Translate.vc / Spanish → Turkish / Ritual
Ritual translate Turkish
2,681 parallel translation
Tenemos que determinar si estos asesinatos son parte de un ritual existente.
Cinayetlerin mevcut bir ritüelin parçası olup olmadığını bulmalıyız.
Quizá la víctima eligió ser parte del ritual.
Belki kurban gönüllü olarak ritüelin bir parçası oldu.
¿ Eso tiene algún significado ritual?
Bunun bir anlamı var mı?
Morgan dijo que Julio tenía un asistente durante el ritual.
Morgan ritüel esnasında Julio'nun bir asistanı olduğunu söyledi.
Tu ayudante, el chico que se quedó a cargo de tu ritual...
Seni buraya getirdiğimizde ritüeli devralan...
Si no es parte del ritual, entonces es la firma del sospechoso.
Eğer ritüelin parçası değilse imzasıdır.
Quiero decir, el debería saber que no encaja en ningún ritual.
Herhangi bir ritüele uymadığını herkesten iyi bilmeliydi.
Fueron plantados para que parezca que Elian completó el ritual.
Elian'ın ritüeli tamamladığını göstermek için buraya konmuş.
Sólo un ritual de sangre así que no te lo conté.
Yasal değildi. Bir kan ayiniydi o yüzden söylemedim.
- Me gusta el ritual.
- Olsun alışkanlık.
Quizá es alguna clase de ritual.
Belki bir tür ayindir.
Cada año Shahuri debe someterse a un ritual para valorar su coraje para demostrar que tiene lo que hay que tener para ser un pastor-guerrero.
Shahuri bir sığır savaşçısı olmak için gereken özelliklere sahip olduğunu istaplamak adına Her yıl töresel cesaret testinden geçmeli.
El ritual sanguinario del "Donga" hará que Shahuri tenga éxito o fracase en su reputación como pastor de vacas.
Hırçın "donga" ( uzun sopa ) geleneği Shahuri'nin ününü bir kovboy gibi ya arttıracak ya da düşürecek.
Para participar en este ritual hay que tener dos cojones.
Bu gelenekte yer almak bile ciddi derecede cesaret istiyor.
La solución es un ritual sagrado tan antiguo como el propio Budismo.
Çözüm Budizmin kendisinden bile daha eski kutsal bir gelenek.
Para llevar a cabo el ritual del entierro al aire libre, el Dalai Lama Namgyal necesita la ayuda de un especialista.
Gökyüzü defnini yönetmek için, Lama Namgyal'ın bir uzman yardımına ihtiyacı var.
Con el tiempo aprendimos a hacer tablas para navegar las olas de pie sobre ellas, y esto se convirtió en un componente ritual de nuestra cultura.
Tahtayı şekillendirmeyi, üstünde durup sörf yapabilmeyi tam olarak öğrendiğimizde bu kültürümüzün törensel bir öğesi durumuna geldi.
Blais respeta el ritual, pero también entiende la conducta del tiburón.
Blais töresel kurallara saygılı, ayrıca köpekbalıklarının davranışlarını anlıyor.
Esto solo es un ritual anual que tengo con Carl.
Ama bu Carl'la bizim yıllık geleneğimiz.
Quizá sea como un ritual o algo, quizá te sepultan como un lobo.
Belki ritüel ya da onun gibi bir şeydir. Belki birisini kurt halinde gömmek gibi bir şeydir.
El fuego es una purga ritual para este hombre.
Ateş onun için geleneksel bir arınma şekli.
Interrumpir el ritual terminará con su vida y amenazaría a los que le rodean.
Ayini bölmek onun hayatını sona erdirir ve çevresindeki insanların hayatını da tehdit eder.
La escena estaba dispuesta, ¿ quizá para cumplir con un ritual fantástico de alguna clase?
Olay yeri muhtemelen bir tür fantaziye bağlı ritüel için düzenlenmiş.
La única vez que he estado en una habitación como esta fue para examinar a un hombre que murió accidentalmente en el medio de un ritual autoerótico.
Buna benzer bir odada bulunduğum başka bir anı hatırladım. Kendi vücudundan cinsel haz alan bir adam kazayla kendisini öldürmüştü.
Así que, Castiel, ¿ cómo fue tu ritual?
Castiel ayin nasıl gitti?
- Cielos. - Sí. Se me ocurre una ofrenda ritual al sol o algo así.
Bence, bir tür dini sunum falan olabilir mesela güneşe doğru...
Este ritual se ha convertido en mi preferido.
Bu ritüel en sevdiğim şey oldu.
Tengo un ritual mucho más importante que atender.
Katılmam gereken çok daha önemli bir ritüel var.
Es parte del ritual.
Ritüelin parçası.
Es mi ritual mañanero.
Her sabahki gibi.
Es parte de su ritual.
Ayinin bir parçası.
¿ Eso también es parte de su ritual?
Bu da mı ayinin bir parçası?
Me han engañado las expectativas. Solicito el ritual de consumo.
Sizi şaşırttım.. bir ayin yapmalıydım
Es un ridículo ritual que desearía que mis compañeras abandonaran.
Bu takım arkadaşlarımın bırakmasını dilediğim aptal bir üyeliğe kabul ritüeli.
Espera. ¿ Ritual de iniciación?
Bekle, üyeliğe kabul ritüeli mi?
- Pero hay un ritual que nos une, y nos permite controlar nuestro poder.
Ama gücümüzü kontrol edebilelim diye bizi bağlayan bir ayin var.
Por eso debemos hacer este ritual.
İşte bu yüzden ayini düzenlemeliyiz.
El ritual no me interesa, ahora que tenemos poderes de verdad.
Küçük ayininle ilgilenmiyorum.
Aparte de tupunto. No creo que debe haber un gran ritual donde te llenas de lubricantes Y velas, debería ser- sin velas
Ayrıca, bu iş kayganlaştırıcı alıp mumları yaktığın bir ritüel olmamalı olması gereken şey, mumsuz, rasgele bir eğlence olması.
Expósito, eso parece como si fuese un ritual de asesinato, así que vamos a hacer fotos a todos los mirones
Esposito, durum ritüelli bir cinayet gibi gözüküyor. Toplanan izleyicilerin fotograflarini çekelim...
Hay una parte formal para castigar, un ritual natural.
Cezaya karşı resmi bir duruş vardır. Kutsal bir duruş.
Todo formaba parte de tu pequeño y especial ritual.
Hepsi senin küçük âdetinin bir parçasıymış.
Ella dijo que Elena no debió haber sobrevivido al ritual de Klaus.
Elena, Klaus'un ayininden sağ çıkmamalıydı demiş.
La bruja con quien estuve hablando dice que hay un ritual.
Konuştuğum cadı, bir ayin olduğunu söyledi.
Tenemos que beber más sangre para completar el ritual.
Ritüeli tamamlamak için biraz daha kan içmeliyiz.
No parará con lo del ritual de cierre.
Zapt etme töreni saçmalığından bahsetmeyi bir türlü kesmiyor.
Le dices que se trague su ritual.
Ona törenini kukusuna sokuşturmasını söyle.
Esposito, esto parece un asesinato ritual, saca fotos de los curiosos, por si el asesino regresó.
Esposito, durum ritüelli bir cinayet gibi gözüküyor. Toplanan izleyicilerin fotoğraflarını çekelim... -... katil geri dönmüş olabilir.
Sabes el ritual de divorcio.
Ayrılma ayinini biliyorsun.
Es un ritual
Bu babanla yaşadığın...
Un ritual de alimentación.
Beslenme ritüeli.