Translate.vc / Spanish → Turkish / Savoir
Savoir translate Turkish
15 parallel translation
Tus modales son... uh, la la
[Your savoir faire is ooo la la.]
Para esta clase de cosas, hace falta "savoir-faire". Y tú no tienes de eso.
Bütün bunlar biraz maharetle ele alınması gerekir... ve bu da sende yok.
Acabas de estropear mi savoir-faire
Oyunumu mahvettin, Dean, adamım.
# Por favor señora, me derrite...
~ Well, for savoir faire, more derrière... ~
Perdona mi savoir faire. ¿ Por qué estás tan tenso?
Kusura bakma. Neden gerginsin?
Pero uno debe cenar con cierto savoir-faire.
Ancak bu tür yemekleri yerken kültürü göz ardı etmemeli.
No podemos enseñarles savoir-vivre buenos modales.
Adap, savoir-vivre bilmiyorlar.
Et c'était horrifiant de savoir que ce n'est pas juste ce que je fais maintenant qui compte
ve olayların etkisinin kendileriyle sınırlı olmadığını bilmek korkutucuydu.
Tengo lo que llaman "savoir-faire".
Buna beceriklilik derler.
Debe haber un nudo. â ™ ª Clip, clip here, clip, clip there â ™ ª â ™ ª we give the roughest claws â ™ ª â ™ ª that certain air of savoir faire â ™ ª
Biryerlerde düğümlenmiş olmalı. â ™ ª Clip, clip here, clip, clip there â ™ ª â ™ ª we give the roughest claws â ™ ª â ™ ª that certain air of savoir faire â ™ ª â ™ ª in the merry old land of Oz â ™ ª
John Merchiston, Revista Savoir.
Ben John Merchiston. Savoir dergisi.
Oh, ¿ Cómo va con el Sr. Savoir Magazine?
Bay Savoir Dergisi ile işler nasıl gidiyor?
La cama es de lujo.
Yatağın markası Savoir.
Comportándome con clase y savoir faire.
İncelik ve maharetle ortama ayak uydurmak.
Savoir faire, viejo.
Savoir faire, aslanım.