Translate.vc / Spanish → Turkish / Saida
Saida translate Turkish
59 parallel translation
En un cabaret, con una mujer llamada Saida.
Saida adlı bir kadınla bir kabaredeydi.
Saida fue asesinada, y si hubieran encontrado a Azzam, también le hubieran disparado.
Saida öldürüldü, Bulsalardı Azzam'ı da öldüreceklerdi.
Saida te habría suplicado para hacer esto.
Saida da bunu yapmanı isterdi.
Podrías haber matado a Saida tú mismo, y a todos los demás.
Saida'nın ölümünden sen sorumlusun, diğerlerinin ölümlerinden de.
Tienes mi palabra. Por la tumba de Saida.
Söz veriyorum.Saida üzerine.
Saida vio un buen hombre en ti.
Saida senin içinde iyi bir adam gördü.
Tu y Saida...
Sen ve Saida...
Saida era su hermana.
Saida onun kızkardeşiydi.
Vi a Saida en la cinta.
Kasette Saida'yı gördüm.
Le disparó a Saida.
Saida'yı o vurmuş.
¿ Saida, Eshan, Luke Gardner, Hassan Khan?
Saida, Eshan, Luke Gardner, Hassan Khan?
¿ Saida?
Saida? Saida?
¿ Saida?
Saida?
¡ ¿ Saida? !
Saida?
Es una abogada llamada Saida Kafaji.
Bir avukat adı Saida Kafaji.
Saida Kafaji estaba organizando a las mujeres musulmanas en todo el mundo ganando impulso político.
Saida Kafaji bir müslüman kadın birliği organize ediyordu, politikada ilerliyordu.
Vinimos a hablar con usted sobre Saida Kafaji.
Sizle Saida Kafaji hakkında konuşmaya geldik.
Saida Kafaji era una Musulman sincera.
Saida Kafaji gerçek bir müslümandı.
No sé de ningún odio dirigido hacia Saida.
Saida'ya karşı hedeflenmiş bir nefretten haberdar değilim.
¿ Tenía Saida conexiones con los militares?
Saida'nın Amerikan ordusuyla bir bağlantısı var mıydı?
Saida Kafaji tenía un escolta americano cuando salió de Basra el 27 de Marzo.
Saida Kafaji Basra'dan ayrıldığında yanında askeri bir koruma vardı, 27 Mart.
¿ Pudiste averiguar sobre Saida Kafaji?
Benim için Saida Kafaji'yi araştırma şansın var mı?
Mira, tienen un archivo clasificado de Saida Kafaji.
Saida Kafaji'yle ilgili gizli bir dosyaları var.
Pudo ser un testigo en uno de los casos de Saida Kafaji o pudo haber sido enviado aquí para investigarla.
Saida Kafaji'nin dosyalarından birini görmüş, veya buraya onu araştırmaya da gönderilmiş olabilir.
Saida Kafaji trabajaba con la milicia de EE.UU. en Basra como abogada.
Saida Kafaji Basra'da Amerikan ordusu için avukatlık yapıyordu.
El hombre que acompañó a Saida a América se llama Joseph Karnes es un teniente de Investigación Criminal.
Saida'ya Amerika'ya kadar eşlik eden şu adam, adı Joseph Karnes, Suç Araştırma Biriminde teğmen.
Joe y Saida se casaron.
Joe ve Saida evlendiler.
Saida lo sabía.
Saida bunu biliyordu.
Saida y yo éramos progresistas, nuestras familias no.
Saida ve ben ilericiydik, ama ailemiz öyle değil.
Estamos intentando encontrar al asesino de Saida.
Saida'nın katilini bulmaya çalışıyoruz.
Excepto Saida.
Saida hariç.
Te ausentaste sin permiso, significa que irás a la cárcel y mientras estás sentado ahí, el tipo que le hizo esto a Saida se estará escapando.
Sen bir kaçaksın, bu hapse gitmen gerekiyor demektir, ve sen burda otururken, Saida'ya bunu yapan herif.. şu anda kaçıyor.
¿ Y podría decirle la historia de Saida al Imam?
Ve Saida'nın hikayesini İmama anlatırsa?
Lo que le pasó a Saida deshonró a su familia.
Saida'ya olanlar ailesinin itibarını zedeledi.
¿ Qué tal si tenemos un sepelio para Saida y dejamos saber que nombraré a Qassim en público?
Bu benim Saida'nın hatırasına borcum, Qassim'in halk arasında bilinen ismini bulmalıyım.
El hombre que violó a Saida aún está libre.
Saida'ya tecavüz eden adam.. Hâlâ orda..
Saida estará conmigo.
Saida orda benimle olacak.
Tyre, Saida... ¡ Al sur!
Sur, Sayda... Güney!
- Tyre, Saida, Kherbet Selm.
- Sur, Sayda, Kherbet Selm.
- Saida, Tyre, Kherbet Selm...
- Sayda, Sur, Kherbet Selm...
Mi hermana me dijo que estaba en Saida o en Tyre.
Kız kardeşim Sayda veya Sur şehrinde olabileceklerini söyledi.
¿ Saida?
Sayda mı?
- ¿ En Saida?
- Sayda'da mı?
Sí, para Saida y Tiro.
Tamam, ama Sayda ve Sur içindi.
Bien. Ahora vamos a movernos hacia delante por la vida de Saida.
Tamam, Saida'nın hayatında biraz ileriye gideceğiz.
¿ Ahora dónde estás, Saida, qué edad tienes?
Şu an neredesin Saida? Kaç yaşındasın?
Enhorabuena, Saida.
Tebrikler Saida.
¡ Gracias, Saida!
Teşekkürler Saida.
¿ Ahora dónde estás, Saida?
Şimdi neredesin Saida?
El hijo también de Saida.
Ve aynı zamanda Saida'nın da oğluyum.
Saida.
Saida.