English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Ruh

Ruh translate Turkish

11,244 parallel translation
En nombre del Padre y del Hijo, y del Espíritu Santo, Amén.
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına, amin.
Y los espíritus infelices tienden a volver y a acosar a sus parientes vivos.
Ve mutsuz ruh, geri dönüyor ve yaşayan akrabalarına dadanıyor.
- Bueno, puedo imaginar lo que piensa, pero hasta que agotemos todas las explicaciones más plausibles, pospongamos todo el equipo para poltergeist, ¿ está bien?
- Ne düşündüğünü hayâl edebiliyorum. Fakat daha makul açıklamaları çıkarana kadar tüm ruh donanımını kapalı tutun, tamam mı?
Sí, es cuando la energía que permanece después que una persona muere traumáticamente, lo que algunos llamarían el alma, es separada del cuerpo demasiado rápido y se queda, incapaz de continuar.
Evet, enerji yüzünden. Eğer kişi travmatik bir şekilde ölmüşse olur. Ruh vücuttan çok hızlı ve istenmeyen bir şekilde ayrılmışsa oluyor.
El libro dice que para tratar de contactar al espíritu, tienes que concentrarte, despejar tu mente, y llamarlos por su nombre.
Kitaba göre, ruh ile bağlantı kurmanın yolları var. Konsantre olup, zihnini boşaltmalısın. Bir de isimlerini sesli söyleyeceksin.
Una acción tan desesperada, dejar a un curandero atar tu alma al gran espíritu.
Bir büyücünün, ruhunu kutsal ruh ile... çaresizce birleştirmesine izin vermek.
Dime, reverendo, como doctor del alma... ¿ Sería pecado sacrificar a un hombre para salvar a muchos?
Ruh doktoru olarak söyle bana peder... bir sürü hayatı kurtarmak için bir insanı feda etmek günah mıdır?
Durante siglos, bailé para ellos. Fui la recolectora de sangre, la portadora de almas.
Asırlarca onlar için dans ettim, kan toplayıcı ve ruh taşıyıcıları oldum.
¡ Loco!
Ruh!
¿ Qué hay de nuestro pequeño Stanley?
Peki bizim küçük özgür-ruh Stanley ne olacak?
Os vi allí. A Em, a Aria y a ti en ese lugar asqueroso, y supe que estabais allí por mi culpa.
Seni, Em'i, Aria'yı, Hanna'yı o ruh hastası yerde gördüm ve benim yüzümden orada olduğunuzun farkındaydım.
Esa chica tiene más altibajos que la atracción del Capitán Garfio en Hershey Park.
Kızın ruh hali şeyden çok değişiyor Hershey Park'taki Kaptan Hook gezintisinden.
En el nombre del Padre, del Hijo y del Espíritu Santo.
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına.
Oh, no Scooby Doo, huh? Ruh-roh.
Scooby Doo'luk yapmak yok demek?
Un espíritu que solo tú puedes ver.
Sadece bir ruh görebilirsin.
Yo te bautizo, Katherine, en el nombre del Padre y del Hijo y del Espíritu Santo.
Seni vaftiz ediyorum, Katherine. Tanrı...,... oğlu.. .... ve Kutsal Ruh adına.
¡ Dios, padre, hijo y espíritu santo son un solo Dios!
Tanri, baba, ogul ve kutsal ruh hepsi tek bir tanri!
En una díada, un espíritu siempre es dominante...
Çift canlılık halinde, her zaman tek ruh baskındır.
Durante siglos, bailé para ellos. Fui la recaudadora de sangre, la recolectora de almas.
Asırlarca onlar için dans ettim, kan toplayıcı ve ruh taşıyıcıları oldum.
A nadie.
Değil bir ruh.
Es la esposa del psicópata que estranguló a esa mujer.
O kadını elleriyle boğan ruh hastasının karısı.
El mismo psicópata que está a punto de hacerte lo mismo.
Aynısını sana yapmasına ramak kalmış olan ruh hastası.
Espíritu mudo y sordo, yo te mando
" Seni dilsiz ve sağır ruh, sana emrediyorum.
Y el espíritu lloró, espumó y rechinó los dientes y abandónalo...
Ve ruh, dişlerini köpürdeterek ve gıcırdatarak bağırdı ve O'nu şiddetle yararak...
No hay tal espíritu.
- Böyle bir ruh yok.
¡ Ese espíritu al que llamas Matikutu es una ilusión!
- Matikutu diye adlandırdığın bu ruh bir ilüzyondur!
Estás planeando separarte de tu espíritu, para salvarla, pero para hacer eso, debes de tener un cuerpo al que regresar.
Ruh yürüşünü plânlıyorsun, onu kurtarmak için lakin böyle yaparsan, geri dönmek için bir bedene sahip olmalısın.
- Como todo el encontrado a alguien especial.
- Herkes ruh eşini buldu gibi.
¿ Estás listo para abandonar la búsqueda idealista del alma gemela e intentar hacer que funcione con Rachel, así puedes avanzar con tu vida?
Ruh eşi konusundaki idealist arayışını bırakıp Rachel'la işleri yoluna koymaya ve hayatta ilerlemeye hazır mısın?
El espíritu demoníaco entra en un cuerpo y... se convierten en eso.
Şeytani ruh vücuda giriyor ve buna dönüyorlar.
Le prometí un alma y solo yo puedo romper el contrato.
Ona bir ruh sözü verdim ve anlaşmayı sadece ben bozabilirdim.
Su espíritu sigue intacto.
Ruh hali iyi.
Esta mujer tiene conocimiento de la naturaleza y su curso de humores.
Doğal devalardan ve ruh sağlığına etkilerinden anlayan bir kadın.
Su salud mental es igual de importante.
Ruh sağlığı da önemli.
Un espíritu.
Bir ruh.
ofrézcanles mil almas a los dioses y la maldición de los hombres-serpiente se acabará.
Tanrılarına bin tane ruh kurban edecekler ve yılan erkeklerinin laneti sona erecekti.
Una pobre alma lo encontró una vez.
Kötü bir ruh bir kez bulunur.
Destrozará su frágil estado de calma.
Sakinlemiş ruh hali bozulur.
Tiene mal humor.
Ruh halleri var.
Tal vez tú es quien tiene mal humor.
Belki ruh halleri olan sensindir.
John, Emilia y Lorna porque el espíritu es eterno.
John, Emilia ve Lorna'nın kayıpları için gözyaşı dökmemeliyiz çünkü ruh ölümsüzdür.
Podría tener un centro para el corazón, un centro para la mente, un centro para el espíritu.
Kalp Merkezimiz, Zihin Merkezimiz Ruh Merkezimiz olabilirdi.
La Semana Festiva es maravillosa pero intensa para todos nosotros.
Ruh haftası * müthiştir, fakat hepimiz için gergin bir zaman.
No sé qué me apetece.
Ne ruh halime göre bilemiyorum.
Usted y yo sabemos que, dependiendo del estado de ánimo del fiscal del distrito, esto puede ser mi última investigación por algun tiempo.
İkimiz de biliyoruz Bölge Savcısın'nın ruh haline göre bu benim son soruşturmam olabilir baya bir süre için.
No es que despedir a una docena de personas vaya a levantarme el ánimo.
Bir düzine insan kovmak ruh halimi etkileyecek tabii ki.
En el nombre del Padre, y del Hijo, y del Espíritu Santo, Mariana Wallace, descansa en paz.
Baba. Oğul ve Kutsal Ruh adına.. Mariana Wallace. huzur içinde yatsın.
El alma es un pájaro, un pájaro alma.
Ruh bir kuştur, ruh bir kuştur.
Por lo tanto, abre la ventana para que el alma pueda salir... y convertirse en un cuervo negro cuando alguien muere.
Bu yüzden pencereyi açın ki ruh gidebilsin. Biri ölünce de kara bir kuzgun olsun.
¡ Te mataré, tú... ¡ Psicópata!
Öldüreceğim seni! Ruh hastası!
Sea cual sea tu motivación, significa mucho para él.
O anki ruh halin nasıldı bilmiyorum ama Gerald'ı mutlu ettiği kesin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]