English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Rompio

Rompio translate Turkish

192 parallel translation
Cuando Joshua no te dejo escapar, mi corazon se rompio.
Joshua seni kapınca, büyük hayalkırıklığı yaşamıştım.
Gracias a nuestro colega aquí, el primer hombre que alguna vez rompio la seguridad de Inteligencia americana y Contra Espionaje.
Amerikan İstihbarat ve Karşı Casusluk Örgütü'nün güvenliğini delmeyi başaran ilk kişi olan meslektaşımız sayesinde.
La explosión de la escopeta rompio el cerrojo.
- Silahtan çıkan ateş kilidi kırdı.
Ya le rompio la cabeza, arreglelo.
Kafasını patlattın, bununla yetin.
- Beth rompio conmigo. - Que bonito.
- Beth beni terk etti.
La cosa que me puse, se rompio.
Taktığım o şey... patladı.
Fue atrapado porque usted rompio la ley.
Sen yakalandın ; çünkü yasaları çiğnedin.
Su fiebre finalmente rompio esta manana.
Ateşin ancak bu sabah düştü.
Él solo se rompio la muneca.
Sadece bileğini kırdı.
Este muchachito se rompio una pierna tratando de volar como Superman.
Bu küçük çocuk Süpermen gibi uçmaya çalışırken ayağını kırdı.
Un vaso sanguineo de mi cerebro se rompio.
Beynimde zedelenmiş ve kanayan bir damar varmış.
- El tipo del 23-B... el profesor, Gus Hale... aparentemente se cayó en la ducha y se rompio el cuello.
- 23-B'deki adam... profesör Gus Hale... duştayken düşüp boynunu kırmış.
Asi el hechizo se rompio, los niños fueron rescatados y una maravillosa celebracion a continuacion.
Böylece, büyü bozulur ve çocuklar kurtulur ve ardından harika bir kutlama başlar.
Womack rompio tu perdon, John.
Womack beraat kağıdını yırttı, John.
seguro, si, ella rompio un cuchillo
Evet, bıçağımızı da kırmış.
Se rompio.
Ezildi.
y, uh, y se rompio un diente con una semilla de centeno.
ve, çavdar tohumu yüzünden dişini kırmıştı.
¿ Qué? rompio el cheque? Voy a estar allí!
Ne çekini mi yırttı?
Al Emperador Cartagia se le rompio su vaso.
- Sakar Cartajia bardağını kırdı.
Esperen, Esperen, se acuerdan de cuando se me rompio la bolsa?
Bekle, bekle, Benim suyumun geldiğini hatırla?
Y yo encontre la joya dentro de una estatua de Ahura Mazda. La joya se rompio sobre mi cuerpo.
Tamam, buldum Ahura Mazda Heykelinin içindeki taş elimde kırılan taş.
¡ Le rompio el cuello a Will Beckford!
Will Beckford'un boynunu kırdı!
Todos dicen que tu ambicion rompio la pierna de Carver.
Carver'ın bacağının sakatlanması kötü oldu.
No me digas que Carver puede dejar la escuela solo porque se rompio la pierna en tres lugares. - Hola! Buscate una silla de ruedas!
Bacağını kırdı diye kurtulamaz Tekerlekli sandalyenin işi ne?
No seas tonto. Rompio con con su novio por ti.
Sevgilisinden senin için ayrıldı.
Tiene que ponerlos juntos, se rompio, pero todavia cuenta.
Bantla yapıştırman gerekiyor ama yine de geçerli.
Y rompio sus piernas con un bate.
Sopayla bacağını kırmış.
Pero despues me dijo que habia tenido un gran romance con otra chica, con la que termino muy mal, entonces su corazon se rompio.
Sonra şekerim bana başka bir elemanla ilişkisi olduğunu söyledi, kötü biten bir ilişki, bu yüzden kalbi kırıImış.
Cuando D'argo rompio el arnes de concepción, hace casi un ciclo... el catalizador pacificador fue soltado... Debe haber contenido una señal en su ADN para producir armas.
D'Argo 6 ay önce doğum kontrolünü kaldırdığında serbest bıraktığı Barış Muhafızı katalizörü silah üretecek DNA imzası taşıyor olmalı.
Tiene el tamaño perfecto para sustituir a la pequeña pata que rompio cesto.
Sepetimi kıran küçük ayağın yerine koyabilirim.
O tal vez porque rompio los huesos de sus victimas.
Belkide kurbanlarını parçalıyabildiği kadar parçaladığı içindir.
Le rompio el cuello en la segunda vertebra con una sola mano.
Boynunu ikinci omuruna kadar tek elle aniden kırmış.
Pero Christopher rompio la tradicion.
Princeton'a gitmiştir! Ama bu, Christopher ile son buldu!
Ella le rompio el corazon.
O adamın kalbini çok kırdı. Korkunçtu.
Ella conoce las reglas. Las rompio. No podemos permitir eso.
Ailesine Lane'in size duyduğundan daha fazla saygı duyan başka bir çocuk görmedim şimdiye kadar.
La baranda del porche, algunas tejas, de nuevo la baranda del porche... porque la rompio al caerse del techo.
- Merhaba Rachel. Luke'u gördün mü? Restorandadır herhalde.
- Si, el viejo se rompio.
- Evet, diğeri bozuldu.
- ¿ Asi fue como rompio la lampara?
- Lambayı o zaman mı kırdı?
El reloj se rompio?
Saat kırılmış mı?
Pobre pequeño. Jesus, Creo que se rompio la cadera.
Zavallı küçük adam.İsa aşkına, sanırım kalçası kırılmış.
Marvin Ray rompio el record el año pasado.
Marvin Ray rekoru geçen sene kırdı.
Asi que si la señora del Sr. acusador rompio sus cortes esa mañana, Estas jodido.
ve eğer o sabah sayın hakimin karısı ağzının payını verdiyse, mahfoldun demektir.
No estoy tratando de sacarte o algo pero alguien rompio la ventana.
Böyle şeyleri dile getirmeyi sevmem ama birileri o camı kırdı.
- Solo se rompio la camisa.
- Hiçbir şey. Sadece küçük bir sıyrık.
Desafortunadamente, como yo, su salida se rompio.
Ne yazık ki, benim gibi, o da beş parasız.
Una de vuestras pelotas rompio el parabrisas de mi furgoneta.
Vurduğunuz toplardan bir tanesi minibüsümün ön camına isabet etti.
Si, se pondra bien, se rompio algunos huesos, principalmente de hombros y cara.
- İyileşecek. Birkaç kemiği kırılmış. Çoğu da omuz ve yüz kemikleri.
Rompiô el hechizo sobre él.
Üzerindeki büyüyü kırdın.
Talvez la brujula ya se rompio. Busca la Estrella del Norte.
Belki de pusula bozuktur.
Estoy cerca de Tula Mi coche se rompio!
Arabam bozuldu! - Sen nasılsın?
Rompiô su promesa.
Sözünde durmadı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]