English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Sacó

Sacó translate Turkish

6,763 parallel translation
Me lo sacó a la fuerza.
Böbürlenmekten dayanamadım.
Barbie sacó a Hunter de la escuela.
Barbie ve Hunter'ın okuldan ayrıldığını gördüm.
¿ Entonces Lexi nunca me sacó del capullo? No, ella lo hizo todo.
O zaman Lexi beni kozadan hiç çıkartmadı.
Tiene mucho miedo, como yo lo estaba cuando me sacó mi último aliento.
Benim son nefesimi aldığında korktuğum gibi, korkmuş.
Sacó al perro.
Köpeği çıkarmış.
Y momentos a partir de ahora, la Oficina es a creer que sacó el gatillo y mató a Dayle Bennett, Director del FBI. Este es su regreso a casa.
Bundan dakikalar sonra, FBI'daki herkes, FBI Direktörü Dayle Bennett'ı senin öldürdüğüne inanacak.
Dr.. Weston sacó la pluma del cuervo de la herida de Poder después de que David Ridges le disparó.
David Ridges Branch'ı vurduktan sonra,
Nunca sacó una placa, un arma o esposas.
Ne rozetine davrandı ne silahına ne de kelepçesine.
Me sacó lo mejor de mí.
Bir türlü yenemedim.
Luego de lo que tu novia sacó la última vez.
Kız arkadaşının son sefer yaptığından sonra...
La imagen es de una foto que sacó a una de sus piezas.
Bu görüntü onun bir eserinin bir parçası.
Eso son partes del cuerpo de Tatiana Fisher, de esta foto que sacó con su novio, Cam Magani.
Bu Tatiana Fisher'ın sevgilisi Cam Magani ile çektiği resimdeki vücut parçaları.
Paz y amor ". ¿ Y quién sacó esta foto de él y Kiki?
"Barış ve sevgiyle." Ve onun Kiki'yle bu fotoğrafını kim çekti?
La gente que me quiere, me sacó de ese abismo.
Beni seven insanlar beni o sınırdan çektiler.
Sacó un bufete de abogados en One Wilton.
One Wilton'daki bir hukuk firmasında patlamış.
Sacó el bufete de abogados y el sótano debajo de ella. Seis personas en cuidados intensivos.
Hukuk firmasını ve altındaki bodrum katını patlatmışlar. 6 kişi yoğun bakımda.
Zaheer los sacó del templo.
- Bilmiyorum. Zaheer onları Tapınağın dışında bir yere götürdü.
Estas son todas las fotos que la agente Sherman sacó la noche en que fue secuestrada.
Bunlar memur Sherman'ın fotoğrafları. kaçırıldığı gece çekilenler.
- Sí. La que nunca terminó de cantar. La que la sacó de la escuela por decir la verdad.
Bitirmesine izin verilmeyen, doğru söylediği için okuldan atılmasına sebep olan şarkı.
Sacó un arma, me obligó a dirigirme al Este.
Silah çekti, doğuya doğru gitmek istedi.
Le sacó del país.
Ülke dışına çıkarttı.
Una juerga de diez días con Collins, ¿ y quién te sacó de esa?
Collins ile düştüğün 10 günlük alemden seni çıkaran kimdi?
Quizás por eso, porque Lin sabía que él era descuidado, lo sacó de país.
Bu yüzden herhalde. Lin beceriksiz olduğunu biliyordu. Ülke dışına çıkarttı.
Hace cuatro días, sacó del banco en Los Ángeles $ 20 mil en efectivo.
Dört gün önce bankasının Los Angeles şubesinden nakit 20,000 dolar çekmiş.
Nada nuevo en cuanto de dónde sacó sus poderes.
Gücünün nereden geldiğine şaşırmamalı.
¡ Todo lo que sacó de perder su tiempo con el Príncipe es el sentido de venganza!
Zamanını Prens Wolgang için harcarken eline geçen tek şey intikam hissi oldu!
Mi marido me quitó el cuerpo de mi bebé y la sacó fuera.
Kocam çocuğumu alıp dışarı attı.
La sacó del estadio.
Topu parkın dışına vuruyordu.
Nos cogió en el carruaje, abrió la puerta y me sacó.
Arabadayken bizi yakaladı. Sert bir şekilde kapıyı açtı ve tutup beni dışarı çıkarttı.
- ¿ Te sacó?
- Tutup dışarı mı çıkarttı?
Con suerte alguien sacó alguna imagen del pistolero, porque las cámaras de seguridad del hotel se apagaron justo antes del tiroteo.
Umalım da birisi saldırganı görüntüleyebilmiş olsun. Çünkü, otelin güvenlik kameraları saldırıdan önce kapatılmış.
Sí, ¿ pero de dónde crees que lo sacó ella?
Evet de o nereden aldı o zaman?
Lo sacó con sus propias manos.
Bankamatiği elleriyle söktü.
Adivina quién sacó la pajita corta.
Kısa çöpü kim çekti acaba...
- Simplemente sacó un machete.
- Pala çıkardı.
Sacó el cadáver de la bañera y borró todo rastro de que habían estado aquí.
Cesedi küvetin dışına çıkardı ve sonra... burada kanıt olabilecek her işareti sildi.
Una copa llevó a otra, luego sacó las pastillas y...
İçkileri peş peşe içtik, sonra ilaçları getirdi ve...
Entonces, ¿ de dónde sacó él esa historia?
Hikayeyi nereden buldu peki?
Iba de camino cuando un coche me sacó de la carretera.
Bir araba beni yoldan çıkardığında oraya gidiyordum.
Son los mismos expedientes que Abby sacó... de la tarjeta de memoria de Colpepper.
Abby'nin Colpepper'ın flash diskinden çıkardığı dosyaların aynısı.
Ella se sacó cualquier sentimiento hacia Rafael porque estaba comprometida con Michael.
Rafael'e karşı tüm hislerini bir kenara bıraktı çünkü Michael'la nişanlıydı.
No sé cómo, pero... Él sacó una pluma de mi ala.
Nasıl oldu bilmiyorum ama kanadımdan bir tüy kopardı.
Sacó fotos de lo que creo es el mismo punto de referencia, utilizando diferentes cámaras con diferentes exposiciones.
Farklı pozlama farklı kameralar kullanarak aynı izin resmini çekiyor.
He comprobado el cristal que Morgan sacó de los pies de Keri Torres.
Morgan'ın Keri Torres'in ayağından çıkarttığı camı tarattım.
Sacó la edición de 1947 de "Los Ángeles Times"
L. A. Times'ın 1947 sayısını incelemiş.
Sí, pero él no sacó estas fotografías.
Evet ama fotoğrafları kendi çekmemiş.
Sacó un disco de góspel antes de hacerse famosa.
Ünlü olmadan önce bir Gospel albümü yayınlamıştı.
Sin embargo alguien los sacó por la frontera, los financió... y los envió al San Dominick.
Biri onları sınırdan geçirene, onları finanse edene ve San Dominick'e gönderene kadar.
Y un Skitter me derribó, pero Hal me lo sacó de encima y paró la hemorragia.
Ve bir sıçrayan beni devirdi.
Lo sacó del agua.
Sudan çekip çıkarmış.
- Encontes ¿ quién la sacó?
- Kim çıkardı peki onu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]