Translate.vc / Spanish → Turkish / Sabaha
Sabaha translate Turkish
4,648 parallel translation
Te veré en la mañana.
Sabaha görüşürüz.
Hoy... saldrán a la luz nuevas pruebas y serás liberada por la mañana.
Bugün yeni kanıtlar gün yüzüne çıkacak ve sabaha kadar serbest kalmış olacaksın.
Repito, tenemos una vacuna contra la gripe rusa que funciona, y que saldrá mañana por la mañana. ¿ Querías verme?
Rus aşısı üzerinde çalışıyoruz ve yarın sabaha hazır olmuş olacak. Tekrar ediyorum : Beni mi görmek istedin?
Piensa en la simpatía sexual de esta mujer, como de agradecida estaría.
Şu kadınla yapacağın acıma seksini hayal etsene. Sabaha kadar dua eder kadın.
¿ Puedes convertir toda esta paja en oro para mañana?
Yarın sabaha kadar tüm bu samanı altına çevirebilir misin?
Reporte completo sobre la cacería en tu escritorio por la mañana.
- Ve sen. Av ile ilgili sabaha tam bir rapor istiyorum.
Todo esto desaparecerá y se habrá ido por la mañana.
Yarın sabaha tüm bunlar unutulmuş olur.
El lector en tu puerta dice que volviste a entrar a tu habitación a las 2 : 49 am.
Kapındaki kart okuyucuya göre, odaya tekrar giriş saatin sabaha karşı 02 : 49.
Danny estará fuera por fianza en la mañana.
Danny sabaha kefaletle çıkacak
- Te veo en la mañana.
Sabaha görüşürüz.
Usted puede mantenerlo hasta mañana ".
Sabaha kadar sende kalır.
Te lo diré por la mañana.
Sabaha anlatırım.
Los rusos seguirán aquí por la mañana.
Ruslar sabaha kadar gitmez, merak etme.
Debe tomarse cuidar de la mañana.
Sabaha icabına bakılmış olacak.
Está bién, ¿ y qué, por la mañana nosotros...?
Peki. Ne yapıyoruz yani? Sabaha gidip?
Los clientes cogen una vez cada noche, e inhalan hasta la mañana.
Müşteriler gecede bir kez becerirler, ancak sabaha kadar homurdanırlar.
- Quieren colgarlo en la mañana.
- Onu sabaha asmak istiyorlar.
Va a durar semanas.
Sabaha kadar sürmesi muhtemel.
Te arrepentirás por la mañana.
Sabaha buna pişman olursun.
No le hagas caso a nadie hasta la mañana.
Sabaha kadar kimseyi dinleme.
Solo tú y yo hasta la mañana, ¿ de acuerdo?
Sabaha kadar sadece ikimiz, tamam mı?
Si no he descodificado esto mañana, enviaremos a alguien no conectado al caso.
Eğer bunu sabaha kadar çözemezsem olayla alakası olmayan birine göndeririz.
Shirley quedó despierto toda la noche hornear eso para usted.
Shirley sabaha kadar uyumayıp sizin için o pastayı yaptı.
La Srta. Mullen, que al momento de su muerte tenía 25 años y estudiaba para convertirse en doctora, fue vista por última vez dejando un club nocturno a las primeras horas de la mañana del jueves.
Öldüğü sırada 25 yaşında olan ve doktorluk okuyan Bayan Mullen'in en son Perşembe sabaha karşı bir gece kulübünden çıktığı görüldü. "
Vino de madrugada y se quedó hasta el amanecer.
Gece geç gelip sabaha kadar kaldı.
- Nos iremos en la mañana.
Sabaha kadar ayrılmamız gerekli.
Y todos moriremos por la mañana si nos toman de este lado de la orilla.
Ve sınırın bu tarafında yakalanırsak, sabaha hepimiz ölmüş oluruz.
Música armando estruendo hasta las tantas.
Sabaha kadar bangır bangır müzik.
Señora Stanner, quién hasta esta mañana fue una exitosa CEO y madre de dos hijos, pero quién es a partir de ahora... Una acosadora peligrosamente desequilibrada empeñada en la destrucción de Murray Randall.
Bu sabaha kadar iki çocuk annesi başarılı bir CEO olan Bayan Stanner şu andan itibaren yargıcı sapık gibi takip eden tehlikeli bir deli.
En un temerario ataque antes del amanecer, fuerzas especiales estadounidenses han liberado a los rehenes americanos retenidos en Kashfar...
Özel kuvvetler, sabaha karşı düzenlenen operasyonla Kashfar'da tutulan Amerikalı rehineleri kurtarmayı başardı.
Tu mamá lloró toda la noche, pensó que ibas a morir.
Öleceksin diye annen sabaha kadar ağlamıştı.
Duermen bajo los puentes, en propiedades abandonadas y algunos recorren las calles durante toda la noche.
Terk edilmiş binalarda köprülerin altında uyuyorlar bazıları da sabaha kadar sokaklarda geziyorlar.
Por la mañana, vendrán aquí buscando al verdadero Alan Fahey.
Sabaha buraya gerçek Alan Fahey'i aramaya gelecekler.
Por la mañana.
Şimdi değil. Sabaha.
Bueno... los técnicos no pudieron mejorar la imagen del atacante... pero esperan identificar el auto para mañana. ¿ Cómo van con esto?
Teknik bölümden saldırganın yüzünü daha net gösteren bir görüntü alamadım ama sabaha kadar arabanın kime ait olduğuna dair bir kimlik bulacağımızı umuyorum. Nasıl gidiyor bakalım?
Fue tan genial despertarse esta mañana sin el estrés de ser dueña de un negocio de ponquecitos.
Sabaha kek dükkanı sahibi olmanın stresi olmadan uyanmak çok güzel bir şey.
Mamá, vamos a quedarnos despiertas hasta tarde y a estar de fiesta como estrellas del rock con Juliette.
Anne, geç saate kadar uyumayıp Juliette'le sabaha kadar eğleneceğiz.
Y se nos fue la cabeza.
Sabaha kadar sevişmiştik.
Hasta esta mañana, Roy Vickers... podría haber encerrado a Cliff y a Ryland por la explosión.
Ta ki bu sabaha kadar, Roy Vickers Cliff'i ve Ryland'ı sondajı havaya uçurmaktan şikayet edebilirdi.
Pediré una resonancia magnética para mañana.
Sabaha MR randevusu alacağım.
Me voy a casa y pienso en ti toda la noche.
Eve gidip sabaha kadar seni düşüneceğim
Quisiera vivir justo frente a tu casa y sentarme hasta la madrugada bajo tu balcón.
Evinin önünde yaşamak Balkonunun altında sabaha kadar oturmak isterim
... y sentarme hasta la madrugada bajo tu balcón.
Balkonunun altında sabaha kadar oturmak isterim
Me gustaría vivir justo frente a tu casa y sentarme hasta la madrugada bajo tu balcón.
Evinin önünde yaşamak Balkonunun altında sabaha kadar oturmak isterim
Pero nos vamos a Marruecos por la mañana.
Sabaha Morocco'ya gidiyoruz.
Pero descanse cuando se hayan ido por la mañana.
Fakat sabaha gittiklerinde ayaklarını uzatıp dinlen.
Se ha ido hasta mañana.
Sabaha kadar burada yok.
No recuerdo la última vez que estuve toda la noche jugando en una sala de PC.
En son ne zaman internet kafede sabaha kadar oyun oynadığımı hatırlamıyorum.
Organizaré la primera ronda de entrevistas para mañana.
İlk görüşmeleri hemen yarın sabaha ayarlayacağım.
"No, no, no", hasta esta mañana.
"Hayır, hayır, hayır." Ta ki bu sabaha kadar.
Te veré por la mañana.
Sabaha görüşürüz.