English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Sandy

Sandy translate Turkish

3,779 parallel translation
Sandy...
- Sandy.
Sandy Huffman está en eso, tratando de obtener cargos para su padrastro.
Sandy Huffman, üvey babasına dava açmamızı sağlamaya çalışıyor.
Me temo que Sandy está mentalmente inestable.
Ama maalesef Sandy akli olarak dengesiz.
Pensé que trabajar para ganarse la vida haría que Sandy se centrara en las cosas reales.
Hayatını çalışarak kazansa Sandy gerçek olan şeylere odaklanır diye düşündün.
La verdadera pregunta es, ¿ qué estaba haciendo allí Sandy?
Gerçek soru Sandy'nin orada ne işi olduğudur.
Sí, pero no vives allí, Sandy.
Anahtarım var. Evet, ama burada yaşamıyorsun.
Pero nada te pertenece, Sandy. ¡ Bien, espera!
- Ama hiçbiri senin değil.
Sabes, quizá Bynes tenga razón con lo de Sandy.
Bynes, Sandy konusunda haklı olabilir.
Bueno, llámame loco, pero Bynes tuvo que conseguir el fentanyl de alguien si no lo consiguió de su novia anestesista, ¿ no? Algo me dice que vaya a hablar con Sandy Huffman.
- İstersen bana deli de. Ama Bynes o fentanili anestezi uzmanı sevgilisinden almadıysa da birinden aldı, değil mi? Sandy Huffman'la konuşalım.
Sí, pero esta Sandy, está convirtiendo a Dios en un personaje de una novela de Stephen King, dando esas pistas crípticas.
Ama bu Sandy denen kadın Tanrı'yı bir Stephen King romanı karakteri gibi anlatıyor.
El programa de víspera de Año Nuevo de Sandy Rivers.
Sandy Rivers'la Yılbaşı Gecesi Programı.
Bueno, quizá Tina, la productora que eligió, es más talentosa que yo... en acostarse mientras Sandy hace lo suyo sobre ella.
Sanırım kendisinin seçmiş olduğu prodüktörümüz Tina Sandy işini görürken onun altına yatma konusunda benden daha hünerliymiş.
¿ Sandy?
Sandy?
Además, le gusta rápido y sucio y así es como anda Sandy.
Ayrıca tıpkı Sandy'nin düdükleyiş tarzı gibi hızlı ve ahlaksızca seviyor.
De acuerdo, volvemos en 30 segundos. ¿ En dónde está Sandy?
30 saniye sonra canlı yayındayız.
Y agrega a Sandy porque cuando lo encuentre, voy a matarlo.
Sandy'i de ekle çünkü onu bulduğum zaman öldüreceğim.
Tina, por favor dime que Sandy está aquí.
Tina, lütfen Sandy burada de.
- Escucha esto : perdí a Sandy Rivers.
Sandy Rivers'ı kaybettim.
Sandy Rivers puede estar en cualquier lado.
Sandy Rivers kim bilir nerededir.
Soy Robin Scherbatsky reemplazando a Sandy Rivers.
Sandy Rivers'ın yerine Robin Scherbatsky'la birliktesiniz.
Esta es la casa de Sandy y Kati.
Burası Sandy ve Kati'nin evi.
Sandy es nuestro hijo, su marido.
Sandy bizim oğlumuz, onun kocası.
Quiero decir, quizás con Sandy, pero... ella sola, a su antojo, no.
Yani, Sandy'le belki ama kendi başına, heves edip, hayır.
Sandy.
Sandy.
Sandy, ¿ hace cuánto llevabais casados Kati y tú?
Sandy, Kati'yle evleneli ne kadar oldu?
Sabían que Kati estaba teniendo un romance con James Barca, pero no se lo dijeron a Sandy, porque, hubiera pedido el divorcio.
Kati'nin James Barca'la ilişkisi olduğunu biliyordun ama Sandy'e söylemedin çünkü boşanmak istiyordu.
Ve a lavarte la cara. Venga.
Kızlar bu akşam Sandy Shores Pavilion'daki danstan bahsediyorlar.
Y voy a ir a Las Vegas con Sandy la próxima semana, así que se lo comentaré.
Ayrıca önümüzdeki hafta Sandy'yle Vegas'a uçacağım. Ona da bahsederim bu projeden.
¿ Quién es Sandy?
Sandy kim? Bullock.
Bullock.
Sandy Bullock.
Sandy Bullock. Es un poco charlatana, pero es un verdadero encanto.
Çenesi biraz düşük ama çok tatlı biridir.
Cathy... voy a querer que te reúnas con Sandy.
Cathy. Seni Sandy'yle bir araya getirmek istiyorum.
Sandy me ha dicho un millón de veces, "Nunca interpreté una escena de muerte".
Sandy milyon defa söylemiştir bana bunu : "Hiç ölüm sahnesi çekmedim."
Cariño, para ser justos, a quien quiere matar es a Sandra Bullock-
Hayatım, seni değil Sandra Bullock'ı öldürmek istiyor. Sandy'yi.
- Sandy. Y si la dejamos, la verdad Cathy Jamison se va a llenar de dinero.
Bunu yapmasına izin verirsek gerçek Cathy Jamison para içinde yüzmeye başlar.
Te dare una linea.
Sandy, sıra sana gelecek.
Porque está la fiesta de la amiga de Helen, Sandy, el miércoles, a la que voy a ir para representar a Helen...
Çünkü aslında çarşamba günü Helen'ın arkadaşı Sandy'nin bir partisi var. Ki ben de Helen'ı temsilen gideceğim.
Un tanto así menos de lo que necesitábamos saber.
Bilmemiz gerekenden şu kadar daha az şey söyledin. Bu Sandy.
Esa es Sandy. Es de la que les he estado hablando.
Size bahsettiğim o.
Cuando sustituí a Sandy, resulta que le gusté al director general de World Wide News.
Sandy'nin yerine geçmiştim. Haber kanalının başkanı beni beğenmiş.
Sandy tenía un objetivo oculto que proporcionaba información
Sandy'nin sınır bölgesindeki teröristlerle ilgili bilgi sağlayan...
La muerte de Sandy no fue un acto de violencia callejera.
Sandy'nin ölümü linç girişimi değildi.
Sandy era uno de los nuestros, asesinado por uno de los suyos.
Sandy bizim adamımızdı ve onların adamı tarafından öldürüldü.
¿ Quién más podría proporcionar a Sandy documentos clasificados directamente de la mesa de la embajadora?
- Evet. Başka kim Sandy'e Büyükelçi'nin masasından gelen gizli dökümanları veriyor olabilir ki?
Este es el capullo que mató a Sandy, por Dios.
Burada Sandy'nin katilinden söz ediyoruz Tanrı aşkına.
No sé.
- Sandy nerede? - Bilmiyorum.
¡ Odio este trabajo, Sandy!
Bu işten nefret ediyorum, Sandy.
Con esos ojos, dudo que haya tenido la oportunidad de servir...
Ama istersen sana bu akşam söyleyebilirim. Sandy Shores'ta bir eğlence var.
Me resultas familiar, pero no creo que dé en el clavo. Lo siento. Chuck, es Sandy, la cantante de la otra noche.
Chuck Sandy, geçen geceki şarkıcı bayan.
Voy a ser la nueva copresentadora de Sandy Rivers.
Canlı yayına terfi oldum. Sandy Rivers'ın yeni sunucu arkadaşı olacağım.
A Sandy Bachman.
- Sandy Bachman.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]