Translate.vc / Spanish → Turkish / Ruín
Ruín translate Turkish
22 parallel translation
La más baja, malhumorada y ruín criatura de todo el río, chico. El sollo.
Koca nehirde görüp görebileceğin en lanet, en inatçı, en sinsi yaratık, evlat :
Vaya un hijo ruín que tuvo la hija de Glomaud.
Glomaud kızının gürültücü oğlanı.
- Es la cosa más ruín...
- Bu söylediğin çok adice!
- ¿ Lo más ruín de qué?
- Neden adiceymiş?
Asi es. Nunca tendremos un Presidente tan ruín como este.
Bunun kadar salak bir başkan daha bulamayız.
Es el mas malo, el mas ruín, el más repugnante, el mas repulsivo..
O, en hain, en berbat, en pis, en iğrenç, en itici...
Bueno, estoy seguro de que estos pobres bromistas mal aconsejados que perpetraron este acto ruín realmente no tuvieron mala voluntad en mente.
Bu şeytani eylemi yapan zavallı, yanlış yönlendirilmiş kişinin gerçekte niyetinin bu olmadığına eminim.
Divertido, pero ruín.
Komik ama abartılıydı.
Ha sido muy ruín.
Gerçekten kötü.
¡ Todos los consejos que me dió! Es tan ruín como Orloff.
Orloff ile bu işi şimdiye kadar bitirmiştik.
¡ Nunca en toda mi vida he conocido a un ser tan idiota, infantil, ruín, patético y perdedor como tú!
Hayatımda senin kadar salak kafasız, zalim, ezik ve çocuk gibi biriyle çalışmadım.
Esta canción es muy ruín, pera cantar en un funeral.
Bu bir adamın cenazesinde söylenmesi çok aptalca olan bir şarkıymış.
- Hablando del Ruín de Roma...
- İti an çomağı hazırla.
Aún ruín como una serpiente.
Nasılmış? - Hâlâ yılan gibi acımasız.
Él es ruín, un dictador, conspirador...
- O kabadır, diktatördür, işbirlikçidir...
Que no existe algo como "demasiado ruín".
Çok acımasız diye bir şeyin olmadığını.
- ¿ He sido demasiado ruín?
- Adice mi davrandım?
¿ Por qué esto parece ruín?
O bakış da ne öyle?
Quiero decir, ¿ Que necesidad tiene un empresario estadounidense con un periodista ruín?
Diyorum ki, Amerikalı bir yatırımcının açgözlü bir gazeteciyle ne işi olur?
Fui ruín y rencoroso, y encontraré alguien que cuide del perro.
Küçük düşünüp intikam almak istedim. Köpeye bakacak başka birini bulacağım.
Si tengo que luchar sucio y ruín...
Onun gibi ucuz ve adi yöntemlere başvurmak zorunda kalsam da yapacağım.
Dices eso como si fuese algo ruín.
Kötü bir şeymiş gibi söyledin.