Ros translate Turkish

Kup, Hot Ros, miren.

Kup, Hot Rod, şuna bakın!

"Ros" y "dva" y "ros" y tres... y uno y cuatro...

"Ros" ve "dva" ve "ros" ve üç... ve dört.

Bue-nas tar-des, da-mas y caba-lle-ros.

İyi-ak-şam-lar-ba-yan-lar-ve-bay-lar.

Sra. Roth, dice está aplicando por la custodia de su hija.

Bayan Ros, burada kizinizin velayetini almak icin basvurdugunuz yaziyor.

Señora, su hija ha sido ubicada con una familia muy adinerada... donde no tiene que preocuparse por nada.

Bayan Ros, cocugunuz yeni ailesine cok iyi bir sekilde uyum sagladi. Isteyebilecegi baska hicbir sey yok.

Tras ros de gloria, ija, Katharina y Stanley se mudaron

Paths of Glory'nin ardından Christiane ve kızı Katharina Stanley'yle Los Angeles'a taşındı.

Joan, aturdida, queda afuera de la ceremonia de Rosha Hashaná... porque llega tarde...

Joan çok sinirlenecek çünkü geç kaldığı için Roş Haşana törenine alınmayacak

¿ Cree que regrese a Ros...?

Kendini...?

Me gustaría llevar a los alumnos de excursión. ¿ Qué opina?

Dinle, Ros, bir gezi düzenlemeyi planlıyordum. - Ne dersin?

¿ Ros?

Ros?

Ros, disculpa, quería recordarte sobre nuestro paseo.

Ros, pardon. Yarınki okul gezisini hatırlatmak istedim de.

Eso suena estupendo, Ros, pero...

Aslında kulağa hoş geliyor, Ross, ama...

- Ros no soy profesor.

- Ros ben öğretmen değilim.

Comí pizza con Benjy y vimos los prime - ros 30 segundos de ese especial de TV.

Benjy ile birlikte pizza yedik and ve o televizyon özel programının otuz saniyesini izleyebildim.

Sólo hubo unos cuantos cientos de copias de los 1 ros. 4 panfletos.

Bu mantıklı görünebilir. İlk dört bildiriden sadece bir kaç yüz adet basılmış.

Dos son de alquiler, dos privados, los pasé por el ROS.

İkisi kiralık. İkisi de kişilere ait. Araştırdım.

Tal vez es Rosh Hashanah.

Roş Aşana * günü olabilir.

Esta no es manera de pasar Rosh Hashanah.

Roş Aşana böyle geçirilmemeli.

Tirándote arriba de un tipo en Rosh Hashanah.

Roş Aşana gününde kendini bir çocuğa sunmak.

¿ Su ropa y sus discos de Edmundo Ross?

Elbiseleri ve Edmundo Ros plakları mı?

Yo me ocuparé de Ros, la mantendré donde podamos verla.

Ben Ros üzerinde çalışacağım, onu görüş alanımızda tutacağım.

- Llámame Ros.

- Bana Ros deyin.

Ros.

Ros!

- ¿ Ros?

- Ros!

Creedme. Ros #

İnan bana.

De Ros Myers. Quiere verte.

Ros Myers'dan, buluşmak istiyor.

Tú sabes qué está pasando.

Hadi ama, Ros! Neler döndüğünü biliyorsun.

Ros.

Ros.

Despierta, Ros.

Uyan, Ros.

Tengo a Ros en la otra línea.

Ros diğer hattan arıyor.

No habrán conflictos, Ros y yo sabemos perfectamente qué pie calza cada uno.

Çatışma olmayacak. Ros ve ben, birbirimizin nerede durduğunu tam olarak biliyoruz.

- Usa a Ros como cobertura.

- Destek olarak Ros'u kullan.

Usa a Ros.

Ros'u kullan.

- ¿ Ros?

- Ros?

Acabo de hablar con el Director sobre el padre de Ros.

Az önce Genel Müdür'den Ros'un babasıyla ilgili bir telefon aldım.

Va a ser muy duro para ella.

Ros yıkılacaktır.

Ros tiene que descubrir que oculta en su portátil.

Ros'un onun dizüstü bilgisayarında ne olduğunu bulması gerek.

Ya casi estamos, Ros.

Neredeyse bitti, Ros.

Podría ser esto, Ros.

Bu beklediğimiz şey olabilir, Ros.

Ros, detén a todos los camareros y barmans que vayan hacia el salón.

Ros, bütün garson ve bar personelinin medya merkezine girmesini engelle.

Ponme con Adam, Ros.

Beni Adam'a bağla.

Ros, prepárate para provocar una distracción.

Ros, dikkat dağıtmak için hazır ol.

¡ 20 años, Harry!

Ros, deneyeceğimi söyledim.

¡ Feliz año nuevo!

Mutlu Roş Haşanalar!

¿ Ros?

Russ?

¡ ros a la mierda.

Hepinizin allah belasını versin!

Quiero saber si Ros...

Bilmek istiyorum...

Venga, Ros.

Seni uyarmak...

Er, ¿ Ros?

Ros?

Ros va a entrar en acción.

Ros hamlesini yapıyor.

Ros, dije que lo intentaría.

Yardım edebileceğini söylemiştin!