Translate.vc / Spanish → Turkish / Sang
Sang translate Turkish
2,095 parallel translation
Sang Hoon y yo tenemos que hablar.
Benim Sang Hoon ile konuşmam lazım.
Qué oportuno, Sang Hoon.
Güzel zamanlama, Sang Hoon.
Adiós Sang Hoon, también.
Sana da güle güle, Sang Hoon.
Antes tu hermana dijo : "Sang Hoon, quédate a cenar", ¿ no es así?
Kız kardeşin "Sang Hoon, yemeğe kalsana" demişti, değil mi?
¿ Te llamas Sang Hoon?
İsmin Sang Hoon mu?
Siéntense ahí y esperen a que venga Sang Hoon.
Şuraya oturun ve Sang Hoon gelene kadar bekleyin.
Simplemente sigue las órdenes de Sang Hoon y hazlo bien como Hwan Gyu.
Sadece Sang Hoon'u takip et ve Hwan Gyu'nun yaptığını yap.
Hey, Sang Hoon...
Sang Hoon.
No lo hagas, Sang Hoon.
Bırak şunu yapmayı, Sang Hoon.
Es nuestro padre, Sang Hoon.
O bizim babamız, Sang Hoon.
No seas así, Sang Hoon.
Böyle yapma, Sang Hoon.
Sang Hoon, llévate a tu hermana.
Sang Hoon, kardeşini içeri götür.
Sang Hoon...
Sang Hoon...
¿ Todavía no ha llegado Sang Hoon?
Sang Hoon daha gelmedi mi?
Trabajo con Sang Hoon.
Sang Hoon ile birlikte çalışıyorum.
Sang Hoon nunca había mencionado antes su trabajo.
Sang Hoon şimdiye kadar hiç işinden bahsetmemişti.
Una amiga de Sang Hoon.
Sang Hoon'un arkadaşı.
Sang Hoon nunca me dijo que tuviese una amiga estudiante.
Sang Hoon lisede okuyan bir arkadaşı olduğundan hiç bahsetmedi bana.
El Amo Lee Sang Wook ordenó 2 candados en forma de loto y 1 con cadenas exteriores.
Efendi Lee Wook evine iki nilüfer şekilli kilit ve ek olarak dış kapıya zincirli kilit yaptırmak istiyor.
Sang-ho, ayúdame.
Sang-ho, bana yardım et!
- Si tiene que etiquetarnos preferimos que nos llamen Sangs, no vampiros.
Eğer illa bizi etiketleyecekseniz,... sang'i tercih ederiz, vampiri değil.
Abuelo, hay un restaurante cerca.
Efendim, caddenin karşısında "Sang-Hoe-Roo" adında bir yer var. Oraya gidebilirsiniz.
¿ Cuantas veces has dicho eso? Sang, ciérralo!
bu son aydı, bir kaç aydır kira ödemediniz hey kapatıyormusunuz
Ahn Sang-bok.
Ahn Sang-Bok.
Park Sang-ho Jefe de equipo de armas DDA.
Park Sang-ho Silah Kaçakçısı
¡ Park Sang-ho se encuentra en el ferry!
Park Sang-ho feribotta!
Kwon Sang-Woo. ¿ El próximo martes?
- --KWON Sang-woo-- --KWON Sang-woo-- - Gelecek salı mı?
Es un error Sang. Debería ser así.
Bu Sang değil.
Sang-in ha sido el único hombre desde que eras una niña, hasta ahora.
Sang-in, senin için çocukluğundan şimdiye kadar ki tek erkek oldu.
Pero luces lindo, Sang-in.
Ama şirin görünüyor, Sang-in.
¡ Han Sang-in!
HAN Sang-in!
Porque te conozco, Han Sang-in.
Çünkü seni tanıyorum, HAN Sang-in.
En verdad adoro el kimchi de Sang-In, es el mejor.
Sang-In'ın Kimchi'leri en iyisi, gerçekten seviyorum.
- Sí, Sang-in.
Evet, Sang-in.
Sang-in ha sido el único hombre, que ha estado para ti... casándote con él, cuidándote para siempre.
Sang-in, her zaman seninle olan tek erkek oldu. Onunla evlendin. Böylece seni sonsuza dek koruyabilecekti.
Es Han Sang-in.
O, HAN Sang-in.
Sang-in.
Sang-in.
Si Sang-in quiere... Me responsabilizaré de tu vida.
Eğer Sang-in isterse tüm sorumluluğunu ben üstleneceğim.
Sang-in lo sabe.
Sang-in biliyor.
El director del SCI Kim Jung Yong ordenó... a un nuevo agente, Yoo Sang Joon, asesinar... a los cinco científicos nucleares que participaron... en el programa de desarrollo nuclear.
CIS müdürü Kim Jung Yong emretti. Yeni bir ajan olan, Yoo Sang Joon nükleer geliştirme praogramına katılan 5 bilim adamını ortadan kaldıracaktı.
Kim Huey So, Lee Jung Nan y Choi Yi Goon fueron asesinados por Yoo Sang Joon.
Kim Huey So, Lee Jung Nan ve Choi Yi Goon Yoo Sang Joon tarafından öldürüldü.
Tres de ellos fueron asesinados por el agente del SCI, Yoo Sang Joon.
Yoo Sang Joon, üçünü ortadan kaldırmayı başardı.
Ui Sang Chul... ¿ también lo mataste?
Ui Sang Chul onu da sen mi öldürdün?
Es usted quien me pidió investigar sobre Ui Sang Chul.
Ui Sang Chul ile ilgili bilgi toplamamı isteyen sizdiniz.
¿ Mató a Ui Sang Chul?
Ui Sang Chul'u sen mi öldürdün?
¿ Salió Sang Hoon?
Nasıl bir resim yollamış ki?
¿ Sang Hoon?
Sang Hoon mu?
Sang Hoon.
Sang Hoon.
- ¡ Delicioso!
Sang-Hoe-Roo'dakinden daha iyi.
Kang Sang Hoon.
Neden cep telefonunu yanına almadın?
Kang Sang Hoon, canalla...
Cep telefonum hakkında konuşma!