Translate.vc / Spanish → Turkish / Scarlet
Scarlet translate Turkish
469 parallel translation
"En Scarlet Town donde nací"
"Doğduğum yer olan Scarlet'ta..."
Mira Escarlata, estoy loco por ti y siempre lo he estado.
Görüyorsun Scarlet, senin için deli oluyorum.
- El círculo escarlata.
- Scarlet Circle.
- ¿ Scarlet O'hara?
- Scarlett O'Hara mı?
También predije que Bette Davis interpretará a Scarlett O'Hara en "Lo que el viento se llevó"
Bette Davis'in filmde Scarlet O'Hara rolünü oynayacağını da öngörüyorum.
Francamente, Escarlata, me importa un rábano.
"Çok samimiyim, Scarlet, umurumda değil!"
¡ Srta. Scarlet!
Bayan Scarlet!
Les presento al profesor Plum y a la Srta. Scarlet.
Profesör Plum ve Bayan Scarlet'i takdim edebilir miyim?
- Le he preguntado a ella.
- Bayan Scarlet'e sordum.
La Sra. White, el Sr. Green, la Srta. Scarlet, el coronel Mustard.
Bayan White, Bay Green, Bayan Scarlet, Albay Mustard.
Green ahí, Peacock aquí, Scarlet, el profesor Plum, el coronel...
Bayan Green buraya oturdu, Bayan Peacock buraya, Bayan Scarlet, Profesör Plum, Albay...
Era cliente de la Srta. Scarlet.
Bayan Scarlet'in müşterilerinden biriydiniz.
- No, su jefa, la Srta. Scarlet.
- Hayır, onun patronuydu, Bayan Scarlet.
La verdad es que me importa un bledo.
Scarlet, doğrusu, umurumda değil.
Dejó a la Srta. Scarlet, cruzó el vestíbulo, abrió el armario, cogió la Ilave inglesa, entró en el salón y mató al conductor de un golpe.
Bayan Scarlet'ı yalnız bırakıp, koridordan geçip dolabı açıp, İngiliz anahtarını aldınız geçitten geçerek salona girip motorcunun beynini patlattınız.
Mientras estábamos en la sala de billar, Scarlet fue a la biblioteca. allí golpeó al poli con una tubería.
Biz bilardo salonundayken, Bayan Scarlet kütüphaneye geçti ve rüşvet verdiği polise kurşun boru ile vurdu.
Estoy ocupado con los documentos de Ferrer... y Doctor Watson me dice... que casi ni le dan los pies... por la reciente epidemia de escarlatina.
Ferrers Dosyaları ile boğuşuyorum, ve Doktor Watson bana şu Scarlet ateşi yüzünden tabanları vura vura kaçtığını söyledi.
Ziggy tiene el 86.7 % de certeza de que viniste a salvar a Scarlett O ´ Hara de que un tren la haga papilla.
Ziggy, buraya Scarlet O'Hara'yı çuf çuf tarafından ezilmekten kurtarmak için burada olduğun konusunda 86.7 % oranında emin.
Y en mi ausencia, ve que Scarlett no se acerque al Ejército de la Unión.
Ben burada yokken dikkat et bayan Scarlet sağcıların ordusuna geçmesin.
Yo también leí "La letra escarlata" en el colegio.
Lisedeyken ben de senin gibi "The Scarlet Letter" okurdum.
- Estoy congelada!
- I'm scarlet!
Ése es Will scarlett.
Bu Will Scarlet.
Al contrario, teniente. Su vestimenta le identifica con el personaje Will Scarlet.
Tam aksine Yüzbaşı Worf, kıyafetiniz, sizin Will Scarlet olduğunuzu gösteriyor.
- ¿ Scarlet?
- Scarlet.
¿ Qué me sucede? Me alegro de ver que deja el hospital. ¿ Cómo se siente?
Scarlet, seni hastane dışında görmek ne güzel.
¡ Scarlet!
- Scarlet.
La única que me importa es Scarlet.
Tek ilgilendiğim Scarlet.
Scarlet está embarazada. ¡ En el programa!
Oh, hayır, dizideki Scarlet hamile, ben değil.
¡ A Scarlet!
Scarlet olarak.
Enviamos a Scarlet a la Clínica Mayo para estudios.
Scarlet'i Mayo kliniğine gönderdik.
Y dice : "¡ Scarlet, Dios mío!"
Max bana doğru koşar ve ve bağırır : "Scarlet, aman Tanrım!"
La fiebre escarlatina golpeó Richmond el pasado invierno, justo para navidad.
Scarlet fever hit Richmond last winter, right at Christmastime.
Will Scarlet.
Will Scarlet.
Scarlet es mi segundo nombre.
Scarlet ikinci adım.
Mi nombre completo es Will Scarlet O'Hara.
Tam adım Will Scarlet O'Hara.
'La hermosa Princesa Scarlet miraba sobre el océano cómo se alejaba del reino de su padre para conocer a su prometido el Príncipe Paco el Magnífico por primera vez en su vida.
" Babasının krallığından, ilk kez tanışacağı nişanlısı Muhteşem Prens Paco'yu görmek için gemiyle yola çıkan güzel Prenses Scarlet denizden, vardıkları karaya bakmış.
'El día iniciaba en Madagascar igual que el corazón de la Princesa Scarlet porque su nave había sido tomada por el vil pirata, Capitán Coraje.'
" Madagaskar'da gün doğarken Prenses Scarlet'ın kalbi acı dolmuştu çünkü gemi alçak bir korsan olan Kaptan Courage tarafından ele geçirilmişti.
Creo que Scarlet vale más como una virgen.
Benim fikrim, Scarlet bir bakire olarak daha fazla ganimet eder.
Scarlet sintió la desesperación fluir sobre su cuerpo como la niebla ¿ o era Bob el Negro?
Scarlet kendini çaresiz hissediyordu. Çaresizlik sis gibi vücudunu sarıyordu. Yoksa o Kara Bob muydu?
'Más tarde, el sol saliente acariciaba la princesa curvilínea se encontró sola con el Capitán Coraje.'
"Günün ilerleyen vakitlerinde, güneş prensesin kıvrımlarını okşarken Scarlet kendini Kaptan Courage ile yalnız buluverdi."
Por tu cabello ardiente y tu cuerpo prodigioso podrías ser la única que puda decirme dón está mi hermosa Scarlet.
Ateş gibi saçlarınız ve inanılmaz endamınızla, güzel Scarlet'ımın nerede olduğunu tek söyleyebilecek kişi siz olabilirsiniz.
Soy tu hermosa Scarlet.
Güzel Scarlet'ın, benim.
Scarlet, eres mi mujer.
Scarlet, sen benim kadınımsın.
Y la Princesa Scarlet vivió felizmente para siempre.
Ve Prenses Scariet sonsuza kadar mutlu yaşadı.
Muy bien. 'La hermosa Princesa Scarlet miraba sobre el océano cómo se alejaba del reino de su padre para conocer a su prometido el Príncipe Paco el Magnífico por primera vez en su vida.
" Babasının krallığından, ilk kez tanışacağı nişanlısı Muhteşem Prens Paco'yu görmek için gemiyle yola çıkan güzel Prenses Scarlet denizden, vardıkları karaya bakmış.
Scarlet sintió la desesperación fluir sobre su cuerpo como la niebla ¿ o era Bob el Negro?
Scariet kendini çaresiz hissediyordu. Çaresizlik sis gibi vücudunu sarıyordu Yoksa o Kara Bob muydu?
Dile a Scarlet que sí me importa.
Scarlet'e söyle umrumda değil.
lalombrises films ®
Altyazı Çevirisi Bülent ATUK Ankara - 21.Mayıs.2005. Scarlet Letter...
Me ha dejado, como Brett dejó a Rossella.
Neden? - Beni terk etti. Tıpkı Rhett'in Scarlet'i terk ettiği gibi!
La Señorita Amapola.
Bayan Scarlet.
- Sí, Scarlet.
- Evet, Scarlet.