Translate.vc / Spanish → Turkish / Romano
Romano translate Turkish
1,904 parallel translation
¿ Otra vez le dieron queso romano rallado en lugar de parmesano?
Parmesan peynirinin arasına romano mu karıştırdılar?
Auténtico pan romano para los romanos auténticos.
Gerçek Romalılar için gerçek Romalı ekmeği.
Muy pocos pueden molestarse en hacer cosas del modo apropiado y romano.
Çok az kişi işleri düzgün olan Romalı yöntemiyle yapmak için zahmete girer.
- Porque el pueblo romano sufre.
Çünkü Roma halkı acı çekiyor.
Luego será el deber y la obligación de cada romano hacerle daño o matarlo, si pueden.
Sonrasında ona zarar vermek ya da yapabilirlerse onu öldürmek bütün Romalılar için bir görev ve zorunluluk olacaktır!
¿ Cómo se llama ese romano?
Şu Romalının adı ne?
Al menos es romano.
En azından O Romalı.
Un buen pescador romano es un buen noble comparado a algunos de estos belgas y celtas que se hacen llamar jefes.
Kendilerine şef diyen Belçikalı ve Keltler ile karşılaştırdığımızda iyi bir Romalı balıkçı asil bir adamdır.
Cornelia, tu marido era un buen romano.
Cornelia, eşin iyi bir Roma'lıydı.
Soy ciudadano romano de nacimiento noble, y te ordeno que cortes estas sogas.
Doğuştan asil bir Roma vatandaşıyım ve bu ipleri kesmenizi emrediyorum.
No lo niego, amigo. Tengo aspecto galo, pero soy un romano tan sólido como tú.
Galyalı gibi göründüğümü inkar etmiyorum, ama sizin kadar Romalı'yım.
Soy un romano tan sólido como cualquier hombre presente.
Buradaki herhangi biri kadar Romalı'yım!
"Hijos de la república, la sangre de nuestros ancestros los llaman a honrar la memoria y a emular las acciones de Porcio Cato, el último verdadero romano".
"Cumhuriyetin evlatları, atalarımızın kanları sizleri son gerçek Romalı Porcius Cato'nun anısını onurlandırmaya ve yaptıklarının benzerini yapmaya çağırıyor."
¿ Sobre la piedra de Júpiter, es todo un ciudadano romano y da fe de que este hombre es dueño de la propiedad mencionada?
Jupiter'in taşı üzerine, Roma vatandaşı olarak bu adamın yazılı olan malların sahibi olduğuna şahitlik ediyor musun?
"Auténtico pan romano para los romanos auténticos."
"Gerçek Romalılar için gerçek Romalı ekmeği."
St Sebastian era un piadoso soldado de romano.
St. Sebastian dindar bir Roma askeriydi.
En los últimos días del Imperio Romano la riqueza y el poder eran las únicas cosas que el Emperador codiciaba.
Roma İmparatorluğu'nun son günlerinde, servet ve güç İmparatorun göz diktiği tek şeylerdi.
Las envío con un centurión romano.
- Çiçeği Roma ordusundan bir yüzbaşı getirdi.
La pregunta es : cuáles son las 5 causas principales de la caída del Imperio Romano?
Sorumuz : Roma İmparatorluğunun yok olmasının 5 önemli nedeni nedir?
¿ Este es el coliseo romano?
Bir Roma stadyumu mu bu?
Todo comenzó con el descubrimiento accidental de un sitio sepulcral cerca de Stonehenge. Los arqueólogos esperaban encontrar un cementerio romano, común en esta parte del mundo.
herşey Stonehenge civarında bulunan yeraltındaki eserlerle başladı, arkeologlar bir Roma kalıntısı bulmayı umuyordu, dünyanın bu bölgesinde, bilmedikleri bir konuda kafaları takılmıştı
No sólo es el centro de la Iglesia Católica, sino también el hogar de una de las más grandes colecciones de arte romano, de todo el mundo.
Yanlızca Katolik Kilisenin merkezi değil dünyadaki en büyük Roma sanatı kolleksiyonu şehri.
Fue hecha para decorar un hogar romano, alrededor del año 100 a. C.
M.Ö. 100 yılında bir Roma evinin avlu duvarını süslemiş.
Un pueblo de valientes galos, la última defensa contra el Imperio Romano, que mostraban mutuo respeto, armonía y comprensión.
Roma İmparatorluğuna direnen son Galyalıların köyüydü, Saygı, düzen ve anlayışın hüküm sürdüğü küçük bir köy!
EL IMPERIO ROMANO HA CAÍDO.
ROMA İMPARATORLUĞU YIKILDI.
Están a un día de sus naves en el camino romano.
Roma yolunda teknelerinden sadece bir gün uzaktalar.
El puente romano.
Roma köprüsü.
- El túnel romano.
- Roma tüneli.
Ve en paz, Flora Romano.
Huzur içinde git, Flora Romano.
Y como un símbolo de esta nueva vida, Tomo el nombre de Avril Romano-Vila.
Yeni hayatın sembolü olarak Avril Romano-Vila adını alıyorum.
Entonces pensé : "Bueno si debo estar en un hospital romano durante Dios sabrá cuánto tiempo es mejor que tenga conmigo algo que me haga sentir bien".
Ben de düşündüm ki : "Bir Roma hastanesine gideceksem, bunun ne kadar süreceğini Tanrı bilir en iyisi yanıma kendimi iyi hissettirecek bir şey alayım."
Emblema mosaico, romano, año 40 d.C.
Romalılar'dan kalma bir emlama mozaiği. M.S. 40. yüzyıl.
¿ Es romano, griego, o algo así?
Roma mı, Yunan mı, yoksa başka bir şey mi?
Romano.
Roma aslında.
"El árbol del hombre nunca guardó silencio Antes era el romano, ahora, soy yo".
"Darağacı asla boş kalmadı, o zamanlar Romalılar vardı, şimdi ben."
" Cuando los judíos regresen a Sión... cuando un cometa surque los cielos... cuando surja el sagrado Imperio Romano, entonces... tú y yo moriremos.
" Yahudiler Siyon'a döndüğünde ve bir kuyruklu yıldız gökyüzünü yırttığında Kutsal Roma İmparatorluğu kurulduğunda o zaman sen ve ben ölmeliyiz.
Éstos son presagios que junto con el surgimiento del Imperio Romano... señalan el nacimiento del Anticristo.
Bunlar Roma İmparatorluğu'nun doğmasıyla beraber, Anti-İsa'lığın doğuşunun işaretleri.
Y el surgimiento del Imperio Romano...
Roma İmparatorluğu'nun doğuşu...
" Cuando los judíos regresen a Sión... cuando el cometa recorra los cielos... cuando surja el sagrado Imperio Romano... entonces tú y yo debemos morir.
" Yahudiler Siyon'a döndüğünde ve bir kuyruklu yıldız gökyüzünü yırttığında Kutsal Roma İmparatorluğu kurulduğunda o zaman sen ve ben ölmeliyiz.
El imperio romano no tiene fronteras.
Roma İmparatorluğu sınır tanımaz.
Estoy adivinando y es pura conjetura, pero creo que el tipo romano se coló al Viejo Oeste.
Tahminen... Aslında sallıyorum, ama Romalı adamın bir tarafları kalkmış ve Vahşi Batı tarafına geçmiş gibi görünüyor.
El vaquero sabe que el romano codicia su territorio así que lo puso en la estacada.
Kovboy Romalı'nın topraklarını ele geçirme niyetini biliyormuş. Bir ekip oluşturup onu yakalayıp boyunduruğa vurmuşlar.
Era la única verdadera amenaza al imperio romano.
Attila, Roma İmparatorluğu'nun tek gerçek tehlikesi olarak bilinir.
No puedes hacer esto, soy un general romano!
- Bunu yapamazsın. Ben bir Roma generaliyim. - Kusura bakma.
Estamos aquí para estudiar a Giulio Romano, presten atención.
Giulio Romano çalışıyoruz burada, lütfen ona odaklanalım...
El rozó mi culo mientras yo miraba los cuadros de Giulio Romano.
Giulio Romano'nun fresklerine bakarken popomu birden kavradı.
"Romano" tiene seis letras.
Tamam. Romans altı harften oluşuyor.
El filósofo romano Lucrecio escribió : "Lo que para unos es comida, para otros es amargo veneno".
Romalı filozof Lucretius, "Birilerinin yemeği, diğerleri için acı bir zehir olabilir" diye yazmış.
HACE DOS MILENIOS, EL REY HERODES GOBIERNA JUDEA EN NOMBRE DE CÉSAR AUGUSTO Y EL IMPERIO ROMANO.
2000 yıl önce, Kral Herod, İsrail'i Roma ve Sezar adına yönetiyordu.
Cynthia, sabías que cuando un emperador romano hizo la marcha triunfal hacia Roma tenía un esclavo en su carruaje que...
Cynthia, bir Roma imparatoru Roma'ya zafer yürüyüşü yaparken iki tekerlekli arabasındaki bir köle- -
Es el alfabeto romano, Rabino.
O Roman alfabesi, haham efendi.