Translate.vc / Spanish → Turkish / Sais
Sais translate Turkish
71 parallel translation
Está buscando una actriz con ese no sé qué suyo para su nueva obra.
Yeni je ne sais quoi oyunu için bir kız arıyor.
-'Parce que je ne sais pas, mes chers.'- ¿ Solía usted visitar a Tomato?
- Tomato'yu sık ziyaret eder miydiniz? - Her hafta.
En cuanto a quién ganó y quién perdió je ne sais pas... No lo sé.
Kimin kazanıp, kimin kaybettiğine gelince, je ne sais pas, bilmiyorum.
Je ne sais quoi?
( Nedir, bilemiyorum ) Je ne sais quoi?
Eres je ne sais quoi... Podría comerte a besos.
Ah, öyle şeysin ki... seni yiyebilirim.
He traído mi je ne sais quoi y mi book a Londres para verla a usted, a la irremplazable lady Holiday.
Yanıma tüm resimlerimi ve kalitemi de alıp, Londra'ya geldim sizi görmeye, tek ve biricik Bayan Holiday'i.
Pero juntas, adquieren un cierto je ne sais quoi.
Bir araya getirildiğinde ortaya kim bilir ne çıkar.
Tiene cierto parecido a James Dean.
Onun kesin bir James Dean, je ne sais quol.
Pues porque tienes un "je ne sais quoi".
Şey, çünkü çok gizemli bir kızsın.
Ellos también son muy fuertes y muy poderosos... y ellos también son..., je ne sais quoi.
Çok dayanıklı ve kuvvetliler..... ve de çok... je ne sais quoi *.
Una ganas de vivir, un je ne sais quoi difícil de resistir.
Yaşama çoşkusu, ne olduğunu bilmediğim karşı konulması çok zor bir şey.
Duermo de día, estoy despierto de noche me sirven de comer todo tipo de je ne sais quoi bebo vinos.
Gündüz uyuyorum, gece ayaktayım adını bilmediğim şeyler yiyorum şarap içiyorum.
Mais je sais parler français. J'ai étudié un an avec mon père qui habitait a Paris quand il était un petit garçon.
Francızcayı küçükken Paris'te yaşamış olan babamdan öğrenmiştim.
No hay magia, no hay chispa, no hay je ne sais quoi.
Ne sihir kaldı ne kıvılcım ne de bir albeni.
¿ Cómo dices'je ne sais crois " en portugués?
Portekizce'de "Je ne sais crois" nasıl denir?
Sin duda tienes ese je ne sais quoi, ¿ verdad?
Sen de gerçekten je ne sais quoi var değil mi?
Todavía tienes ese Bouquet de Bourbonje ne sais quoi.
Hala burbon kokuyorsun, bilmem anlatabildim mi?
Seguro que tirarse a la novia de un mafioso ruso tenía cierto... -... "je ne sais quoi".
Eminim Rus mafyasının sevgilisiyle yatmak da "je ne sais quoi" ydı.
- ¿ "Je ne sais quoi"? Sí.
- "Je ne sais quoi" mı?
Quiere que le enseñe a usar las sais.
Ona, sai'lerin nasıl kullanıldığını öğretmemi istiyor.
Los guerreros locales. Le confiscaron las sais y se la llevaron.
Bölgenin savaş lortları, onu yakalayıp götürdüler.
Y yo los calificare en dos semanas, basado en participación, ejercicios y Genesicuai.
Bunu 2 hafta sonra 2ye bölecegim 'Je ne sais qua'.
Sais.
- Sai.
Je ne sais pas.
Bilmiyorum.
- Je ne sais pas.
Nasıl yapmış? - Bilmiyorum.
¿ Y por qué, si es tan mujeriego? Je ne sais pas.
- Peki, öyle etek düşkünüyse, niçin?
Entonces, ¿ él... EXCLUSIVO MEDIOS DE COMUNICACIÓN... te contó de la extraordinaria conexión la intensidad y el je ne sais quoi?
Yani o sana aramızdaki şiddetli bağı ve..
Tiene un cierto "je ne sais quoi".
Güzel bir dekorasyonun var.
Jacqueline, tienes un hermoso je ne sais quois.
Jacqueline, senin çok güzel bir auran var.
¿ La lengua de Said? La de los saharauis.
Sais dili, Sahra dili...
Pero, vamos, ese es su problema. ¿ Cómo voy?
Açıklamaların kesinlikle je ne sais quoi.
De hecho, ha dicho que yo tengo un cierto "je ne sais quoi".
Gerekmedi hatta kendime has bir ab-ı endamım olduğunu söyledi.
Aquí tenemos, la tarjeta de puntuación personalizada de Leslie con categorias como presentación, inteligencia, conocimiento de historia, gestos fructíferos, je ne sais quoi, y algo a lo que llama el factor Naomi Wolf.
Elimde Leslie'nin özel puan cetvelini görüyorsunuz kategorileri şöyle : sunum, zeka, kadın tarihi üzerine bilgisi, etkili jestler, ayırıcı özelliği ve Naomi Wolf Faktörü diye adlandırdığı bir şey.
Jake puede ser estúpido pero tiene un cierto je ne sais quoi con las damas.
Jake aptalın teki olabilir, ama onda kesinlikle bayanlar konusunda bir şeytan tüyü var.
Puede que no tengan nuestro historial, o nuesto "je ne sais quoi", pero son nuestro hermanos legitimos.
Bizimki gibi performans ve karizmaları yok ama yasal olarak kardeşiz.
Los Walker, no sé qué hacer con ustedes.
Les Walker, je sais pas quoi faire avec vous.
Es difícil de explicar a menos que estuvieras ahí... pero los europeos tienen este "je ne sais quoi".
Ama kimin yazdığını biliyorum.
Pero el nombre "tío Mozzie" tiene un cierto je ne sais quoi.
Ama "Mozzie Amca" ibaresi "ne olduğunu bilmiyorum" ifadesi içeriyor.
Tiene un cierto... je ne sais quoi.
"Je ne sais quoi" demekte ısrarcı.
"Je ne sais quoi". ¿ Qué significa eso?
"Je ne sais quoi" Bu da ne demek?
Se quién eres, cierra la puerta.
Je sais qui tu est, ferme la porte.
Tú y tu viejo equipo tenía un horrible je ne sais quoi.
Sen ve eski ekibin şüphesiz her türlü korkuçtu.
¿ Sais eléctricos?
Elektrik sai mı?
"Oui, je sais"...
Evet, biliyorum. Biliyorum.
"Non, je ne sais pas, non!"
Ama yaşlı kadın parmağıyla beni işaret etmeyi sürdürdü.
Je ne sais pas.
Bilmem.
Tiene ese "je ne sais quoi."
Bir tür ne bileyim...
* ¿ cómo lo dicen Uds.? * Je ne sais quoi. *
Ama, Randy eğer o ahırı yakmasaydım şimdi daha farklı bir hayatın olurdu.
- Je ne sais pas.
- Bilmiyorum.
"Monsieur, je ne sais pas si j'ai l'honneur d'être connu de vous (... )"
Hayır bayım, sizi görmüştüm ama bu kadar iri değildiniz.
"Monsieur, je ne sais pas si j'ai l'honneur d'être connu de vous (... )"
- Bayım, sizi tanıma şerefine erişmiş miydim bilmiyorum.