English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Rough

Rough translate Turkish

71 parallel translation
CABALLERIZA. - B.G. ROUGH.
KİRALIK AT AHIRLARI
- ¿ Viste al Sr. Rough, John?
- Bay Rough'u gördün mü John?
Pero me temo que no será sencillo, Sr. Rough.
Maalesef bazı zorlukları da yok değil Bay Rough.
Así es mi profesión, Sr. Rough.
Bizimkisi tuhaf bir meslektir Bay Rough.
- La naturaleza humana es fascinante.
İnsan doğası çok ilginç bir çalışma sahası Bay Rough.
- ¿ Es usted el Sr. Rough?
- Bay Rough? - Benim.
- Sr. Rough.
- Bay Rough.
- ¿ Qué sucede?
Bay Rough! - Ne var?
Jim Rough.
Hangisi? Jim Rough.
- ¿ Quién será el conductor? - Yo lo intentaré.
Rough'un vagonunu kim kullanacak?
Han debido volver hacia el norte, a las tierras del río Rough.
Bence kuzeye Rough River bölgesine geri dönmüşlerdir.
Qué mala suerte, está en el rough.
Kötü şans, fena yerdesiniz.
Trabajé en el show de Búfalo Bill y en la Convención de Jinetes.
Ben Buffalo Bill Show and the Congress of Rough Riders'da çalışmıştım.
¡ No con tanta rudeza!
Not so rough!
Trabajó de vaquero, como guardia armado en las diligencias, fue agente en la agencia Pinkerton y luchó con los Rough Riders a las órdenes de Teddy Roosevelt.
Kovboy oldu, posta arabası şirketinin koruması, Pinkertons Dedektiflik'in ajanıydı, Teddy Roosevelt komutasındaki Sıkı Süvariler'le birlikte savaştı.
Rough Tough lo hicieron hace 6 meses.
Rough and Tough aynısını altı ay önce çıkardı.
Y asi, los Rough Riders quienes anotaron solamente 4 rouges en toda la temporada pasada, Jack...
ve geçtiğimiz sezon Rough Riders... yanlızca 4 kırmızı yapabildi, Jack...
¿ Rudo?
Rough : Kötü mü?
Tiene el pelaje algo áspero.
Rough Coats cinsi
Simms, del "rough".
Simms, sahadan başlıyor.
No vayas a caer en el rough.
Rüzgara dikkat et.
Donde el rough es hondo, los greens resbalosos, y los nervios truenan.
Saha ne kadar engebeli olursa yeşiller o kadar düzleşir, sinirler de gerilir.
Mejor que el rough denso en el que te pasaste el día.
Bütün gün daha dar yerlerde oynadın.
Y me pareció que Donna y tú estaban pasando por un mal momento.
So I gather you and Donna are going through a rough patch.
Though you are more lovely and more tempered. Rough winds do shake the darling buds of May.
Daha sevimli ve daha ılımlı olmana rağmen sert rüzgarlar Mayısın sevgili tomurcuklarını sallar
- Me gusta DMX, "Rough Riders".
- "Sert Sürücüler" şarkısını severim.
Mayor estuve con los Rough Riders de Teddy Roosevelt.
Binbaşı, ben Teddy Roosevelt'in özel birliğinden geldim.
Conozco a un cazador de recompensas en Rough'n'Ready que tiene tu foto en su diana.
Rough'n'Ready'de fotoğrafını dart tahtasına asmış bir ödül avcısı var.
¿ Que estamos en el "rough"?
Engebede miyiz?
No hay rastros de semen, sólo Rough Rider.
Sperm yok, Roughrider prezervatif kullanmış.
- Esto está entero y bueno
- Rothman. Rough man mı?
Bueno, tu pelota está en el rough, pero sienta bien, ¿ no?
Topun kötü yere gitti ama güzel bir his değil mi?
Lester fue un Rough Rider.
Lester bir Kahraman Süvari'ydi.
Esta noche Hearst College honra a Josef Kostan, que con su donación generosa hizo posible la arena deportiva "Sara Whitley Memorial", ¡ la nueva casa del equipo de básquetbol de los Rough Riders de Hearst College!
Bugece Hearst Üniversitesi onur konuğu cömert bağışlarıyla Hearst Üniversitesi Rough Riders basketbol takımının yeni yuvası olan Sara Whitley Spor Salonu'nun yapımını mümkün kılan Josef Kostan.
Seremos verdaderos Rough Riders en desarrollo.
Ortamdaki gerçek Rodeocular olacağız.
Estamos... estamos renombrado a las mascotas "Rough Riders" del instituto por que es arcaico, y eso es todo.
Biz... Kovboylar olan okul maskotlarının ismini değiştiriyoruz çünkü modası geçti. Hepsi bu.
The hurt can weigh you down your day may be rough
Al. Benim için mi bu? Oradaki bütün noktalara gideceğiz biz...
# Do you like it rough? #
Güçlü mü seversin?
Aquí es donde se pone muy difícil.
This is where it gets really rough.
¶ Bueno, sé que el amor puede ser rudo ¶
# Well, I know your love is rough
- Sí, tommy rough.
- Evet, bayağı yakaladım.
Uno hizo "Rough Cut" de un guión mío.
Biri "Rough Cut" ın senaryosunu yazdı.
Después de hacer "Rough Cut", El director Jang Hun recibió un montón de ofertas de las grandes compañías, Para hacer películas con ellos.
"Rough Cut" dan sonra yönetmen Jang Hun ustalardan onlarla film yapması için bir çok teklif aldı.
Sin embargo, mientras preparábamos "Poongsan", El productor y el director de "Rough Cut", Me dejaron fuera.
Ama "Poongsan" ı hazırlarken "Rough Cut" ın yapımcısı ve yönetmeni ayrıIdı.
Y el primero de julio de 1898, El coronel Theodore Roosevelt y su banda de domadores de caballos cargaron sobre la colina de San Juan y liberaron Cuba.
Ve 1 Haziran 1898'de Albay Theodore Roosevelt ve birliği Rough Riders San Juan tepesine gidip, Küba'yı hürriyetine kavuşturdu.
Control Reagan, aquí Rough Rider 404.
Reagan kontrol, burası Rough Rider 4-0-4...
Rough Rider404, adelante.
Rough Rider 4-0-4, cevap ver.
Rough.
Kötüymüş.
"Alto, pay de manzana con las esperanzas hasta el cielo y cuando el trabajo se pone duro, y cuando tu..."
â ™ ª High, apple pie in the sky hopes â ™ ª â ™ ª So when the job is getting rough â ™ ª â ™ ª so when you â ™ ª
- Rough Riders.
Prezervatif.
Vamos rough riders.
[Gülüşmeler] Bastır Riders.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]