English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Sabés

Sabés translate Turkish

372,233 parallel translation
Pero tu sabes, tal vez no hay un punto en todo esto, después de todo.
Hatta tüm bunları yapmamın hiçbir anlamı yoktur.
- Sabes que sí.
- Olduğumu biliyorsun.
Estabas equivocada, ¿ sabes?
Hatalısın, biliyor musun?
Pero... sabes que usualmente soy todo sobre mujeres y gente de mi edad.
Bu arada genellikle kadınlardan hoşlandığımı ve akranlarımla takıldığımı biliyorsun.
¿ Sabes?
Sana göre.
Así que, ya sabes, castígame. - Bueno... he sido una niña mala. - ¿ Por qué?
Weckler Roxanne'ı zindanında öldürmüştü, beni terbiye et.
Estaba pidiendo ayuda y él entró en pánico y la estranguló. ¿ Sabes?
Yardım çağırıyor, Weckler da panikleyip onu boğuyor.
Tengo hambre, ya sabes a lo que me refiero.
Acıktım, ne demek istediğimi biliyorsun.
- ¿ Sabes qué?
- Biliyor musun?
¿ Sabes qué? , a la mierda.
Aman, siktir et.
¿ Sabes lo que estás observando?
Neye baktığını biliyor musun?
¿ Y sabes lo que hace el virus zombi?
Bu virüs ne olur biliyor musun?
¿ Sabes qué? Creo que voy a rechazar esta oportunidad de oro.
Aslında biliyor musun sanırım bu altın fırsatı pas geçeceğim.
Pero, para entonces, habremos ganado tanto beneficio que estaremos caminando sobre dinero, ya sabes.
Ama o zamana kadar çok büyük kar etmiş olacağız, sadece para dolaşıyor olacak.
No se suicidó, ¿ sabes?
O intihar etmedi.
Sabes que no es así.
Öyle olmadığını biliyorsun.
- Sabes que no me gusta que me digas "mamá".
- Annene karşı hislerimi biliyorsun.
No, es Cirque Du Soleil. ¿ Sabes qué es Cirque Du Soleil?
Hayır bu Soleil Sirkinden. Soleil Sirkini biliyor musunuz?
¿ Sabes qué día es hoy?
Bugün hangi gün olduğunu biliyor musun?
Creo que sabes lo que hay ahí dentro o mejor dicho, lo que podemos crear ahí dentro.
Burada ne olduğunu biliyorsundur... ya da orada ne yaratabileceğimizi.
Sabes que no tuve opción.
Başka seçeneğim olmadığını biliyorsun.
¿ Todavía no sabes cuándo rendirte?
Hala ne zaman pes etmen gerektiğini bilmiyorsun, değil mi?
¿ Sabes lo peligroso que es incluso insinuar lo que quieres hacerle a Madre?
Anneme yapmak istediğin şeyi ima etmenin bile... ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musun?
¿ No sabes cómo usar un frijol mágico?
Sihirli fasulyeyi nasıl kullanacağını bilmiyor musun?
¿ Sabes? Siempre creí que Smurf tenía límites.
Hep Şirin'in sınırları olduğuna inanmak istemişimdir.
¿ Se te ha olvidado cómo soy cuando no me estoy muriendo de sobredosis? ¿ Sabes?
Aşırı doz almadığım zamanlarda neye benzediğimi unuttun mu?
Vale, entonces, sabes lo que haces, ¿ verdad?
Tamam. Ne yapacağını biliyorsun, değil mi?
¿ Sabes? , me voy al bar a celebrarlo.
Ben bara kutlamaya gideceğim.
¿ Sabes? , he estado pensando...
Düşünüyordum da...
¿ Qué sabes de ellos?
Onlar hakkında ne biliyorsun?
Sabes que sí.
Öyle olduğunu biliyorsun.
Sabes que robar el correo es un delito federal, ¿ verdad?
Posta çalmanın federal bir suç olduğunu biliyorsun, değil mi?
¿ Sabes? , me solía ir bien con las chicas.
- Kızlarla eskiden aram iyiydi.
No lo sabes.
Bilmiyorsun.
Sabes ruso, quizá sepas de contraseñas.
Rusça biliyorsan belki şifreyi de biliyorsundur.
¿ Sabes? , de hecho tiene más sentido que ninguna de nuestras sospechas.
Aslında bu bizim şüphelilerimize göre çok daha mantıklı.
¿ Sabes? Estamos vigilando a los zombis del Asesino del Caos.
Kaos Katili zombilerini izlediğimizi biliyorsun.
Sabes que yo estaré a tu lado.
Yanında olduğumu biliyorsun.
lo sabes.
Bunu biliyorsun.
¿ Sabes quién es él?
Onun kim olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes cuál es tu problema, Alan?
Senin sorunun ne biliyor musun, Alan?
¿ Sabes por qué fallaste como representante?
Neden vekil olarak başarısız olduğunu biliyor musun?
Sabes dónde está.
Nerede olduğunu biliyorsun.
Sabes a qué me refiero.
Ne demek istediğimi biliyorsun.
¿ Cómo sabes eso?
Sen nereden biliyorsun?
¿ Sabes qué sería de gran ayuda?
Neyin çok yardımı olurdu biliyor musun?
¿ Sabes? Tengo una pregunta para ti.
Sana bir sorum var.
Pero seguí matando. ¿ Sabes por qué?
Ama ben öldürmeye devam ettim. Neden biliyor musun?
¿ Sabes qué otra palabra hay para "excusa"?
Bahane için başka hangi kelime kullanıIır biliyor musun?
No sabes, en realidad.
Aslında yok.
Necesito saber lo que sabes para detenerlos.
Onları durdurmak için neler bildiğini öğrenmek istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]