen geldim. Ama...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]