Translate.vc / Spanish → Turkish / Ritchie
Ritchie translate Turkish
1,145 parallel translation
Bienvenido a Gran Bretaña, Sr. Ritchie.
Büyük Britanya'ya hoşgeldiniz, Bay Ritchie.
Soy la Sra. Ritchie. ¿ Puedo ayudarle?
Ben Bayan Ritchie. Yardım edebilir miyim?
Yo soy la Sra Ritchie y esta es nuestra camarera.
Ben Bayan Ritchie, o da bizim hizmetçimiz.
James Ritchie.
James Ritchie.
Sr. Ritchie.
- Bay Ritchie. - Evet?
Habla el Sr. Ritchie.
Ben Bay Ritchie.
Es Ritchie.
Bu Ritchie.
Sr. Ritchie, habla el inspector en jefe Cockburn.
Bay Ritchie, ben Başmüfettiş Cockburn.
Sr. Ritchie...
! Bay Ritchie...
No, Sr. Ritchie.
Hayır, Bay Ritchie.
La policía está ansiosa por interrogar al Sr. Wallace Ritchie un americano, castaño, de 1.80 m. Se cree que está armado y es extremadamente peligroso.
Polis, bir Bay Wallace Ritchie ile konuşamamaktan muzdarip, bir Amerikalı, esmer, yaklaşık 1.83, silahlı ve çok tehlikeli olduğuna inanılıyor.
Wallace Ritchie.
Wallace Ritchie.
¿ Quién más sabe acerca de esas cartas, Sr. Ritchie?
Mektuplardan başka kimin haberi var, Bay Ritchie?
¿ Dónde está el Sr. Ritchie?
Bay Ritchie nerede?
¿ Dónde está el Sr. Rirchie?
Bay Ritchie nerede?
- El Sr. Ritchie fue por oporto.
- Bay Ritchie, liman için gitti.
Ritchie se dirige a un puerto no especificado.
Şüpheli Ritchie bilinmeyen bir limana gidiyor.
Mira, Ritchie... mataron a una mujer blanca en su propia casa... en un barrio con guardias de seguridad.
Ritchie beyaz bir kadın, güvenli bir sitede, kendi evinde öldürüldü.
Squeaky, vaya con él. Ritchie, arroje una línea remolcador.
Squeaky, Richie ile römorka halat at?
Buen hombre. ¡ Ritchie!
- İyi adamsın sen Richie!
Quiero que le conozcas, y a Ritchie, pero...
Onunla ve Ritchie'yle tanışmanı istiyorum. Sadece...
Tiene 174 de cociente intelectual y es un idiota.
IQ'su 174. Peki Ritchie ne oldu? Bir budala.
Venia todas las noches para cuidar de mi y de Ritchie.
Her gece evde benimle ve Ritchie'yle ilgilenirdi.
Espera, donde esta Ritchie?
Bekle. Ritchie nerede?
- ¡ Ritchie! - No para mí.
Benim için iyi bir sabah değil.
Eh, Ritchie, ¿ qué te parecería buscarte la vida?
Ritchie, yaşamak için neden çalışmıyorsun?
Ritchie, toma 20 $.
Ritchie, 20 $ al.
- Eh, Ritchie.
- Hey, Ritchie.
- ¿ Ese es Ritchie? - Sí.
- Bu Ritchie mi?
Eh, Ritchie, ¿ has oído lo del asesino?
Hey, Ritchie, katili duydun mu?
¡ Ritchie, eh!
Ritchie, hey!
Ritchie, ven, quiero hablarte.
Ritchie, buraya gel.
Ritchie, créeme, te lo juro. Creo que el tipo vio mi matrícula.
Sana söylüyorum, yemin ederim sanırım herif plakamı gördü.
El divorcio es algo maligno, Ritchie.
boşanmak şeytani bir fikir Kötü bir öğüt verdin.
Ritchie!
Ritchie!
- ¡ Vuelve aquí, Ritchie!
- Git burdan, Ritchie!
- ¡ Oh, Jesús!
Ritchie!
- ¡ Ritchie! ¡ Ve dentro, Helen!
İçeri gel, Helen!
¡ Maldita sea, Ritchie!
Kahretsin, Ritchie!
- Oh, Ritchie, vale ya.
Oh, Ritchie, kes şunu.
- Vale, vale... - ¡ Ritchie, vuelve aquí!
Ritchie, buraya gel!
¿ Ese es Ritchie?
Bu Ritchie mi?
Me llevo la tuya y la de Ritchie.
Ritchie'nin ve seninkini alırım.
- Ritchie.
- Ritchie.
- Hoy ya hay artistas suficientes.
- Bugün seyirciler iyi Ritchie.
Tengo normas, Ritchie, y tú ya las conoces.
Kurallarım var, Ritchie, ve sende kuralları biliyorsun.
Soy Ritchie.
Ben Ritchie.
Por Dios, Ritchie.
Tanrı aşkına Ritchie.
- ¡ Ruby!
- Hey, şu Ritchie mi?
- Eh, ¿ es ése Ritchie? - Ese anormal no te quiere.
- O ucube seni istemedi.
- Oh, vamos, Ritchie.
Oh, haydi, Ritchie.