English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Rémy

Rémy translate Turkish

725 parallel translation
Mi nombre es Rémy.
Adım Rêmy.
Escucha, Rémy...
Dinle, Rêmy...
- Te quiero, Rémy.
- Seni seviyorum, Rêmy.
Razonas demasiado, Rémy, tienes el seso lleno de razones.
Çok fazla düşünüyorsun, Rémy. Artık hissedemiyorsun.
Escucha, Rémy
Dinle, Rémy.
Rémy, Le compadezco.
Sana acıyorum, Rémy.
Me escuchas, Rémy?
Beni duyuyor musun Rémy?
Póngame con el 13. - ¡ Rémy!
Bana hastaneyi bağlayın.
- ¿ El Sr. Rémy, por favor?
- Bay Rémy, lütfen.
Estaba segura, Sr. Rémy.
Ben de öyle farzediyorum.
- El Sr. Rémy.
- Bay Rémy.
¿ Qué me está diciendo, Mr. Rémy?
Ne söylüyorsunuz Bay Rémy?
No le comprendo, Sr. Rémy.
Kabul edemem.
Ni una palabra más.
Başka laf istemez, Bay Rémy.
- Adiós, Sr. Rémy.
- Güle güle Bay Rémy.
Sr. Rémy, por favor, ayúdela.
Bay Rémy, lütfen ona yardım edin.
¿ Qué me dice, Sr. Rémy?
Ne diyorsunuz, Bay Rémy?
Creo saberlo.Están construyendo una villa en Saint Rémy Lès Chevreuse.
Sanırım biliyorum. Saint-Rémy yakınlarında bir villa inşa ettiriyor.
¿ Conoces Saint Remy?
Saint-Rémy'yi biliyor musun?
Saint-Rémy, a nueve de mayo de 1889.
Saint-Rémy, Mayıs 9, 1889.
- Señor... - ¿ Qué? La casa Rémy de Lyon,
Lyon'dan Remy Şirketi aradı, oraya teslimat yapılıyor mu diye soruyorlar.
¿ Oiga? Tiene un pedido de Rémy, de Lyon.
Lyon'da Remy'ye yapılacak teslimatın bilgileri var mı sizde?
¿ Hablaste con Rémy?
Rémy'yi gördün mü?
Rémy quiere hacerlo mañana.
Rémy yarın yapmak istiyor.
¿ Cómo trabaja Rémy?
Rémy ne kullanır?
Si no te ves capaz de dar el golpe con Rémy, déjalo.
Eğer bu işi yapmaya hazır değilsen, bırak gitsin.
Es para proteger a Rémy si nos va mal. Dispararía al techo. Ya sabes.
Bu yüzden eğer ki işler çığırından çıkar ve Remy'yi korumak zorunda kalırsam onları korkutmak için uyarı atışı yapabilirim.
Me arreglaré para que no vea a Rémy.
Ama Remy ile görüşmediğinden emin olacağım.
Rémy conoce su oficio.
Rémy işini bilir.
Una vez allí, disparó sobre Rémy y fue abatido.
Rémy'ye ateş etmiş ve vurulmuş.
El cómplice de Rémy escapó.
Ama Rémy'nin suç ortağı kaçmayı başarmış.
Rémy tenía en la mano el revólver que mató a Sali.
Rémy'yi, Sali'yi öldüren silahı tutarken bulduk.
Fue el otro quien mató a Sali mientras sostenía a Rémy.
Ama Rémy'ye destek olurken Sali'yi vuran diğer adam.
Puede que fuera la amiga de Rémy o la de su compañero.
Rémy'nin ya da ortağının hatunu olabilir.
Sólo tienes que darme el nombre de un amigo de Rémy, y te suelto.
Bana, Remy'ye yakın olabilecek arkadaşlarından birinin ismini ver ben de gitmene izin vereyim.
Casi no conocía a Rémy.
Bu Rémy'yi de tanıdığım söylenemez.
Si cambias de idea... mantengo mi oferta. Ya sabes lo que dije sobre Rémy.
Eğer fikrini değiştirirsen Rémy konusundaki teklifim hala geçerli.
Te dejé ir con Rémy y llamé a Sali.
Bu yüzden de seninle Rémy'nin gitmesine göz yumdum. Akabinde de Sali'yi aradım.
Esperamos a Tristan Rémy, el más grande historiador viviente del circo.
En büyük sirk tarihçisi Tristan Rémy'i bekliyoruz.
Aquí viene Tristan Rémy. Él nos explicará mejor la definición de clown blanco.
Bunu Tristan Rémy daha iyi açıklayacaktır.
Rémy sostiene que con Antonet el clown blanco deja de ser cómico... para convertirse en un personaje autoritario que grita su rabia y maltrata al Augusto.
Rémy,'Beyaz Palyaço'konusunda Antonet ile aynı fikri destekliyor... Bağırıp çağıran ve kötü davranan bir otorite figürü komikliği azaltıyor.
Rémy gesticula y dice que no ha visto a Antonet caerse una sola vez en toda su carrera.
Remy, Antonet'in tökezlediğini hiç görmediğini söyledi.
Rémy sostiene que eran diseñados y realizados por los más grandes modistos.
Rémy kostümlerin daima önde gelen terziler tarafından tasarlandığını belirtir.
En cierto punto Rémy me pregunta : " ¿ Por qué hace usted un film sobre los clowns?
Rémy bana " neden palyaçolarla ilgili film çektiğimi sorar.
Según Rémy, creó un Augusto muy simpático que gustaba a todo el mundo.
Rémy gibi herkesin beğenisini kazanan sempatik bir Augusto yarattı.
Una vez más Rémy me habla de Rhum, un clown diferente a los demás, por la sobriedad de su maquillaje y por su talento creador.
Rémy bana abartısız makyajı ve yaratıcılığı ile farklı bir palyaço olan Rhum'u anlattı.
Quizás Tristan Rémy tiene razón :
Tristan Rémy haklıydı belkide :
A esto apenas se le puede llamar un matrimonio, ¿ no crees?
Remy, buna pek evlilik denmez, değil mi?
Me voy, Remy.
Çıkıyorum Remy.
¿ Remy?
Remy?
Remy.
Remy?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]