Translate.vc / Spanish → Turkish / Sapphire
Sapphire translate Turkish
173 parallel translation
El Sapphire Grotto está ahí.
Safir Grotto orada
ciudad DEL FANGO ¡ Marge! Buscaremos en otro lugar.
Bir yer daha deneyeceğiz, Sapphire Lounge.
Me tomé la libertad de pedirle un Bombay Sapphire con tres limones.
Sizin yerinize de ısmarlama cüretinde bulundum. Bombay Sapphire, üç limon.
He visto a Sapphire.
Sapphire'i gördüm.
¡ Sapphire!
Sapphire!
Sapphire y la señora Penny Lane también están.
Sapphire ve Bayan Penny Lane de orada.
Hasta Sapphire se ha largado.
Sapphire bile gitti.
Hola, Sapphire.
Selam, Sapphire.
- Star Sapphire, lista.
Yıldız Safiri hazır.
Te presento a mi prometida, Sapphire Stagg.
Nişanlımla tanş, Sapphire Stagg.
- Sapphire.
Sapphire
¡ Tiene a Sapphire!
Sapphire'ı yakalamış.
Lo siento, amigo, pero Sapphire me necesita.
Üzgünüm dostum ancak Sapphire'ın bana ihtiyacı var.
¡ Sapphire!
Sapphire...
Cheetah, Sapphire, Grundy, me alegra que hayan venido.
Çita, Safir, Grundy, gelmenize sevindim.
Cheetah, Sapphire, Grundy, me alegra que hayan venido.
Çita, Safir, Grundy, gelebilmenize sevindim.
Fueron Star Sapphire, Grundy y Shade.
Bunu Yıldız Safiri, Grundy ve Gölge yaptı.
La revista Sapphire es más que una revista.
Sapphire dergisi dergiden öte birşey.
Elliott publicaba la revista Sapphire.
Elliott Sapphire dergisinin yayıncısıydı.
La mansión Sapphire.
Sapphire Malikanesi.
- ¿ La mansión Sapphire?
- Sapphire Malikanesi mi?
Ella fue La chica Sapphire del mes de Mayo.
Sapphire'in Mayıs güzeliydi.
Él la renombró revista Sapphire, y la atiborró de cosas electrónicas.
İsmini Sapphire olarak değiştirdi, ve tüm elektronik konularını bıraktı.
Caballeros, ella es Amber Post, nuestra chica Sapphire del mes... y tal vez nuestra chica Sapphire del año.
Beyler, işte Amber Post, Sapphire'in Ayın Kızı... ve muhtemelen Sapphire Yılın Kızı.
Una vez más tenemos 12 bellas chicas de dónde elegir, pero sólo una puede ser la Chica Sapphire del año.
Bir kez daha, seçebileceğimiz 12 çok güzel kızımız var, ama sadece biri Sapphire Yılın Kızı olabilir.
La chica Sapphire del año...
Sapphire Yılın Kızı...
Aquí, Amber, está tu collar Sapphire...
Amber, işte senin safir kolyen
Soy el fantasma de las chicas Sapphire del pasado.
Ben geçmiş Sapphire Kızlarının hayaletiyim.
El me ofreció hacerme la Chica Sapphire del año... Si mentía y decía que estuvimos juntos toda la mañana.
Bana Sapphire Yılın Kızı ödülünü teklif etti... eğer onunla tüm gece olduğum yalanını söylersem.
Rubí, Esmeralda y Zafiro.
Ruby, Emerald ve Sapphire.
Macallan 18, Belvedere... Bombay Sapphire.
Macallan 18, Belvedere ve Bombay Sapphire.
Aquí es donde te sientas. Tu nombre es Sapphire.
İşte buraya oturacaksın ve adın Sapphire.
¿ Entonces, es Sapphire?
Sapphire sensin demek?
Trabaja de lavaplatos en el Golden Sapphire.
Burada, Golden Sapphire'de bulaşıkçıymış.
Entonces si el " fannysmackin'" es sólo para turistas ¿ por qué atacaron al lavaplatos del Golden Sapphire?
Eğer bu belçantası tepelemek, turistlerle ilgili bir olaysa... Neden Golden Sapphire'deki bulaşıkçının peşinden gittiniz?
El primer ataque esa noche ocurrió después de medianoche en el estacionamiento para empleados del hotel Golden Sapphire.
O geceki ilk saldırı, geceyarısından hemen sonra meydana geldi. Golden Sapphire otelinin otoparkında bir çalışana saldırıldı.
Bombay Sapphire y agua tónica sin hielo.
Bombay Safiri ve tonik, buzsuz olacak.
¿ Sapphire barbie?
Barbi bebek mi?
¡ El Grand Sapphire, Singapur, cinco diamantes!
Grand Sapphire, Singapur, beş elmas!
Águila, habla Zafiro.
Eagle, Sapphire.
Te escucho, Zafiro.
Anlaşıldı, Sapphire.
Bombay Sapphire y un poco de tónica en las rocas, por favor.
Bombay Safiri ve kıyılmış buzlu tonik lütfen.
Wang Fire.
Bu da karım Sapphire ( Yakut ).
La conocí en el Sapphire.
Sapphire'den düşürdüm.
¡ No quiero un martini con aceitunas!
Zeytinli Sapphire martini istemiyorum.
Un martini con aceitunas.
Zeytinli Sapphire martini.
- Un martini con aceitunas. - Gracias.
- Zeytinli Sapphire martini.
Y un martini Sapphire con aceitunas.
Bir tane de zeytinli Sapphire martini.
Límpiate la nariz. Dios mío.
Sapphire, burnunu sil.
Esta es mi esposa, Sapphire.
Sapphire Ateş, memnun oldum.
Sapphire Fire, encantada de conocerla.
Bay ve Bayan Ateş.